Etliekmek hasta ediyormuş! Konyalılar bu açıklamaya üzülecek
Gelişen teknoloji ve değişen beslenme alışkanlıkları, obezite riskini her geçen gün artırıyor. Enerji ve yağ içeriği yüksek olan paketli, fastfood, işlenmiş ve hazır gıdalar yönünde beslenme oranlarının çoğalması obezite riskini artırıyor.
KONYALILAR, ETLİEKMEĞİ FAZLA KAÇIRAMAYACAK!
Konya başta olmak üzere İç Anadolu bölgesinde yaygın olan hamur işi yemekleri yüzyılın salgını olarak nitelendirilen obeziteye davetiye çıkarıyor.
TABAĞINIZA KOYDUKLARINIZA DİKKAT EDİN
Diyetisyen Suna Peker, kültürel olarak doymuş yağ ve hamur işlerinin fazla tüketimi pek çok sebep obezite oranlarını artırabildiğini söyledi. Dyt. Peker, “Alışveriş sepetimizde, mutfağımızda ve tabağımızda ne varsa obezite oranımızı doğrudan etkiliyor. Alışveriş yaparken protein ve sebze ağırlıklı sağlıklı besin tercihleri yapmaya özen gösterilmelidir” dedi.
MARMARA BÖLGESİ VE DOĞU İLLERİNDE DEĞİŞKENLİK VAR
Artan obezite yaygınlığını ciddi hastalıklara kapıyı aralayan bir pandemi olduğuna dikkat çeken Peker, bireylerin aile hekiminden boy-kilo ölçümü ve kan tahlilini yaptırarak risk durumunu takip etmesi gerektiğini ifade etti. Bu durumun obezite riskini düşeceğine vurgu yapan Peker, bölgelerdeki obezite görülme riskine ilişkin şunları kaydetti: Ege ve Akdeniz bölgesinde Akdeniz yeşillikleri ve balık tüketiminin yaygın olması batı ve Orta Anadolu’da hamur işi ve etin birlikte hazırlandığı yemeklerin yaygın olduğu illerimize göre daha düşük obezite oranlarına sahiptir. Doğu illerimizde tarım-hayvancılık uygulamalarının yoğun olduğu bölgeler olması sebebiyle fiziksel aktivitenin fazla olması, Marmara İstanbul çevresi illerimizde hizmet sektöründe çalışan yoğunluğu sebebiyle fiziksel aktivitenin yetersiz olması değerlerdeki farklılığa neden olabilir.”
YEMEKTEN SONRA YÜRÜYÜŞE ÇIKILMALI
Ne kadar fiziksel olarak aktif olunursa olunsun enerji harcanması sayesinde kalori açığı oluşturduğunu söyleyen Diyetisyen Suna Peker, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Su tüketimi, fiziksel aktivite, meyve sebze tüketim oranları ne kadar yüksekse o oranda illerimizin obezite oranları düşmektedir. Park alanlarında yemeklerden 2 saat sonra 45 dakikalık günlük yürüyüşlerin yapılması obezite ole mücadelede önemlidir. Yemeklerde porsiyon kontrolüne dikkat edilerek ekran veya herhangi bir uyaran olmadan yemeğe odaklanılarak besin tüketimi sağlanmalıdır. Tabaklarda 4’te 1 et, balık gibi protein kaynakları, 4’te 1 sebze yemeği, 4’te 1 salata ve kalan tam tahıllar ve yoğurt şeklinde planlama yapılmalıdır.”
Kaynak:Süleyman Kuloğlu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.