Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

ASHÂBIN PEYGAMBER SEVGİSİ

ASHÂBIN PEYGAMBER SEVGİSİ

Kıymetli okurlar, içinde bulunduğumuz Örnek ve Önder Rehber Eşsiz İnsanlık Timsâli Hz. Muhammed aleyhissalâtu vesselâm’ın doğduğu ay Rebiül-evvel ayını vesile kılarak yazılarımıza Peygamber aleyhisselâm’ı konuk etmek istiyoruz.

Bütün hak dostları, Peygamberi Zişân aleyhisselâm’ın; ‘Sizden biriniz, beni anasından-babasından, çocuklarından ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe kâmil mânâda imân etmiş olamaz.’ (Buhârî, Ahkam 19) mübârek sözleri üzerine Allah Rasûlü aleyhissalâtu vesselâm’a duyulan sevgi ve muhabbetin derecesini neredeyse imânın ölçüsü olarak görürler.

Cenâbı Hakk, ‘Habîbim=Sevgilim’ diye vasıflandırdığı Rasûlünü çok sevdi ve O’nu bizlere sevdirdi, bizi de O’nunla sevindirdi. O’nun şânını yüceltti. (İnşirah, 4) O’nu kendi nefislerimizden öte sevmemizi istedi. (Ahzab, 6) Zira O aleyhissalâtu vesselam bütün bir insanlığı zulmetten aydınlık bir geleceğe taşıyan, bizleri saadet ilmini ulaştıran bir rahmet pınarıydı. O insanlığı sevgide son basamak olan ‘Mutlak Sevgili’ye eriştiren, sonsuzluk ufkunun kapısını açan bir nur anahtarıydı.

O Sevgililer Sevgilisine en büyük sevgi ve saygıyı gösteren hiç şüphesiz ashâbı kiram efendilerimiz olmuştur. (Rabb’im onlardan ebeden, dâimen râzı olsun.) Geçmişten geleceğe hiçbir şahıs O’nun kadar sevilmedi ve sevdirilmedi. Bu sevgi gönülleri iman ateşiyle tutuşturan, beşeriyeti sırâtı müstakîm ile buluşturan ve ucu sonsuzluğa uzanan uhrevî bir sevgiydi. Peygamber Efendimiz’i sevmek Kur’ânî bir emirdir. (Âli İmran, 31)

Biz bu yazımızda Kâinâtın Nûru, Nûr Peygamber aleyhisselâm’ı O’nun nûr sahabe arkadaşlarının penceresinden seyredelim istiyoruz. Yine biz, şâirin dediği gibi; ‘baştan aşağı nûr’ olan O Nûr Nebî’ye, ‘her gittikleri yere bahar solukları götüren’ nurlu ashâbın gözüyle bakalım arzusundayız.

Zirâ, onlar Rasûllullah aleyhissalâtu vesselâm’ın ‘Nur Medrese’sinde tedrisat görmüşler ve fütüvvet rûhunun ilk rehberleri olmuşlardır. Onlar dünyânın dört bir yanına, bir yandan Hak aşkını, bir yandan Rasul muhabbetini götürmek adına kendi vatanlarını terk ederek gurbet ellerine hicret ettiler, cihad yaparak İslâm’ın güzelliklerini insanlara ulaştırdılar. Onlara minnettârız.

Allah Azze ve Celle’nin Hak Elçisi’nin her hâline, her davranışına şâhid olan, O’nun her sözünü en ince teferruatına kadar tâkip ve tahkik ederek onları hayatlarına tatbik eden sahabei kiram efendilerimizden daha güzel O’nu kim anlatabilir? Onlar Allah Rasûlü gibi yaşamayı en kutsî gâye bilmiş ve hayatlarının her karesini O’na göre tanzim etmişlerdi. Eğer biz bugün Rasûlümüzün her husustaki davranışlarını öğrenebilmiş isek, bu bilgilere o güzide ashab sâyesinde vâkıf olmuşuzdur.

Ashâbı Kiram, Rasûlullah aleyhisselâm’ı dünya gözüyle gören, iman ile şereflenen, Hak yolunda mücâdele etmeyi şeref bilen, ‘dünya yerine ahreti tercih eden’, İslam dâvâsı için her çeşit meşakkate katlanmaya azmeden, son nefesini Müslüman olarak vermek için ‘ümmetin en hayırlısı (Âli İmran, 110) olma bahtiyarlığına erişen pek değerli, pek muhterem seçilmiş şahsiyetlerdi. Onlar Allah Rasûlüne büyük bir aşk ve vecd ile bağlanmış, O’nun tebliğine yürekten inanmış, İslâm’ın emirlerini, ibâdet şekillerini, sosyal hayat ölçülerini, ahlâkî faziletlerini Rasullerinden bizzat görüp öğrenmişler ve büyük zevkle, ince bir itinayla hayatları pahasına tatbik eden yiğit mücâhidlerdi.

O güzel insanlar ‘sonsuzluk nûru’nun nûrundan feyiz alarak gönüllerini feyzü füyuzât ile doldurarak yücelik ufkuna yelken açmışlardı. O’na hizmet etmekle şereflenmiş sahabeler aynı zamanda peygamberin övgü ve sevgisine mazhar olmuş bir güzide topluluktu. ‘Gökteki yıldızlar gibiydi… Onlar, ‘hangisine uyarsanız doğru yolu bulursunuz’ müjdesinin muhataplarıydılar. (Kandehlevi M.Yusuf, Hayâtü’s Sahabe, Konya, 1981, I.c, s.23) Onlar Allah Rasûlüne nasıl sevgi gösterilir mallarıyla, canlarıyla ispatlayan eşsiz, yılmaz imân âbideleriydi. Onlar İslâm’ın tatbik edilmesinde ve yayılmasındaki kahramanlıklarında sınır tanımadılar, onlar ulaşılmaza ulaştılar. Onlar; ‘Fedâke ebî ve ümmi yâ Rasûlallah’ ‘Anam-babam Sana fedâ olsun yâ Rasûlallah’ dediler. Dediklerini de hayatlarının her lahzasında gösterdiler. Bizlerde şu güzel Rebiül-evvel ayı vesilesiyle onlar gibi olma sevdâsına boyanalım inşaALLAH.

Hayırlı, nurlu, bereketli Cumâlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi