Bir işletmeydim küçüklerden olan.

Bir öğlen yemeğinde iki domatesi,

100 gr peynirle paylaşarak yiyen.

Soğuk kış günlerinde,

Sobanın ısısı arkadaşıma ulaşsın diye,

Kendini araya aralayanlarla çalışan.

Şimdi beş harfli bir fırtına bekler olduk.

Esmeye, yağmurlarla susuzluk gidermeye…

***

Ah Oktay Abi, estir şu rüzgarı.

Beş harfli şu fırtınayı…

Evet G-Ü-V-E-N bir iki üç dört beş…

***

Hasret sende sevgi bende…

Akşamlar döner geceye…

Neredesin ey güven…

***

Çatışıyoruz, kırıyoruz, dağıtıyoruz…

Saldırıyoruz, acımıyoruz, konuşuyoruz.

Tekrar tekrar konuşuyoruz.

Dedikodu ateşi yakıyor bizi.

Güven fırtınası neyi getirsin de söndürsün bunu.

Hangi ırmağı aktırsın işletmeye…

Oktay abi ne yapsın dimi güven…

***

Oktay abi ağla hemi..

Evet işletmelerimde nice oktay abiler vardır.

Arayı bulmaya kendini adamış,

Dur böyle değerlendirme yapma,

Acele etme, yanlış anlıyorsun diyen..

Demeler bitmez Oktay abi…

Hasret sende olsun sevgi bende…

Gündüzler öldü Oktay abi…

Günler egonun denizinde batar oldu.

“AHLAK EN PAHALI ŞEYİ TÜKETEN ŞEY OLDU.”

***

Beş harfli fırtına haydi getir şu yağmurları.

“AHLAK İNSANIN İNSANCA KENDİNE YARAYANI ÜRETMESİDİR.”

Eğer para kazanmak ahlakı inşa etseydi.

Dünya bu halde olmazdı bunu unuttuk Oktay Abi.

***

Güven eksikliği çalışanların güçlü yönlerini kapatır oldu.

Paylaşımlar olmaz, yardımlaşma olmaz oldu.

Bir fitnedir bu, beş harfli bir ateşte yanmaz oldu.

Oldu oldu sorumluluk üstlenilmez oldu.

***

Her yürek Oktay abi olmalı, Oktay abice…

“BİZ ORTAMDA OLMAYANLARIN ARKASINDAN KONUŞMAYIZ.”

“KONUŞANI DİNLEMEYİZ.”

“DEVAM EDERSE BİR KERE UYARIR, İKİNCİSİNDE DIŞLARIZ.”

Diyenler olmalı.

Olmalı Oktay abi, Oktay abice.

***

Anadolu kültüründe ekip çalışmasını engelleyen güven eksikliği vardır.

“Güvenme dostuna, saman doldurur postuna.”

“Babana bile güvenme.”

“İnsanoğlu çiğ süt emmiştir.”

“Akan suya inanma, eloğluna güvenme.”

***

Karanlığa bakıp durma, ben güneşin içindeyim.

Beni onunla ara ben yanarak gelenlerdenim.

Gel ey G-Ü-V-E-N öyle bir diyara gel ki.

Üstü Anadolu, altı başkaları için vefaca uyuyanlarla dolu.

***

Gel sar bizi, gel sobayı yaktık.

100 gr peynir hazır, Kazımcan domates almaya gitti.

Oktay abi elinde demlik, bardak sıcak çayla dolu.

Gel ey G-Ü-V-E-N

Gel..Gel..Gel..

Yudumla bizi, ne olur yudumlat bizi…

Haftaya farklı bir bakışta buluşmak dileğiyle,

Saygılarımla.