Düşmanını Tanımak
Bizim milletimizin en önemli özelliği dostunu ve düşmanını tanıyarak hareket etmesi idi. Daha doğrusu dostunu da düşmanını da kendinin tayin etmesi idi.
Yüzyıldan daha uzun zamandır bu özelliğimiz kaybettik. Ya da kaybettirildik.
Düşmanımızı dost, dostumuzu düşman olarak öğrendik.
Hatta iç düşmanı dış düşman, dış düşmanı iç düşman olarak gösteren bir eğitim sistemine tabi tutulduk.
Bu nedenle de dostumuzu düşmanımızı tam olarak ve doğru şekilde tespit edemediğimiz için giriştiğimiz her hareket başarısızlıkla sonuçlanmasına rağmen başarılı olmuş gibi davranmayı seçtik.
Bizim dostumuz düşmanımız eskiden dinimiz inancımız ve vatanımız üzerinden tespit edilirdi.
Şimdilerde oyun değişti dost düşman sadece siyasi olarak değil daha çok ekonomik ve sosyal varlığımıza kastedenler arasından çıkıyor.
Düşman artık askeri cephe açarak savaşmıyor.
Düşman bizi devleti yıkmak yerine sağlığımızdan vurarak çökertmek istiyor.
Düşmanımız bizim tarım ülkesi olmamızı göz ünün alarak ülke tarım ve hayvancılığını yok ederek millete diz çöktürmek istiyor.
Milletimizin en çok dini inançlarını ve ahlaki moral değerlerini yok ederek teslim alınabileceği düşüncesiyle toplumsal ahlakımızı erozyona uğratarak bizi mağlup etmeye çalışıyor.
Elbette yaratılış gereği düşman düşmanlığını yapacak. Biz de düşmanımızı tanıyarak işe başlamak zorundayız.
Yeni nesil modern firavunları tanımak mecburiyetindeyiz.
Özellikle de medyada temiz yüzlü ve masum, insan ve hayvan sever, iyilik meleği ve iklim savacısı gibi adlarla takdim edilen şeytanın uşakları ile ana sütü gibi faydalı denilerek takdim edilen zehirleri iyi tanımak gerekiyor.
Örnek mi istiyorsunuz?
Alın size dünyanın pandemi kahramanı olarak takdim edilen Bill Gates kimdir?
Sadece bilgisayarcı değil.
İmmünoloji profesörü, mRNA aşı mucidi, yapay et ve böcek alanında uzman gıda mühendisi, sivrisinek veterineri, ağaçlar zararlı diyen bir orman mühendisi, iklim değişikliği için mücadele eden bir çevre mühendis, yapay zeka ve yazılım konusunda deha bir sistem mühendisi, açlıkla mücadele eden bir hayırsever.
Dahası var. Maske ile salgın hastalıkları önleyen bir enfeksiyon uzmanı, tarım arazisi toplayan bir çiftçi büyükbaş hayvanlar fazla karbon salıyor diyen bir dâhi, insan nüfusunu azaltmalıyız diyen bir nüfus planlamacı
Aynı zamanda ben Tanrı'nın işini yapıyorum diyen bir ŞEYTAN ve insan vücudunu yerel bir kablosuz ağ olarak kullanma hakkının patentini alan çağdaş DECCAL.
Kurmak istedikleri düzen ise insanların vücut aktivite verilerini dijital insan, dijital para, dijital din, dijital tanrının oluşturularak kullanarak ve kripto para birimi sistemi ile insanların köleleştirildiği dijital tek dünya devletidir.
Aklı başında her insanın reddedeceği bir isteği daha var bu dijital dünya efendisinin.
Bill Gates, dünya liderlerinden ülkelerinin egemenliğini Dünya Sağlık Örgütü'nün "küresel sağlık acil durum birliklerine" teslim etmeye çağırdı ve kimse ne diyor bu şaşkın falan demedi.
Bunca saçmalığı sorgulamadan bu adamın peşinden giden kitle bilim aşığı, aydın ve entelektüel oluyor, bu kişiye inanmayanlar ve bunca saçmalığı sorgulayan ve inanmayan ise bilim düşmanı öyle mi?
HADİ ORADAN… HADİ ORADAN…
FARKINDA MIYIZ?
Klaus Schwab ve Bill Gates’in Küreselci iblis tarikatının peşinden giden kişiler bir tanrıya inanır gibi inanıp onlar ne derse doğrudur diyebilirler.
Yok, onlar şimdilik arkası sağlam görünün birer kukladır derseniz, bir sonraki salgın oluşturulmadan kuklacıyı vurmak lazımdır deriz.
Herkesin her şeyden bilgisinin olduğunu zannettiği ama aslında hiçbir şey bilmediği, dolayısıyla da bir şey yapmasının mümkün olmadığı, dünyevi hazlarla yaşadığı rahatını bozmamak için kılını bile kıpırdatmadığı bir dünyada yaşıyoruz diyenlere ise toplumlara musibet umumi gelir hatırlatmasını yapıyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.