Mustafa Balkan

Mustafa Balkan

İnsan mı Sıradan Yoksa Göktaşı mı?

İnsan mı Sıradan Yoksa Göktaşı mı?

“Biz onlara hem âfakta (dış dünyada, tabiatta ve kâinatta), hem kendi nefislerinde (benlik ve şuûrlarında, beyin ve iradelerinde, bedenî özellik ve güzelliklerinde) delillerimizi göstereceğiz ki, Kur’an’ın hak olduğu kendilerine açıkça belli olsun. Senin Rabbinin her şeye şahit olması kâfi değil mi?” (Fussilet Sûresi 53. Âyet)

Türkiye’de olağanüstü bir aydınlanma olmuş. Bir göktaşı (meteor) hızla atmosfere girerek gökyüzünde parlak ışıklar saçtıktan sonra parçalar halinde bir yerlere düşmüş.

Gökyüzünde yaşanan bu astronomik (kozmik) olayı gören bazı şehirlerimizdeki vatandaşlar, bu durum karşısında şaşkınlıklarını gizleyemezken bir kişi, kamera karşısında kendisine uzatılan mikrofona “Göktaşını arayıp bulup, onu satıp artık sıradan insan olmaktan kurtulacağım.” demişti. Zengin olma hayalleri kuran bu vatandaş, kurduğu cümleyle kendini sıradanlaştırarak göktaşına bir kıymet atfetmiş oldu. ‘Sıradan’ cümlesi sözlüklerde; “Bir fevkalâdeliği olmayan, basit” olarak yer alıyor. Sıradan insan acaba hiçbir hususiyeti olmayan çok basit bir varlık mıdır? Soru şöyle de sorulabilir: İnsan mı sıradan bir varlık, yoksa göktaşı mı?..

“BİR İNSAN BİR ÂLEMDİR”

Hz. Âdem’in gökyüzünden yeryüzüne “rastgele” ve rastlantı sonucu indirilmediğini cümle âlem biliyor. Yaptığı hata ve işlediği günahtan dolayı istiğfar edip Yaratan’a, diliyle ve kalbî olarak tövbe ederek af dileyen Hz. Âdem’in bu niyazı, karşılık bularak Allah (C.C.) tarafından istiğfarı kabul edilmişti. Bu sebeple ilk insan olarak Cennet’ten yeryüzüne indirilen Âdem, basit bir varlık değildi. Hz. Havva da öyle. Şeytan, vesvese vererek her ikisini birden kandırmıştı. Her ikisi de nedâmet dilemişlerdi. Allah ve Resulünün ölçülerine göre değerlendirip, Kur’an ve sünnet ışığında bakacak olursak; insan, elbette sıradan ve basit bir varlık değil. İsmi Kur’ân-ı Kerîm’de yirmi beş defa zikredilen Âdem’i Allah (c.c.) kendi eliyle yaratmış, ruhundan üflemiş, melekleri ona ikram olsun diye saygıyla önünde eğilmiş, ona tüm eşyanın ismini öğretmiş, yeryüzüne halife olarak göndermiş ve kendisine kitap olarak on sahife vermiştir. Buna göre; “Bir insan bir cihandır.” Hz. Ali, “Sen kendini küçük bir cisim sanırsın, ama en büyük âlem sende gizlidir.” diyor.

TÜRKİYE’DE GÖKTAŞI NEREYE DÜŞTÜ?

Türkiye’de 2 Eylül 2023 Cumartesi günü akşam saatlerinde birçok ilde gözlemlenen göktaşının bir parçası Diyarbakır’ın Ergani ilçesine düştü. Yarım kiloluk göktaşını 4 milyon liraya satışa çıkaran Güneştepe Köyü muhtarı Mehmet Güneş, taşı satmaları halinde köye katkıda bulunacaklarını söyledi. Bilindiği üzere Türkiye'de, 2015 yılında Bingöl'e düşen bir meteor köylüler tarafından toplandıktan sonra NASA çalışanlar tarafından sertifikalanmıştı. Dünyada göktaşı fiyatları ise, göktaşının ne kadar saf olduğuna bağlı olarak değişiyor. Göktaşları büyüklüğüne, ağırlığına ve mıknatıs gibi çekip çekmediğine bakılarak anlaşılabiliyor. Göktaşlarının değeri ise, laboratuvarlarda test edilerek ölçülüyor. Piyasada ancak tescilli olan göktaşları alıcı buluyor.

KOZMİK HÂDİSELER SIRADAN MI?…

Kur’an-ı Kerim, kozmik âyetlerden oluşan ve istikâmet tayin edici, yol gösterici ve her iki dünyamızı da uyulması gereken emirler, ders ve ibret almamızı öğütleyen haberlerle aydınlatan bir nûr ve şifa kaynağı. Bizi terbiye eden Rabbimiz, pek çok âyette “akletmez misiniz?”, “akledesiniz..”, “akletmezler..” şeklinde hem öğütlerde hem de ikazlarda bulunuyor: “Ey iman edenler! Kendi dışınızda (sırlarınızı paylaşıp iç işlerinizden haberdar edeceğiniz kâfir) bir çevre edinmeyin. (Çünkü kâfirler) size zarar vermekten geri durmaz, sizin zora düşmenizi isterler. Kinleri ağızlarında belirmiştir. Sinelerinin sakladığı (kin) ise çok daha büyüktür. Şayet aklediyorsanız gerçekten size ayetlerimizi açıkladık.” (Âl-i İmran, 118)

Ay ve güneşin tutulması sıradan kozmik olaylar değil. Hele ayın “dolunay” hâli hem insanı hem yeryüzünü ve suları etkiliyor. Denizlerde med-cezir meydana geliyor. Semada yıldızların kayması, yeryüzüne meteor (göktaşı) düşmesi de sıradan kozmik hâdiseler değil. Adı “Bharat” olarak değiştirilmesi düşünülen Hindistan’a iki saatte 60 binin üzerinde yıldırımın düşmesi de kozmik bir olaydır. Dünya coğrafyasında pek çok ülkede yaşanan iklim krizlerinden dolayı sel felaketleri meydana geliyor. İstanbul ve Kırklareli’nde yaşanan sel felaketlerinin düşen meteor ve göktaşı yağmurlarıyla bir ilgisi olup olmadığını konunun uzmanlarına bırakıyoruz. İnsanı düşündüren uyarıcı bir haber: “Dirilten ve öldüren O’dur. Geceyle gündüzün peşi sıra gelmeleri O’nun (eseridir). Akletmez misiniz?” (Mü'minûn, 80)

Dünya nüfusunu 500 milyona indirmek, insanı ‘nesne’leştirmek ve harsî bir değişimle ‘sıradan’ bir varlık hâline dönüştürmek isteyen şeytanın yeryüzündeki iki ayaklı işbirlikçilerinin hedefindeki varlık da; İNSAN.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan Arşivi