Ruhumun duvarlarında, bir tufan öncesi sessizlik, kıyılarıma vuran tövbe dalgaları gönlümdeki kirleri arındırıyor…!
Avuçlarımdaki kirli topraklarda, bir dua çiçeği yetiştirmenin zorluğunu yaşıyor.. Kalem..
Bir ülke kuruyorum, demokratik, oligarşik, kapitalist, komunist ve beşeri hiçbir sistemi barındırmayan bir ülke…
Gözyaşlarından nehirleri, olan ve alnında kirleri olan insanların, korku ve ümit sınırları arasında yaşadığı, üşüdüğü ve yandığı, sancağının gönül toprakları ile dil tarafından göndere çekildiği bir dua bayrağı bu..!  
Ey karanlığımızın Ziya’sı…!
Zayi olmuş, yüreklerimizdeki bütün beşeri ışıkları söndür ve senin ışığınla aydınlat bizleri…
Ey bütün renklerin sahibi..!
Renklenmiş giyim tarzlarımızı,
bukalemunsu hallere bürünmüş insanımızı..!
Siyah’ı beyaz Beyazı siyah gören akıllarımızı..!
Senin renginle renklendir…!
Ey nimet veren..! Sonsuz Ganimet..!
Sofralarımızı şenlendiren envai çeşit lezzetlerden….
yemekten sonra yerinden kalkamayan midelerden…
bir tepsi baklava için sırıtan didelerden..
yemek için yaşayan cahiller zümresinden…
gösteriş yapan zenginin umresinden…
laf olsun diye söz söyleyen ümmet reislerinden bizleri muhafaza eyle..!
Ey her şeye gücü yeten…!
Güç için eğrilen, kıvrılan, ve senden başka güçlere REEL GERÇEK diye boyun bükenlerden…
Doğmamış çocuğun hakkını, hiç düşünmeden yiyenlerden..!
Çaldıkları minarelere utanmadan kılıf dikenlerden…!
Çift şeritli yol yapıyoruz diye övünürken..!
Senin şeriat yolunun üstüne diyalog çizgileri çekenlerden..!
Devir değişti nanesinin ardına, devrini düşürüp zalime hizmet edenlerden..!
Bu zulmün farkında olup ta “Kötünün iyisi” diyerek vicdan rahatlatanlardan..!
Secde ve seccadenin dışına çıkmayıp, ümmet için ağlamayanlardan…!
Kendi imparatorluklarına, din tacirliği yaparak, para basanlardan..!
Zevklerini ve heyecanlarını, sadece kadın sayanlardan..!
Emre itaat ettiklerini zannedip, açılan bayanlardan..!
Zoru gördüğünde, zorluk ordusundan geri kalanlardan..!
Üç beş soysuzun nakaratını, alkışlayanlardan…!
Çocuklarına inancı nakşetmek yerine, çeyiz nakışlayanlardan..!
Tarlasını ekipte, gönlünü çorak koyanlardan..!
Verdiğin nimetleri kendi başarıymış sayan, kodamanlardan…!
Böbürlenerek maddi zenginlikleri ile ufalan, kocamanlardan..!
Korkusuzca ölü eti yiyen, yamyamlardan..!
Bizleri muhafaza eyle..!
Beni benden muhafaza eyle..!
Bizi bizden muhafaza eyle..!
Eylemlerimiz eğlenceleşmiş, yüreklerimiz kadir kıymetsizleşmiş…
Kardeş katili sözler söylemekten, yanlış yapmışı, yanlışla davet etmekten, Kalp kırmaktan… İnsan incitmekten, gönül yıkmaktan, ve sözle insan yakmaktan muhafaza eyle…!
Doğruların doruğuna çıktığını düşünen, cahil bilginlerden eyleme…!
Kalemlerimizi, sözlerimizi, cümlelerimizi, böbürlenmekten..!
Uzağa düşür…!
Apostrof’un keçisi gibi bütün kavillere, kallavi AMİN diyen boş ağızlılıktan kurtar…!
Fiilsizleşmiş fillerin, cüsselerindeki yüreksizliği, eylemsizliği, ve korkaklığı kaldır..!
Gönüllerdeki kirleri, akıllardaki zifiri fikirleri..!
Varlıklarında boğulmuş fakirleri..!
Varlığınla zenginleştir…
Ey beni var eden SEN…!
Çokluklarımın yokluklarında, kaybolmaktan beni, bizi ve bütün insanları koru..!
Masa başlarında,ülkeler kurup, ülkeler yıkan bütün vicdansız, cümle katillerinin şerrinden, dua ülkene sığınıyoruz…
Dualarımızı iktidar kıl…! Bizi Köle..
Amin diyin, canlar içten ve yürekle..!