Ömer Faruk Yazar

Ömer Faruk Yazar

NEMLİ DUVARIM NEREDESİN, NEREDE?

NEMLİ DUVARIM NEREDESİN, NEREDE?

Acı bir nem kokusuyla vurdum demir parçasına…

Demirin sesi duvarda yankılandı…

Bir Huu! sesiyle aldı beni dedem, bir yağmur sesiyle babam…

Kalsın dedim demirin soğukluğu, evet ya bir vuruş kaç para ki…

Kıymetini bilemedim nemli duvarımın…

Uzaktan bir çırak sesi, nefesi önünde sözü bana doğru…

Ustam, Nurettin abi siparişi öğleden sonra üçte istiyor.

Öğleden sonra üçte istiyor diye tekrar etti nemli duvarım,

Bağrına çakılan iki adet onluk çivisiyle…

Şöyle göz göze geldik ve tak taak sesiyle irkildik o an…

Dükkanımda hala nem kokusu elimde çekiçim..

Başlayacak işlerim, takvim kağıdına yazılmış, bir onluk çivide duvarımda,

Biten işlerim, bir onluk çivide hemen onun yanı başında…

Ne kadar anlamlı bir ayırım ve sadelik misali…

Duvarımın bağrında iki çivi, dedemin Huu! sesi ve çekicimin tak taak inlemesi…

Günlerimiz dalgalanır, işlerimiz büyür…

Siparişleri artık çırak getirmez olur, nemli duvarıma beş altı kat boya sürülmüştür bile…

İki adet onluk çivi yoktur duvarımda bir tanesi sökülüp atılmıştır, diğeri …

Evet, diğeri boğazında manzara tablosu nefes almaya çalışıyordur.

Artık siparişler kağıtlara yazılmış, mamul yığınlarının üstüne iliştirilmiş,

Dükkanın her yanında malzemeler bir oraya bir buraya taşınır olmuştur.

Bir ara malzemeler karışır, bir ara kağıtlar karışır ya da bir ara çok şey karışır.

İşler büyümüştür artık, bir çekiç sesi nemli duvarın altında hapis olmuştur,

İşi yapmak bir pres makinasında 10 dakikada biter olmuş. Üretilen o parçanın dükkanda taşınması, stoklanması yer değiştirmesi, paketlenmesi ve kontrolleri bir günü ya da ertesi günü bulur olmuştur.

Müşterinin istediği 10 dakikalık iş, preste hemen üretilmesine rağmen işi müşteriye iki günde teslim etmek iş alışkanlığına dönüşmüştür.

On dakikada yapılmış bitmiş işin daha kısa sürede teslim edilmesi (iki günün kısaltılması) hiç düşünülmez olmuştur.

Zaten, ustam bak, bu maliyettir (yani iki gün) bu iki günü ne kadar kısaltırsan cebine para ve bereket olarak kalacak diyen yoktur.

Evet, dükkanımıza yeniden farklı bakmanın zamanı gelmiştir. İşi preste yapmaktan daha önemlisi onu nemli duvardaki iki çivinin yaptığı gibi sadelikle yönetebilmek olmalıdır.

Şimdi sadelik (yalınlık) ve verimlilik zamanı…

Ah! Dedemin Huu sesi ve tak taak çekiç inlemesi…

Ve

Nemli duvarım neredesin, nerede?

Haftaya farklı bir bakışta buluşmak dileğiyle,

Saygılarımla…

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer Faruk Yazar Arşivi