Tohumlar çürümesin
Uzun bir aradan sonra, yeniden kelimelerin başına geçip, kâğıdın o huzur kokan sokaklarında gezinmek nasip oldu.
Bu aradan dolayı, bütün okurlarımızdan özür dileriz.
Şimdi, konumuza ve yazımıza başlayabiliriz.
**********
Ünlü bir Kral’ın üç erkek oğlundan biri, onun yerine tahta geçecekti. Kral bu seçimde zorlanıyordu; çünkü her üç oğulda yetenekli ve becerikli olduklarını, düşünüyorlardı. Üstelik üçüz dünyaya gelmişlerdi, yaşları aynıydı.
Kral bir bilgeye danışarak, seçimi nasıl yapması gerektiği konusunda fikir alıp, Bilge kişinin önerisine uymaya karar verdi.
Üç oğlunu da yanına çağırıp, her birine torba dolusu çiçek tohumu verdi. Bir yolculuğa çıkacağını, en az üç yıl sonra dönebileceğini, bu tohumları onları sınamak için bıraktığını söyledi ve ekledi.
Döndüğümde tohumları geri vereceksiniz. İçinizden onları en iyi saklamış olan benim yerime tahta geçecek.
Birinci oğul şöyle bir mantık yürüttü: “En iyisi ben bu çiçek tohumlarını çelik bir kasaya kilitleyeyim.” Babam geri geldiğinde veririm. Hem çalınmalarını da önlemiş olurum diye düşündü.
İkinci oğul tohumları, kardeşi gibi kilitlerse çürüyüp gideceğini düşünerek, götürüp sattı. Kazandığı parayı saklamaya başladı. “Babam döndüğünde gidip yenilerini satın alır, taptaze geri veririm.” Diye düşündü.
Üçüncü oğul , o tohumları bahçeye ekti.
Üç yılın sonunda Kral döndüğünde, birinci oğul kasayı açıp kurtlu, kokmuş ve çürümüş tohumları verdi. “Bunlar benim sana verdiklerim olamaz.” Diyerek azarladı.
“Sen benim istediğim ölçülere sahip değilsin.” diyerek yanından ayrıldı.
İkinci oğul çarşıya gidip yeni tohumlarla geri geldi. Kral tohumları inceledikten sonra “Bunlar benim bıraktıklarım değil, ama kardeşinden biraz daha iyi düşünmüşsün.” Dedi. “Yine de beklediğim ölçüde becerikli ve yaratıcı değilsin.” diyerek üçüncü oğlanın yanına doğru yürüdü.
Kral üçüncü oğluna yaklaşırken, içten içe korkmaya başlamıştı. “Ya oda bir yanlış yaptıysa, ya oda yeterli değilse; ülkeyi ben öldükten sonra kim yönetecek diye kara kara düşünerek çocuğun yanına vardı.
Son oğul onu sarayın bahçesine çıkarttı ve kral burada yüzlerce çiçek ve yüzlerce güzel kokulu bitkiyle karşılaştı. Oğlu hemen söze başlayıp babasına şunları söyledi.
“Bunlar bana verdiğiniz tohumlar babacığım, dökecekler ve yeni tohumları hemen size vereceğim.”
Kral yerine geçecek, oğlunu seçmişti.
Şimdi bizde toplum olarak siyasi bir dönemeçteyiz.
Bu ülkedeki bütün siyasi partiler, bu milletin çocuklarıdır. A partisi B partisi fark etmez.
7 Haziran’da milletimiz, bu ülkenin oy tohumlarını bir yerlere teslim edecek. Bu süreçte bütün partilere başarılar diliyorum.
Ve milletimize bu köşeden sesleniyorum..!
Bu ülkenin emanetini taşıyanlar, çiçeklendirdi mi verdiğiniz tohumları…?
Yoksa çürüttü mü ?
İyi düşününüz…!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.