Kendi zevk ve rengini seçemeyecek kadar zayıflatılmış birisinin, teknolojinin ihraç edilmesi noktasında bir sevdasının olması beklenemez.

Tükettiğinden fazla üreten ve satan toplumlar zengindir. Eğer satamıyorsa enflasyon var demektir. Fazla bol olan şeyin değerinin düşmesidir bu. Toplum önce imal edecek, kendi yeterince kullandığında ihraç edecektir.

İnsanın kendi için yeterince olanı kullanması, tüketmesi AHLAK denen kavramın tanımıdır. Evet İslama göre uygulamadaki Ahlakın tanımı budur.

Biz üretiyoruz diye övünüyoruz. Kültür üretemeyen toplumların ürettiği şeylerin taklitten öteye gitmediği bir gerçektir. Taklit etmede birbirimizle övünür olduk.

Batı toplumu önce kültür ihraç ediyor yani kültür üretiyor; bizden önce her şeyi düşünüyor. Sanal medya kavramıyla toplumları eğitiyor ve ulusların bilgilerini zaaflarını internetle topluyor ve kendi kültürüyle bunları yorumluyor ve tüketmemiz için bize ihraç ediyor.

Meşhur örneğimiz ıphone markası. Bu markayı tüketenlerin çoğu Mehmet’te var, İsmail’de var, Oktay’da var bende neden yokla yola çıkmış bir tüketim anlayışı ve artık Iphone den başka kullanımıyoruma gelmiştir.

Sorunumuz, bu kaliteli ürünün kullanılması değildir. Sorunumuz bu ürünü bize satanlarının bir Iphone kültürü oluşturarak bunu satmalarıdır.

Biz kendi kültürümüzden değerler üretemiyoruz. Kültürümüze temelden inanmıyor Kur’an buyurduğu gibi “SAFF-3:Yapmayacağınız şeyi söylemeniz, Allah katında büyük bir günahtır.” Ayet-i Kerimenin içinde dolaşıyor farkında bile olmuyoruz. Yapamayacağımız şeylerin laflarıyla zamanı öldürüyor. Bu yapamayacağımız şeylerin TÜKETİCİSİ oluyoruz.

İşte bize bir şeyler satmak ve zenginleşmek isteyen toplumların istediği budur. Biz üretemediğimizi tüketerek yüksek asalete kavuştuğumuzu sanıyoruz. Halbuki İslama göre yukarıdaki tanımda dediğimiz gibi, ahlak; İnsanın kendisi için yeterince olanı TÜKETMESİDİR.

Evet, üretemediğimiz, kişiliğimizle, kültürümüzle tasarlayamadığımız ürünleri alıp satmakta bizi asalete ve ahlaka ulaştıramayacaktır.

Yani sorunumuz şudur; bütün bunları bu devirde yaşıyor olmamız ve tüketim toplumunun yozlaşmasından habersizmiş gibi, kendimizi kandırıyor olmamızdır. Bilmiyoruz ki KENDİ KÖLELİĞİNİ İNKAR EDEN BİR KÖLEYİ, HİÇBİR EFENDİ AZAD EDEMEZ.

Sorunumuza çözüm şudur: Öncelikle Kültürel üretkenlik elde etmemiz gerekmektedir. Daha sonra kişiliği olan üretimler gerçekleştirebiliriz. Evet, esas olan bir toplumun etrafındaki bütün bilgileri toplayıp, kendi değerleri üzerinden kavramlar tasarlaması ve bu kavramları ihraç edecek kadar kendine güvenmesidir.

Ey Anadolu insanı, bilgiyi Yüce Allah’tan aldığımız bir inanç sistemine sahibiz ve cennette Cemalullahı izlemeyi hedefleyecek kadar kalite inancımız var bizim. Haydi Asaleti, Ahlakı, Kültürü biz ihraç edelim, haydi kavramlar tasarlamaya, haydi KIZIL ELMA’ya !

Haftaya farklı bir bakışta buluşmak dileğiyle,

Saygılarımla.