Tek millet tek bayrak tek vatan tek devlet. AK partinin bu sloganını BDP Genel Başkanı Demirtaş şu şekilde eleştirdi.“Başbakan Allah’a Şirk koşuyor, ne diyor: Ben hepinizi tekleştireceğim diyor. Benim milletim tektir dili tektir diyor. Allah diyor ki “ben sizleri farklı farklı yarattım” senin haddine midir bunları tekleştirmek. Bu ne biçim bir Müslümanlık anlayışıdır…”
Türkiye’de kavram kargaşası halen sürmektedir, bir türlü rayına oturmadı. Oturduğu zaman her şey yoluna girecektir. Gizli bir güç kavram kargaşasının devam etmesinden yana; çünkü saltanatını buna borçludur. Su aka aka durulur, inşallah bir gün kavram kargaşası da durulacak ve böylece kavimler, kabileler ve diller hürriyetine kavuşacaktır.
Millet, din anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Yahudiler ve Hıristiyanlar Müslümanlara: Yahudi ya da Hıristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız, dediler. De ki: Hayır! Biz, hanif olan İbrahim’in dinine uyarız. O müşriklerden değildi.” (1).
Bu ayeti kerime’de geçen, “millete İbrahim” in manası, İbrahim’in dini demektir. Yani millet din anlamına gelmektedir. Elmalılı bu ayetin tefsirinde şöyle der: “Ya Muhammed! Sen şöyle de: Yahudi ve Hıristiyan değil, hanif yani küfür ve şirkten uzak, hakka ve tevhide yönelerek İbrahim’in milletinden olalım, hep onun milletine uyalım, onun milletinden olalım. Görüldüğü gibi, millet din anlamına gelmektedir.
Diğer bir ayeti kerimede şöyle buyrulur: “Allah uğrunda hakkını vererek cihad edin. O, sizi seçti; din hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi; babanız İbrahim’in dininde (de böyleydi). Peygamberin size şahit olması, sizin de insanlara şahit olmanız için O, gerek daha önce (gelmiş kitaplarda ), gerekse bunda (Kur’an’da) size Müslümanlar adını verdi. Öyle ise namazı kılın; zekâtı verin ve Allah’a sımsıkı sarılın. O sizin mevlanızdır. Ne güzel mevladır, ne güzel yardımcıdır!” (2).
 Bu ayeti kerimede “millete ebiküm İbrahim” ibaresinde geçen millet din manasına gelmektedir. Yani babanız İbrahim’in dininde (de böyleydi) demektir.
Bu durumda yeryüzünde iki millet vardır: Biri, İslam ümmeti, diğeri küfür milletidir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur: “Küfür tek millettir. ” Yani gayrimüslimler hangi kavim ve kabileden olursa olsunlar küfür milletindendir. İster, Türk kavminden, ister, Kürt ve Arap kavminden olsun, fark etmez, küfür milletindendir. Müslümanlar ise hangi kavim ve kabileden olurlarsa olsunlar, hangi etnik gruptan olurlarsa olsunlar, ister, Türk, ister, Arap, ister, Kürt ve Arnavut olsun, fark etmez, İslam milletindendir.
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “… Biz sizi mutedil bir millet kıldık” (3). Yani adil bir millet kıldık. Bu ayeti kerimede geçen mutedil kelimesi adil, ümmet kelimesi ise millet anlamına gelmektedir.
Türk, Kürt, Arap, Arnavut İngiliz, Yunan v.s. bir kavimdir. Bu kavimler, kabilelerden ve aşiretlerden oluşmaktadır. Kavme millet demek, kavrama anlamı dışında başka mana yüklemek, demektir.
 Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O’ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır” (4).
 Bu ayeti kerimede üstünlüğün ölçüsü verilmiş; o da: İman edip, salih amel işlemektir.
 Allah layık olan kavme ve kabilelere iktidarı verir ve dener, adil olan iktidarını sürdürür, olmayan yıkılır, yerine Allah bir toplum getirir, tarihe bir bakın; Emeviler, sonra Abbasiler, sonra Selçuklular, sonra Osmanlılar iktidara gelmişler, bayrak gene Türk kavmine verilmiştir. Nitekim Konya’da düzenlenen “Doğu Ve Batı Medeniyetlerinde Kadın Ve Ailenin Önemi” sempozyumunda son değerlendirmeyi yapan muhterem Prof. Dr. Naci Bor şöyle dedi: “1923’den şimdi daha iyi bir noktadayız. Bu görev bize yeniden verilmiştir. Üzerine düşen görevi yerine getirmeyenlerin yarın mahşerde yakasını yırtacağım. Burada konuşulanları duyurmak benim görevimdir.” (5).
Tek devlet; bu konuda İbn-i Haldun şöyle der: “Karışımdaki bütün unsurlar eşit olursa, esasen ortay bir oluşum çıkmaz. Bu yüzden bunlardan birinin diğer hepsinin üzerinde hâkim durumda olup onları toplaması ve birbirine kaynaştırması gerekir; ancak bu şekilde bütünü kuşatan tek bir asabiyete dönüşebilir.” (6).
BDP Genel Başkanı Demirtaş’ın eleştirisine gelince, Demirtaş, şirk kavramına anlamı dışında mana yüklemiştir. Şirk, Allah’ın helal ve haramını reddedip, Hahamların, rahiplerin helal dediğini helal, haram dediğini haram kabul etmektir (7).
Görev kime verilmişse, onun dili resmi dil olur, diğer unsurların dilleri ise kültür dili olarak devam eder. Demogaji ile bir yere varılamaz.
Kaynaklar
1. Bakara: 135
2. Hac. 78
3. Bakara: 142
4. Hucurat: 13
5. Bkz. Doğu Ve Batı Medeniyetlerinde Kadın Ve Ailenin Önemi, Merhaba gazetesi 27.05. 2009
6. Mukaddime: C.1, S:234, Yeni Şafak Kültür Armağanı
7. Bkz. Tevbe Suresi 31. ayetin tefsirine
Hanif, her türlü batıl dinden uzak durup, yalnızca hak dine yönelen kişi demektir.