Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Ramazan’da yeniden kişilik inşâsı

Ramazan’da yeniden kişilik inşâsı

Güzel alışkanlıklarla insanda oluşan sağlam yapıya ‘kişilik’ denir. Bozuk hasletlerle yetişen insanlar düzgün bir kişilik yapısı sergileyemezler. Kişilik yapısı oluşturulurken çürük malzeme kullananlar, kötülükleriyle toplum yapısını ifsad ederler. İnsanın sağlam bir kişilik yapısına sâhip olmasında imânın ve İslâm’ın etkisi büyüktür. Zira bu ikisinin kaynağı vahiydir. Vahiyde zerre noksanlık, hata, kusur bulunmaz.

Kişilik kalitemizi ve yüce Yaratıcı nezdindeki şerefimizi belirleyen iki ana unsur vardır. Bunlardan birisi’ iman’ diğeri ‘takva’dır. Ayni zamanda bu iki temel unsur kulu Cenâbı Hakk’a yaklaştırır. Bizi imân-kâmile ve takvaya eriştirmede Ramazan orucunun büyük faydası vardır. Şöyle ki;

Takva, kişiliği ifsad edecek her çeşit düşük tavırları bünyeye sokmamak için verilen mücâdelenin adıdır. İnsan ahreti için dünyâda takva yolculuğuna çıkmış bir fânîdir. Oruç insanın takva yolculuğunda kişiliği besleyecek en kuvvetli azıklarından birisidir. Takvâya ancak sabırla ulaşılabilir. Bir türlü bitmek bilmeyen nefsin arzularına hayat boyu dur demek için kişiye en çok sabır gerekir.  Oruç ibâdeti kula sabretmeyi öğretir. Ramazan ise bu zorlu işte kulu başarılı kılan mânevî bir mekteptir.

Bilindiği üzere nefsin hevâ ve istekleri sınırsızdır. Eğer dizginlenmezse nihâyetinde kişi nefsinin esiri olur hatta kişinin takva yolculuğundaki hayâtı, tümüyle nefsinin isteklerini tatmin etmekle yâni ona hizmet etmekle geçer. Bu yazık olan bir ömür sermâyesidir. İşte oruç ile kişi belirli bir süreyle istek ve arzularına bir dur deme imkanı elde eder. Bu güzel bir nefsi terbiye etme metodudur.

Beden ve ruh arasında bir çeşit etkileşim vardır. Maddi gıdalar bedeni mânevî gıdalar ise rûhu besler. Oruçla ruh beslendiğinde belirli süre ile maddi gıda kesildiğinden beden mânevî yönü daha kuvvetli beslenmiş olur bunun sonucunda ruhta yükselişler başlar. Bütün evliyâı kiram ‘az yemenin faydası’ndan bahsetmişlerdir. Az yemek kalbi uyandırır, vücûdun mânevî bölgelerini geliştirir. Böylece kişinin melekî yönü güçlenir. Bu neyle mümkündür? Tabi ki oruç ile.

Oruç ile kişi gün boyu dâimî olarak Hz. Allâh’ı aklından hiç çıkartmayacak bir hâleti rûhîye içinde olur. Hele ki şimdi yazın en uzun günlerinde oruçlu bulunmak kişinin mâneviyâtı adına büyük kazançtır. Günün yarısından fazlasını Allah için gerçekleştirilen bir ibâdeti yerine getiren bir ruh ve kişilik bu süreçte pek çok olumlu yanını geliştirir.

Ayni zamanda oruç ibâdetiyle Müslüman, kendi acziyetini daha iyi idrak eder ve kişiliğinde mevcut olan benlik ve kibir gibi menfi duygulardan arınır. Oruç tutan mümininde tevâzu ve hiçlik duygusu inkişaf eder. Açların hâlini daha iyi tefekkür eder, etrâfına karşı daha duyarlı ve merhametli olur. Davranışlarına ayrı bir dikkat ölçüsü gelir. Hesap verme bilinciyle hareket ederek herkese adâletle davranır, kimseyi kırmaz, incitmez. Kul hakkına riâyet eder, büyüklerin-küçüklerin hatta hayvanların hukûkuna kadar teyakkuz içinde olur. Neticede kişilik olumlu yönde yeniden inşa edilir.

İşte oruç insana böylesi mânevî bir yükseliş ufkunu açar. Kişiliğini oruçla disipline ederek Hakk yolunda yürüyen müminlere binlerce selam olsun.

Zulmün doruk noktaya çıktığı, bunalımlı insanların sayısının arttığı, günahların artık normal bir hayat tarzı hâline geldiği günümüzde Ramazan ayını kirlenen gönüllerin arınmasına vesile kılan yüce Rabb’imize sonsuz hamdü senâ ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi