Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Bayram Düşünceleri

Bayram Düşünceleri

İnsanların yaşadıkları her mutlu ve hüzünlü günde kendilerine göre farklı düşünceleri olduğu gibi bayram günleri içinde farklı düşünceleri olmalıdır.

11 aydır bekledikleri ve “Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan” diyerek sevinçle karşıladıkları Kuran ayı Ramazan Ayının sona ermesini hüzünle karşıladıkları kadar bayrama ulaşmanın sevinciyle de farklı düşünceler içinde olurlar.

Bayramlar sevinç ve mutluluk günleri olarak bilinir.

Ramazan ve Kurban Bayramları ferdi olarak yaşanan günler olmadığı için Müslümanlar sadece eş ve dostları ile değil Ümmet olma bilinciyle bütün bir İslam âlemi olarak bayram yaparlar.

Bu nedenle bayram yapmayı gerçekten hak edenler sadece midesine ve diline oruç tutturanlar değil İslam Ümmetinin varlığı ve geleceği ile ilgili derdi olanlardır.

İslam Ümmetinin birliği yerine başka birliktelikleri için kürek çekenler de elbette kendilerince kutlanacak bir bayram bulacaklardır.

Hadid Suresi 21. Ayet ile “Rabbinizden bir mağfirete ve genişliği gök ile yer genişliği gibi olan, Allah'a(cc) ve Peygamberlerine(as) iman edenlere hazırlanan, cennete doğru yarış yapınız. Bu, Allah'ın(cc) dilediğine verdiği bir lütuftur. Allah(cc) büyük lütuf sahibidir.” şeklinde müjdelenen Müslümanlar mağfirete ve cennete doğru bir yarış halinde olmak yerine dünyevi zaferler için yarışlarda olmak ne kötüdür.

Dünyanın tek bir köy, piyasanın ise tek bir çarşı haline geldiğini bildikleri halde global köydeki mutluluk nedeni haline gelinen olaylara duyarlı olup, hüzün ve acı veren olaylara karşı duyarsız olmayı tercih edenlerinde kendilerince bayram edeceklerdir.

Mubarek Ramazan Ayında bir yandan oruç tutup teravih için cami cami dolaşırken diğer taraftan ticaretten, ihracattan, ithalattan, borsadaki manipülasyonlardan, döviz kurları üzerindeki değişimlerden, alacağı ballı ihalelerden, imar düzenlemelerinden gelecek olan şehir rantından vazgeçemeyenlerin de korunaklı sitelerinde kutlayacakları bayramları olacaktır.

Ebedi kurtuluş, adalet, barış ve huzurun kaynağı olan Kuran ayetlerinin yeryüzüne indirildiği Kadir Gecemizde bile bir tuşa basarak gönderme zahmetinde bulunduğu mesajlarında bile siyasi geleceğini hesap edenlerin de ibadetlerinin kabul olması dileğiyle kutlayacakları bayramları vardır.

Dünya hayatını tamamladıklarında ahiret hayatı için sadece kendilerinin kurtulmuş olduğu vehmine kapılıp kendi varlıklarını destekleyenler hariç bütün Müslümanların din ve vatan için büyük tehlike arz edeceği, ahirette ise hüsranla karşılaşacakları tehdidiyle din satan bezirgânlarında bayramları kutlayacak yardımcıları olacaktır.

Oruç tuttuğu için midesini dışarıdan gelecek her şeye kapatan ancak elini ve dilini tutamadığı için televizyon ekranı karşına kurulup muhafazakâr aile ile seküler düşünceye sahip kadınların oluşturduğu ailenin çocuklarının evliliği yoluyla akraba olmalarını anlatan dizileri inanç yoluyla kan kusturulduğu halde kızılcık şerbeti içtiklerini zannedenlerin de televizyon arkadaşları ile konuşacakları bayramlar olacaktır.

Şatafatlı iftar sofraları yerine çok yıldızlı otellerde konakladıkları Ramazan Umreleri için bulundukları Haremi Şerif’te bile tavaf esnasında memleketindeki akraba ve arkadaşlarına canlı yayın yapan Müslümanların bile bilmem kaçıncı umrelerini yaptıkları bayramları olacaktır.

Bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen Kadir Gecesi de dâhil olmak üzere önemi ve fazileti hakkındaki bilgileri Kur’an-ı Kerim’den ve hadis-i şeriflerden öğrendiğimiz müstesna bir zaman dilimi olan Bir Ramazan Ayını daha tamamladık.

Bütün bunlara rağmen her geceyi Kadir Gecesi olarak sadece Ramazan Ayını değil bütün bir yılı Ramazan neşesi içinde Kur’an, Namaz ve Zikir ile geçirerek Dünyanın tüm coğrafyalarındaki Müslüman kardeşlerimizin dertleriyle dertlenerek geçirenlerin Bayramlarını tebrik ederiz.

FARKINDA MIYIZ?

Kadir Gecesinde inzal olan ve Kuranı Kerimin bizim evimize, işimize, çarşımıza ve en önemlisi iç âlemimize hâkim olduğunu iddia ettikten sonra Kuran ayetlerine mektepten, medreseden ve toplumsal hayattan dışladı isek Kuranı Kerime yeniden yönelmemiz ve hayat ölçümüzü İslam olarak yeniden belirlememiz gerekmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi