Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Modern hayat

Modern hayat

Bugün yaşanan adına ‘modern dünya’ dediğimiz içi boş, değerleri sıfırlayan, şahsiyeti silen bir dünya insanları erdemsiz, ahlâkî ölçütleri takmayan bir anlayışla hayâta baktırıyor. Böylesi bir bakış insanı ‘eşrefi mahlukat’ olmanın dışına çıkartıyor elbette. Bu anlayışla hem dem olmuş dünya maddi ve mânevî açıdan gerçekten zor günler yaşıyor. Böylesi bir dünyâda yaşayanların hem ruh dünyâları hem her çeşit menfilikten etkilenen fizyolojik bünyeleri yaralı-bereli, hasta bir vaziyete giriyor.

Neredeyse tüketmek için yaşayan insanların hayâtında “israf” hat safhada. Dînî özellik ve güzelliklerin basit şeyler için rahatlıkla feda edildiği bir hayat dayatılıyor önümüze. İlla da İslâmî hayâtı yaşamak isteyenlerin de gün gün içi boşaltılıyor, güdükleştiriliyor. Ölümün unutturulduğu, hayâtın hep yaşamaya odaklandığı bir dünyada yaşıyoruz. İnsanlara kutsaldan, mukaddes değerlerden arındırılmış bir dünyâda takdim ediliyor. Bunun adına da ‘modern dünya’ deniyor.

Günaha dayalı bir zihin yapısıyla inşa edilen bu hayâtın her zemini ne yazık ki kaygan ve güvenililirlikten uzak. İnsanlar şeytanların cirit attığı ortamlarda tüm çıplaklığıyla korunaksız olarak yaşıyorlar. Böylesi bir ortam kulları Rabb’inden uzaklaştırmasının yanında insanları fıtratlarından da uzaklaştırıyor. Müslümanlar şu bahsettiğimiz menfi şer ortamında mümince bir hayâtı yaşamakta pek tabi ki zorlanıyorlar zaman zaman tökezliyorlar. İnsanlar ahlâken çökerken onların oluşturduğu aileler de dağılıyor. Konforu, lüks yaşantıyı önceleyen ‘modern hayat’ ‘İslam’ca yaşantı’yı hiçe saydırıyor. ‘Modern hayât’ın insanları dünyevîleştirmesi artık ölçüyü aşmış bugün için hastalık hâline gelmiş vaziyettedir.

Böylesi hayâtı yaşayanların dış dünyâları güzelleştikçe maalesef iç dünyâları çirkinleşmiştir. Yine dış vaziyetler zenginleştikçe iç âlemler fakirleşmiştir. Hakikaten bu gidiş gidiş değil! Dünya ve ahret dengesini şaşırmış vaziyetteyiz. Halbuki dünyâyı doğru kullanma mecburiyetindeyiz. Sâhip olduğumuz her şey bize emânet ayni zamanda onlardan yarın hesâba çekileceğiz.

Bunları derken tabi sâdece ibâdetlere dayalı bir hayat önerilmiyor bize. Çünkü müminlerin dünyâyı îmâr etme gibi bir yükümlülükleri de var. Dünyâyı iman esaslarını öncelemeyenlere bırakamayız. Mümin dünyâyı îmâr ederken ona esir ve köle olmamalı. Helâlinden istediği kadar mal-mülk sahibi olmalı ama onları doğru bir şekilde kullanmalı, paranın kulu olmamalı. Mümin dünyâda yaşarken hayat felsefesini İslâm’a göre oluşturmalı. Anasına-babasına saygıda kusur etmemeli, evlâdu iyâlinin sorumluluğunda olmalı, ailesine şefkat ve muhabbetle davranmalı. Kimseyi hor görmemeli, her zaman hakça davranışlar sergilemeli.

Farkında değiliz ama hayâtımızda korkunç delikler açan ‘Modern hayât’a itibar etmemeli. Müslüman’ın hayâtı sâde olmalı, lükse kaçmamalı asgarileri kâfi görmeli. Hele israfa çok dikkat etmeli. Cenâbı Hak ile irtibatımız asla kopmamalı. Böyle bir insandan her türlü yanlışlık beklenir bugün olduğu gibi. Ahlâki yozlaşmaya karşı daima teyakkuzda olmalı. Sabrı, şükrü, kanaati hayâta yeniden koymalı. Şikâyet, sabırsızlık, iffetsizlik, şükürsüzlük hâli terk edilmeli. Bizi insan yapan değerlere tekrar yapışmalı, değerlerimize ehemmiyet vermeli. Yanlışlık ve çirkinliklere can suyu taşıyan davranışlar derhal bırakılmalı. İslâmî hasletler diriltilmeli vesselam yoksa ‘modern hayat’ neyimiz varsa silip-süpürüp götürecek. Aman dikkat! Aman dikkat!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi