Nazmiye Gülbaş

Nazmiye Gülbaş

Ayıdan post, gavurdan dost olmaz!

Ayıdan post, gavurdan dost olmaz!

Cenab-ı Allah, bizim hem dünya hem de ahiret mutluluğumuz için Kur'an-ı Kerim’i indirmiş ve kutsal kitabımızda mutluluğun formülünü göstermiştir.

Bir çok ayet uyarı niteliğindedir. Kur’an’ın üçte ikisi önceki kavimlerin başına gelen hâdiseler ile alakalıdır. Bunları dikkate almayanların akîbeti ebedi bedbahtlık olacaktır.

''İman edenlere karşı düşmanlık yönünden insanların en şiddetlisi olarak Yahudileri ve Allah'a ortak koşanları bulursun...'' (Maide/82)

Hatırlarsanız kısa bir süre önce Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik ''İsrail Devleti bizim dostumuz'' diye bir açıklamada bulundu.

Halbuki Cenab-ı Allah: ''Ey iman edenler, Yahudilerle Hristiyanları dost edinmeyin! Onlar, birbirlerinin dostlarıdırlar. İçinizden her kim onlara yardaklık ederse, muhakkak o da onlardandır. Allah ise zulmedenleri doğru yola çıkarmaz.'' (Maide/51) buyuruyor.

Ömer Çelik’in bu çıkışının akabinde Mavi Marmara şehitlerinin ailelerine 20 milyon dolar tazminat ödemesi karşılığında, Türkiye'nin davadan vazgeçmesi ve bunu TBMM’den kanun olarak geçirmesi, Hamas komutanlarından Salih El Aruri'nin sınır dışı edilmesi, büyükelçilerin karşılıklı olarak yeniden gönderilmesi ve İsrail doğalgazının Türkiye'de kullanılması, Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınması gündeme geldi ve anlaşmaların sağlandığı bildirildi.

Kamuoyu daha bunu hazmedemeden bir kaç hafta sonra Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan: "İsrail, bölgede Türkiye gibi bir ülkeye muhtaçtır. Bizim de İsrail’e ihtiyacımızın olduğunu kabul etmemiz lazım'' şekliden bir beyanatta bulundu.

Oysa yine Rabbimiz: Onların milletlerine tabi olmadıkça ne Yahudiler, ne de Hristiyanlar senden asla hoşnud ve razı olmayacaklar. De ki, gerçekten de Allah'ın hidayeti, hidayetin ta kendisidir. Şânım hakkı için, sana vahiyle gelen bu kadar bilgiden sonra, kalkıp da onların arzu ve heveslerine uyacak olursan, sana Allah'tan ne bir dost bulunur, ne de bir yardımcı.'' (Bakara/120) de buyurmuş.

Hiç bir şekilde İsrail ile anlaşma yapılmayacağını 1 Kasım öncesi beyan eden Ak Parti yöneticilerinin şimdiki bu tavrı anlaşılır gibi değil.

Bu bir de 2015’de gündeme gelen İsrail'in NATO'ya alınmasına karşı, toplumda oluşacak tepkileri kırma yönünde, toplumda rıza oluşturulması gibi bir zemin çalışması mı? diye düşünmeden edemiyoruz.

Malum 2010 yılında İsrail OECD'ye Ak Parti Hükumeti vetosunu kaldırdığı için girebilmişti. 

İsrail'in NATO'ya girmesi tüm Orta Doğu ile birlikte mazaAllah tüm dünyanın ateş çemberine dönmesi, 3. dünya savaşının fitilini ateşlemek demektir.

Sayın Erdoğan bu açıklama ile kimin acziyetini ortaya koymuştur? 

Bin yılı aşkındır  İslama hizmet eden bu aziz milleti İsrail'e kim veya kimler muhtaç etmiştir. Ve bu acziyet ifadelerine karşı kimseden neden  herhangi bir tepki gelmemiştir?

Biz söyleyelim o zaman niye tepki gelmiyor!

Çünkü zaten kültürel emperyalizmin işgali altındayız ondan.

Her gün neredeyse her kanalda onlarca gayr-ı ahlaki dizileri takip eden millet bu dizilere hiç tepki vermiyor ondan.

Eskiden Hocalar; ''küçük günahları küçük görmek insanı küfre götürür.'' derken şimdilerde zina, domuz, faiz vd büyük günahlar için ''zaten yapılmıyor muydu?'' deme cesaretini (cehaletini) gösterebiliyor ondan.

Milli Piyango(!) çekilişini yapan kızlar artık mini etekli değil  ''Diriliş''li başörtülüler ve başörtüsü kumarla kirletilirken rahatlıkla izleyebiliyor ondan.

Domuz neredeyse her mamule girmişken, GDO’lu yemlere kanun çıkmışken, 43 firma uygunsuz mamul üretirken, millet höpür höpür Coca Cola içerken, birçok şarap fabrikası AK Parti döneminde açılmışken harama helale dikkat etmiyor ki ondan. 

Adım başı yabancı AVM’ler açılırken, yerli firmaların bile adları yabancılaşırken kapitalizmin araçları kredi kartları çılgınlar gibi kullanılıyor ondan.

Bayramlar ve ramazanlarda bankalar faiz çeşitliği sunarken, birinci müşteri diyanet çalışanları çıkıyor da ondan.

Boşanmaların % 60’ı Yahudi icadı Facebook konuşmalarından meydana geliyor da ondan.

Hapishanelerde yer kalmadığı için adi suçlular serbest bırakılıyor da ondan.

Eskiden gizli ''Sadaka Taşları'' bulunan bir milleti açık açık sadaka siyasetine alıştırıp yetim hakkı deve hamudu ile götürülüyor da onlar.

Ve bu ''ondanlar'' uzar giderrr. 

Vel hasıl kim kimi dost edinirse edine dursun Allah bize yeter.

''Açın gözünüzü! Allah'ın dostları üzerine ne korku vardır, ne de onlar mahzun olurlar.'' (Yunus/62)

Selam ve dua ile...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nazmiye Gülbaş Arşivi