Bugünlerde hemen her gün gazetelerde veya televizyon haberlerinde ya da internet ortamında yaklaşan belediye seçimleri nedeniyle aday adaylığını açıklayan kişilerin adları ve resimleri yer alıyor.

Hiç ummadığımız kişilerin adaylık açıklamaları için çektirdikleri albenili resimleri gördükçe oldukça şaşırmış olmalısınız.

Veya bu defa da aday olmaz dediğiniz kişilerin yanlarına aldıkları kişilerle düzenledikleri basın toplantısı resimleri ile karşılaşınca yanlış yaptı dediğiniz de olmuştur.

Veya yeniden aday adayı olmasını beklemediğiniz belediye başkanlarının aday adaylıklarını açıklamak üzere ortaya çıkanların çapını gördükçe yeniden adaylığa niyetlenmeleri üzerine bir dönem daha mı aynı zalimlerle muhatap olup aynı zulme mi maruz kalacağız diye hayıflanmışınızdır.

Gerek hâlihazır görevde olan belediye başkanlarının son günlerdeki afişe ettikleri çalışmalarına gerekse aday adaylığı için ortaya çıkanların boy boy resimler ile desteklemeye çalıştıkları sayfa sayfa açıklamaları gösteriyor ki birileri bu şehirle ilgili çok büyük büyük(!) hedefler için yola çıkmış durumda.

Aday adayı olanların planları ve projelerini açıklandıkları basın toplantılarından basın yayın organlarına yansıyan ifadelere bakınca sanki bu güne kadar bu şehre hiçbir şey yapılmamış gibi bir durumun ortaya çıktığını görüyorsunuz.

Veya açıkladıkları plan ve projelerin toplamına bakınca ve bunlardan hangilerinin hayata geçirilip hangilerinin zaman içinde unutulmaya bırakılacağını düşündükçe ister istemez insanın aklına geçmiş seçimde şimdiki TBMM Başkanı olan Binali Yıldırım’ın eski Başbakan olarak 2 yıl kadar önce söyledikleri akla geliveriyor.

Binali Yıldırım’ın aslında her gelen seçimi önceki tüm seçimlerden daha önemli olarak göstermeye çalışan saf akıllılar için bir uyarı niteliğindeki “Seçim kampanyalarında söylenenler ile omuzlarınıza sorumluluk yüklendikçe yaptıklarınız aynı olmaz. Siyasetle hakikat her zaman birbiriyle örtüşmez” sözlerini hatırlamanın tam zamanıdır.

Genel seçimler önemli olur da yerel seçimler hiç önemli, olmaz mı yani?

Yani yeni aday olanlar için bu seçimlerin elbette çok önemli olduğu görülüyor.

Çünkü onlar için bir varlık ve yokluk ayrımındalar.

Tabidir ki bu arada aday adaylığını seçimleri kazanmak için değil de ileride isteyeceği daha üst görevler için basamak olarak kullanmaya çalışanlar için değil bu düşüncemiz diyebilirsiniz.

Gerçekten seçim kazanmak için aday adaylığını açıklayanlardan belediye başkanı olmayanlar elbette seçildikleri zaman neler yapacaklarını açıklayacaklardır diye düşünmeniz de normal.

Ama ortada normal olmayan veya normal gibi görünmeyen bir durum var.

Halen belediye başkanı olanların yeniden adaylıklarını açıklamak için hazırlandıkları bu günlerde kazandıkları zaman yapmayı vaad edecekleri plan ve projeleri gördükçe insanın “Neden başkanlık yaptığın sürede bu vaad ettiklerini yapmadın? Elini tutan mı vardı sanki?” diyeceğiniz şeyler duyacaksınız.

İşte bu sebeple bir kez daha Binali Yıldırım’ın yukarıya alıntıladığımız sözlerini düşünmenin tam zamanıdır diyoruz.

İnsan elbette yanılabilir, hatta aldanabilir de.

Ama bu aldanmaların bir sınırı bir sonu olmalı.

Her seçimde bir önceki seçimde yapılan vaadleri ve ortaya konan hedefleri unutmak veya unutmuş gibi görünmek yanılmak veya aldanmak değildir.

Çünkü çok geniş bir ovada yer almasına rağmen hemşerilerine yerleşim darlığı çektirmeyi marifet zanneden, yaptığı hizmetleri yaparken “bu yatırımı bizim yaptığımızı asla unutmasınlar” düşüncesiyle yapım süresince hemşerilerine eziyet çektirmekten ekstra zevk alan, yoğun trafik ve aşırı gürültü içinde bıraktığı hemşerilerini ıstırap ve sıkıntı çekmesi için yaptıkları düzenlemelerle şehri açık hava çilehanesine çevirenlere bir kez daha imkân vermek yanılmak ve aldanmaktan başka bir şey olmalı.

İşbaşına geldiklerinde bütün yapacakları kaldırım taşlarının değiştirilmesi ve şeklinin değiştirilmesi olacak ya da maddi ve manevi rant elde edebilmek için yapacakları imar tadilatları bu şehrin tarihi ve manevi dokusunu yok etmeye kurgulanmış kişileri işbaşına getirmenin adı da aldanma ve yanılma olmamalıdır.

Yoksa insanların yanılma hakkı her zaman vardır.