Esasında Merhum Necmeddin Erbakan Hocadan böyle bir başlıkla bu ülkedeki sıradan politik aktörlerden biri imişcesine direkt bahsetmek pek doğru olmasa da dikkat çekmek için vesile olarak kabul edelim.

Çünkü Merhum Erbakan Hocamız bir politik aktör olmaktan daha fazlası ile Milli Görüş felsefesine ihanet derecesinde yanlışlar yapmış olsalar da kendisinden sonrakilerin bu ülkede yürüttüğü politikaları dizayn eden kişi olmuştur.

Merhum Erbakan Hoca, Milli Görüş hareketinin kurucusu olmakla ana İslami hareket olarak kabul edilen ve bu günlerde burun kıvırarak çöktüğü söyledikleri siyasi İslam’ın politika sahnesindeki lideri ve Başbakan olarak Türkiye siyasal hayatının yarım asrına damgasını vurmuş en önemli şahsiyettir.

Merhum Erbakan Hoca Başbakanlık döneminde uyguladığı ilkeler ve her kapatılması sonrasında tekrar kurduğu partilerin yanında sadece yetiştirdiği siyasetçiler ile değil bilim insanları ile de Milletin gönlünde yer etmiştir.

Türk siyasetinde “hoca” denildiğinde akla ilk gelen kişi mutlaka Necmeddin Erbakan(Rha) olur.

Bakmayın şimdilerde talebelerinin talebesi bile olamayacak derecede çapsız olanların siyasette hoca unvanını kullanmaya kalkışmalarına.

Ya da kendilerine politik fayda sağlamak için dün ihanet ettikleri Merhum Erbakan’a bu günler de tekrar hocamız demelerine.

Hoca unvanını almak her kişinin harcı değildir ve Milletinin Hocası olmak bir inanç, bir üslup doğrultusunda milletinde bir heyecan uyandıran siyaset oluşturma meselesidir.

Üniversite hayatındaki yurt içi ve yurt dışı başarılarla dolu akademik donanımı, politika arenasında oluşturduğu heyecan ve hazırcevap politik üslubu, bu günlerde siyasette çokça şikâyet ettiğimiz politik tahammülsüzlüğe prim vermeyişi ve hepsinden önemlisi yürüttüğü politikasının ta en başından beri ana unsuru olarak belirlediği inancı, Merhum Erbakan’ın doğal ve ayrıcalıklı bir lider olmasının önemli göstergeleridir.

En az dostlarının yanındaki kadar muhaliflerinin de yanında bu denli ayrıcalıklı bir konum sahibi olan siyasetin değişmez hocasının hayatta olduğu süre içerisinde hiç üzerinde durulmayan bu tür özelliklerinin vefatından sonra çok sayıda akademik çalışmaya kaynaklık etmesi aldatılmış ve güdülmüş kitlelerce onun siyasi hareketinin nasıl yanlış olarak algılandığının bir göstergesi olmuştur.

Merhum Necmettin Erbakan Hocanın bilimden sanata, siyasetten mizaha, planlamadan uygulamaya ve hedef göstermeden gösterdiği o hedefi fethetmek için en önde çalışmaya varana kadar dini, akademik, bürokratik ve politik kariyeri çok yönlü ve çok başarılı bir siyasetçi olduğunun bir diğer delili ise yaşadığı zaman dilimi içinde kendisine ihanet edenlerin şimdilerde onu rahmetle anmak zorunda kalmalarıdır.

Merhum Erbakan Hocanın siyasette kullandığı geleneksel politik söylemin dışında taşıdığı modern bilim dilinin insanlara nasıl ufuklar açtığı ve siyaset dışında önemli bir iktisadi ve askeri terkibi de milletimizin hayrına inşa ettiği de görülmüştür.

Bu noktada Merhum Erbakan Hocanın sahip olduğu politik dil ve üslup, siyasi bir lider olarak ideolojiler bataklığında kıvranan insanlık için dini kabuller başta olmak üzere ekonomi biliminde, milliyetçilik anlayışında, mazlum milletler için yeniden inşa edilmesi gereken insan hakları ve hürriyetler başta olmak üzere pek çok konuda iddialı görüşler ortaya koyması ve sahip olduğu bu fikirlerin partisine mensup olanlara, içinde yaşadığı toplumuna ve dünya milletlerine anlatma hususunda büyük bir ihtimamla davranmasını gerektirmiştir.

Milli Görüş iktidarının bu ülke için olmazsa olmaz bir hedef olduğunu ve partisinin mutlaka iktidar olması gerektiği inancını kendisinin ve kurduğu tüm partilerin siyasetinin merkezine yerleştiren Merhum Erbakan Hoca’nın Türkiye’nin politik hayatına olan katkısı elbette bu kadar değildir.

Bu sebeple Merhum Erbakan Hocamızı anlamaya çalışmak isteyenlerin en başta yapmaları gereken şeyin İslam ülkelerinin ekonomik siyasi ve askeri birliğini ilk defa ortaya atan siyasi bir düşünür olarak Erbakan’ın politik lügatini tetkik etmekle işe başlamaları gerekecektir.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlayan ve sonrasında cumhuriyet döneminde de devam eden kurulu düzene ve gayrı İslami rejime karşı sınırlı muhalefet etme ilkesi yerine direkt olarak cepheden muhalefet yapma stratejisini ürettiği için yabancı ülkelerin güdümündeki yerli müstevlilerle arasında önemli politik mücadeleler yaşanan Merhum Erbakan’ın muhalefetinin kaynağının içeriden toplumsal muhalefet olarak ortaya konmuş olması onun diğer muhalefet hareketlerinden en önemli farkı olmuştur.

Kurulu seküler kapitalist siyasi ana akımına karşı kurulu düzenin sahipleriyle dirsek teması olmadan siyasi hayatı şekillendirmeye çalışan Merhum Erbakan Hoca kendisinin de içinde gösterilmeye çalışıldığı merkez sağ siyasetten farklı olduğunu ve kurulu seküler kapitalist düzene alternatif olduğunu Milli Görüş fikri ile ortaya koymuştur.

Milletimiz Milli Görüş hareketinin lideri Merhum Necmettin Erbakan Hocayı politik alanda müstakil ve muhalif damarı yüksek siyasi bir hareketi Türkiye’nin dış güçlerce yönlendirilen politika arenasında inşasını başlatmış bir siyasi lider olarak anlamaya ve anmaya devam edecektir.