Ülke olarak yine olağanüstü bir dönemden daha geçtik. Tüm milletimize geçmiş olsun.

Beğenelim beğenmeyelim seçilmiş irade yalnızca seçimlerde sandıkla gönderilmeli. Hiç kimsenin Milli İradeye karşı güç kullanma, hele hele silah yoluyla darbe yapma gibi bir hakkı olamaz.

Darbe geleneği(!) yeni yaşadığımız bir sorun değil.

Ondördüncü yüzyılda 1. Murat tarafından kurulan Yeniçeri Ocağı ilk isyanı tahtı bırakan 2. Murat'a karşı başlatıp, ''Celali İsyanları'',''Çınar Vakası''...''Patrona Halil İsyanı'' ve diğer isyanlarla devam etti.

Sultan 2. Mahmut 17 Haziran 1826 yılında Yeniçeri Ocağını kaldırıp yerine Batı talimli ''Asakir-i Mansur-i Muhammediye'' adında yeni bir ordu kurmasına rağmen bu ordu pek başarılı olamamıştır.

Osmanlı Devleti tarihinin en buhranlı yıllardan birini 1876 da yaşadı. Sultan Abdülaziz, Mithat Paşa ve Hüseyin Avni Paşa'nın önderliğinde gerçekleştirilen bir darbe neticesinde tahttan indirilip yerine 5. Murat geçirildi. Ruh hali zaten hassas olan 5. Murat Sultan Abdülaziz'in şüpheli şekilde ölümünün (öldürülmesinin) ardından ruh sağlığı iyice bozulunca ihtilalciler 2. Abdülhamid'in tahta çıkmasına razı oldular ve böylece bir yıl içerisinde 3 padişah birden değişmiş oldu.

Siyasi bir deha olan Sultan 2. Abdülhamid 33 yıl boyunca devleti yönetti. Batılı devletlere kök söktüren Sultan Abdülhamid, Siyonist Theodor Herzel'in Filistin'den toprak satın almak istemesi üzerine Abdülhamid-i Sani  ''Kan ile alınan topraklar para ile satılmaz.'' şeklinde verdiği tarihi yanıtı sonucu mukabil miladi 27 Nisan1909 (31 Mart Vakası ile Rumi Takvime göre 31 Mart 1325)te hal' edildi.

Cennet Mekan Sultan 2. Abdülhamid Han Ümmetin hakkını muhafaza etmiş, büyük bir devlet adamlığı sergilemiş ve hiç bir zaman devleti siyonistlere muhtaç etmediği gibi aynı zamanda Siyonistleri müttefik ve dost olarak görmemiştir.

İktidara karşı darbe geleneği (!) Cumhuriyet sonrası Modern Ordu'nun kurulmasıyla da bozulmadı. Bu utanç 27 Mayıs 1960 İhtilali, 12 Mart 1971 Muhtırası, 12 Eylül 1980 Darbesi, 28 Şubat 1997 Post Modern Darbesi, 27 Nisan 2007 E-Muhtırası ve 15 Temmuz 2016 tarihi tarih sayfalarında kara bir leke olarak yerini aldı.

28 Şubat 1997 Post Modern Darbesi sırasında dönemin başbakanı merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan ülkesi ve milleti için sağduyulu davranmakla büyük bir devlet adamlığı sergileyip yaşanacak bi'kısım nahoş olayları önlemişti.

İnsanı bir nutfeden yaratan Cenab-ı Allah insanın mutlu, huzurlu yaşaması için Hz. Adem'den itibaren Peygamberler göndermiş ve Peygamberleri vasıtasıyla bi'takım kurallar tesis etmiştir.

Bu kuralları tanımayan, uymayan insanların başına çeşitli musibetler gelmiş ve pek çok kavmin ne yazık ki helak olarak gitmiştir.

Rabbül Alemin Kur'an'ı Kerim de: ''Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizle kazandıklarınız yüzündendir. Bununla beraber Allah yine de çoğunu affeder.'' (Şura/3)

''...Allah bir kavme verdiğini, o kavim kendisini bozup değiştirmedikçe değiştirmez. Allah bir kavme de kötülük murad etti mi, artık onun geri çevrilmesine de imkan yoktur. Onlar için Allah'dan başka bir veli de bulunmaz.'' (Rad/11)

Günümüz insanı en basit bir beyaz eşya yahut elektronik aleti kullanma kılavuzu olmadan, servis yetkilisine danışmadan kullanılamayacağını bilir de, en Mükemmel şekilde yaratılan insanın dünya ve ahiret mutluluğu için yaşam kurallarının yaratıcısı Allah'In (c.c) koyması gerektiğini düşünemez.

Allahû teâlâ ülkemize bir daha böylesi felaketler yaşatmasın.

Selam ve dua ile...