Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Siyasal Kültürü Tanımak

Siyasal Kültürü Tanımak

Bir ülkede uygulanan siyasal sisteme yönelik itiraz ve kabullerin toplamı ifade siyasal kültür olarak ifade edilmesi gerekirken uygulanan siyasal süreç nedeniyle içselleştirilen davranış kurallarına siyasal kültür denilmesi tercih ediliyor.

 

Siyasal kültür siyasal sürecin işleyişini kolaylaştırması gerekirken tam tersine kültür ve inançları ayrımcılık sebebi gibi görülür oldu.

 

Siyasal kültür denilen mefhum kurulu siyasal sistemin benimsenmesi ve yönetilenlerin yönetenleri haklı gördüğü ve siyasal sistemin en azından bir seçim daha devamlılığını sağlayan bir araç olarak görülüyor.

 

Hâlbuki bir toplumun siyasal kültürü o toplumu oluşturan insanların siyasal nedenler dolayısıyla tercih ettikleri kadar onun dışındaki değerleri de ifade eder.

 

Çünkü siyasal kültür denilen mefhum varlığını siyasal olaylara bağlı olduğu kadar hatta ondan daha fazla genel ve özel tecrübelerinin birikimidir ve bu birikimlere değer veren bir olgudur.

 

Bundan dolayı da siyasal kültür toplumun bir kesimindeki insanların siyasi sistemin meşruiyetini benimsemelerini ifade ederken aynı ülkedeki diğer insanların siyasi sistemin meşruiyetini benimsememelerini ve değiştirmek için giriştikleri siyasi davranışları da içselleştirmiş davranışlar göstermeyi gerektirmektedir.

 

İnsanlar kendi destekledikleri siyasi oluşumların dayattığı devlet modeli ya da yönetim biçimi ile yönetiliyor olmasından içinde bulundukları sisteme olan inançlarını ve güvenlerini ifade ettiklerinden dolayı o sistemin değiştirilemez olduğunu iddia ederken kendi dışındakilerin kurulu düzene karşı olmak olarak ifade edilen inanç, tutum, davranış ve yönelimlerini gayri meşru istekler olarak görebiliyorlar.

 

Siyasal kültür kavramı bir yurttaşlık kültürü olarak tarif ediliyorsa insanların içinde bulundukları siyasal sisteme dair gösterdikleri olumlu veya olumsuz her davranışı da siyasal kültürün olmazsa olmazları olarak kabul etmek durumundadır.

 

Genel olarak siyasal sistem adları dışarıdan ithal kavramlar olduğu gibi siyasal kültür kavramı da dışarıdan ithal edilmiş mefhumlardan biridir.

 

Böyle olduğu için de siyasal kültür genel olarak 3 tip kültür olarak ifade edilir.

 

Siyasal kültür adına hangi tip siyasal kültürü benimsemiş olursa olsun siyasal kültür denilen tüm inanışların hem toplumun genelini ifade den milli kültürü hem de mahalli kültürü ret etmemiş olması gerekir.

 

Siyasal kültürü demokratik sistemlerin bir sonucu ve yönetilenlerin de o siyasal sistemin aktif bir öznesi olduğunu kabul edenler iş uygulamaya geldiğinde ortada ne modern devlet ne de katılımcı siyasi kültür mefhumu bırakmaktadırlar.

Modern devleti ulus devlet olarak kabul edenler bile devletin meşruluğunun kaynağını milletten aldığına inanmalarına ve devlet ile toplum arasında yatay siyasal ilişkiler kurulması gerektiğine inanmalarına rağmen kendi siyasi oluşumları iş başında olunca yatay siyasal ilişkileri terk edip dikey siyasal ilişkileri yani yukarıdan buyurganlığı esas alan bir yönetim biçimini tercih etmektedirler.

 

Bu düşünceyi terk etmek bu kişiler için bir anlamda kendi inandığı siyasal kültüre dâhil aile ve arkadaş çevresi de dâhil olmak üzere karşı siyasal kültür karşısında hatta devlet katında ve iş hayatında da yalnız kalma korkusuna bürünmüş kişi anlamına gelir.

 

Yukarıdan aşağıya temellendirilmiş ve bu nedenle de buyurgan olan bir siyasi kültüre dâhil olan kişiler için siyasi yenilgi sadece iktidarı değil aynı zamanda ve ondan daha önemlisi devleti kaybetmek anlamı taşımaktadır.

 

Devlet denildiğinde de devlet adı verilen yapıyla genelde yüzleştiği ilk yer asker ocağıdır veya devletin buyurgan tavrı ile ilk karşılaştığı yer askerlik mesleğidir denilebilir.

 

Çünkü modern veya gayri modern tüm devletlerde askerlik devletin varlığı için vazgeçilmez bir unsurdur ve artık insanların geçimlerini sağlamak için yer aldıkları meslek dallarından biridir.

 

Devletin buyurgan yüzünü gördüğü askerlikte düşmanı öldürmek görevi öğretilirken askerlik yapan insanlara yaptırılan insan gücünü aşan zorlukta talimler yaptırılırken işitilen küfürler ve gösterilen zorbalıkların vatan için bir şeyler yapmış olma, vatan kahramanı olmak yolunda gazi ve şehit olma sözleri ile kapatıldığını herkes yaşamıştır.

 

Tıpkı bunun gibi buyurgan siyasi yapılardaki insanların yer aldıkları siyasi yapı içinde görecekleri yanlışlar ve kanunsuzluklar kurulu siyasi kültürün gereği olarak kol kırılır yen içinde kalır sözüyle kapatılmış olur.


FARKINDA MIYIZ?

Komutanları tarafından yapılan küfür ve zulümleri kendilerinin yararına olduğuna inandırılan askerlerin, siyaseten yaşanan kötülükleri de evlatlarının iyiliği için yapıldığına inandıkları bir devirde yaşıyoruz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi