Usulsüzlüğümüz
Mayıs ayında maliye bakanı Mehmet Şimşek’in Bilderberg toplantılarına katılmasından bu yana alınan kararlara ve uygulamalara bakınca olan biten her şeyin küreselcilerin istekleri doğrultusunda gerçekleştiği görülüyor.
Maliye bakanlığından çıkan tebliğlere çok takılmayın. Çünkü asıl yetki ve sorumluluk “Ben ekonomistim” diyen cumhurbaşkanında.
Özellikle 7 bin TL ve üstü yapılan harcamaların bedeli nakit olarak ödenmeyecektir ödeyen de, ödemeyi alan da ceza alacaktır şeklindeki ifadeye bundan sonra çok dikkat etmeniz gerekecektir.
Bir de uzun süredir enflasyonun zirve yaptığı ülkemizde nakit ödeme sınırının neden 7 bin TL olarak tespit edildiğini düşünmeniz gerekecektir.
Çünkü önümüzdeki yıl 7 bin TL olarak tespit edilen miktar daha da aşağıya çekilebilecektir.
Daha doğrusu küreselcilerin Türkiye ile ilgili planı adım adım uygulanacak ve
“Nakitsiz toplum”,
“Cinsiyetsiz toplum”,
“Mülkiyetsiz toplum” ile ilgili uygulamalar peş peşe hayata geçirildiğini göreceğiz.
Nakit ödeme sınırının 7 bin TL olarak tespit edilmesi bu güne kadar kafasını kumdan çıkarmayan birileri için çok şey ifade etmeyebilir.
Onlara bu sınırlamanın ne anlama geldiğini gidin esnafa sorun, alacağınız cevap ile belki derin uykunuzdan uyanabilirsiniz diyoruz.
Dahasını görmek isteyenler yaklaşık 2 yıldır komünist Çin yönetiminin uyguladığı kredi sistemine bakabilir.
Nakit ortadan kalktığında bankaya mecbur kalacaksın ve bir adım ilerisi olan kredi sistemine geçildiğinde işe sana da kredi veya puan sistemi dayatacaklar, paran varsa bile adı demokrasi olan yönetim biçiminde paranı onların işaret ettikleri şekil dışında ve mallar için harcayamayacaksın.
Bu günlerde “cumhurbaşkanı bu konuda mutlaka bir şeyler yapacaktır” masalıyla kendinizi kandırmaya devam ederseniz sonu hüsran olan bir güne uyanacaksınız.
Aslında iktidar bir şeyler yapıyor elbette.
-Filistin’e kurşun sıkanlar ve bomba atanlarla işbirliği yapmaya devam ediyor.
-Doğu Türkistan’da yaşanan Çin zulmüne sessiz kalabiliyor.
-Siyonizmle işbirliği yapanların petrol ve maden ticaretine engel olmuyor.
-Abd ile hala dostluk ve işbirliği yapmaya devam ediyor.
Kısaca Türkiye’de yaşayan Müslümanlardan Osmanlı’nın öcünü almak isteyen ve Anadolu’da gözü olanların hedeflerine uygun işler yapıyor.
Ama fasık medya yanlışları örtüyor.
Mesela Narin cinayeti tüm gündemi örttü.
Gazze’de öldürülen 17.000 kadar çocuk katliamları Narin kızımız kadar gündeme gelmedi.
Mesela emeklilerin ve asgari ücretlilerin ağırlaşan hayat şartları Dilan Polat ahlaksızlığı kadar gündeme gelmedi.
Bu arada Birleşmiş Milletlerin gayrimeşru kurumlarının geçmişte Covid19 pandemisinde davrandığı gibi şimdi de Maymun Çiçeği yalanı ile canımıza ve malımıza kastedeceği hatta ülkelere askeri olarak el koymaya hazırlandığı belli olmuşken, sahte hastalık türetme gayretlerine karşı duramıyor.
Mesela arım Orman Ve Köy işleri Bakanlığı durup dururken neden Tarım ve Orman Bakanlığına, Çevre Bakanlığının adı ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı şekline çevrildi.
Karbon ayak izi ve dijital para konusunu da bu konular gibi yine fasık medya hiç gündem etmedi veya magazinleştirerek geçiştirmeyi seçti.
FARKINDA MIYIZ?
Birleşmiş Milletler gayri meşru kurumları eliyle yeni sahte hastalık türetme gayretlerine tepkimiz böyle olmaya devam ettiği sürece Kuranı Kerim ayetleriyle Helal ve temiz olanı yemeyi emreden Cenabı Allah’ın(cc) emrine uymak yerine BM nin teröristi Tedros Gebreyesus emirlerine uyulacak.
Varlıkların bazı ellerde toplanmamasını ve infakı emreden Cenabı Allah’ın(cc) emirleri yerine Dünya Ekonomik Forumu kurucusu Klaus Schwab'ın talimatları yerine getirilecek ve paranıza onlar izin vermedikçe asla erişemeyeceksiniz
Bu konuda başta Merhum Erbakan Hoca başta olmak üzere 50 yıldır pek çok defa uyarıldık ve uyarılmaya devam ediyoruz.
Ama sizin oylarınızla bu kölelik kanunlarını çıkaranlar işbaşına geldi.
Namazınız, niyazınız bu sorumluluktan sizi kurtarır mı kurtarmaz mı bir daha düşünelim deriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.