Nazmiye Gülbaş

Nazmiye Gülbaş

Ramazan'a saygı

Ramazan'a saygı

Her geçen gün değerlerimizi tüketiyoruz.

En çok da kutsalların yozlaştırılması incitiyor insanı. Ramazan da bunlardan biri.

'Nerede o eski ramazanlar?'' diye başlarsak bu sefer de işin içinden çıkamayız, bizden öncekiler de muhtemelen aynı şeyleri söylemiştir, onlardan öncekiler de... bu asr-ı saadete kadar böyle gider. Elbette ister istemez değişimler yaşanacaktır buna engel olmak olanaksız, ancak çağa ayak uyduralım, daha çok insana ulaşalım, gençlere Ramazanı sevdirelim gibi yaklaşımlarla bazen kaş yapalım derken göz çıkartılıyor.

Ramazanla ilgili kimi sivri akıllıların yaptığı paylaşımlar var sosyal medyada.

Ramazanı şirin göstermek, çoluğa çocuğa sevdirmek içindir muhtemelen diye düşünsekte acayip, garip, tuhaf neye bağlayacağınızı bilmediğiniz şeyler bunlar.

Bırakın ehl-i dünyayı kendini dindar addeden kesim bile maalesef İslam'a aykırı böyle şeyleri bilinçsizce yaygınlaştırıyor paylaşarak.

Önceleri komedi filmleriyle eğlence haline getirdiler, alay konusu ettiler Üç Aylarımızı... Şairin ifadesiyle ''Ramazan, Şabanı film yaptılar seyir edip gülüyoruz emmioğlu...'' şimdi de değişen pek bi'şey yok sanırım.

Yalnızca sosyal medya ile kalmıyor, birde yıllardır ekranların değişmeyen Ramazan fenomenleri var. İftar ve sahur programlarının demirbaşları 'Hoca'lardan bahsediyoruz tabii ki.

Önceleri Zekeriya Beyaz, Yaşar Nuriler vd. ile götürüyorlardı bu işi, şimdilerde taktik değişti. Yeni gözdeler daha çok menkıbe ağırlıklı olmakla birlikte, ne kadar saçma sapan soru varsa cevaplamanın derdindeler. Üç-beş sulugöz hoca! Salya sümük ekranlarda ağladı mı reyting gelsin vatandaş uyusun misali senelerdir böyle devam edip gidiyor...

Bununla birlikte Ramazan'a rağmen devam eden yabancı apartlı müstehçen yarışmalar, gayr-ı ahlaki diziler... ne arasanız hepsinden mevcut ifsatizyonlarda.

Unutulmazların arasında elbette eğlenceli ağırlıklı israf çadırları var.

Belediyelerin milletin vergilerini bolca israf ettiği! malum çadırlar bunlar.

Ramazan-ı mübarekte buldukları baldırı çıplağa sazlı sözlü Allah ne verdiyse bangır bangır bağırttıran meşhur belediyeleri hatırlatmadan geçemedik. Zaten dolmayan camilerin yanında böyle gürültülü şenlikler(!) kurularak bu organizasyonlarla ne amaçlanıyorsa artık!..

Diyanet bu konuda artık gereğini yapmalı.

Ramazan’ın bir eğlence ayı değil, bir yenilenme bir muhasebe, nefis terbiyesi için en güzel fırsat olduğu vurgulanmalı. Biliyoruz ki bu yönde programlar, kitaplar vd. yapılıyor, fakat bu çok yetersiz kalıyor ve yukardaki ifsatlar karşısında hiç ilgi görmüyor.

Diyanet bu hususta keskin çizgiler çizmeli, hiç bir otoriteden çekinmeden gerekli açıklamalar, uyarılar belediyelere ve diğer ilgili makamlara yapılmalı, aksi taktirde bu vebale onlarda ortak olurlar.

İslâm’da iyi bir çığır açan kimseye, bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey noksanlaşmaz. Her kim de İslâm’da kötü bir çığır açarsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayırılır. Fakat onların günahından da hiçbir şey noksanlaşmaz.”  (Hadis-i şerif)

Bizler Müslüman halklar olarak kutsallarımıza savaş açılmasına, yozlaştırılmasına müsaade etmeyelim artık. Tabii bunu yaparken de İslam’ın engin hoşgörüsü ve tatlı bir üslupla yapmak lazım.

Bişri Hafi Hazretleri sarhoş haldeyken besmele veya ayet yazılı bir kağıdı yerden kaldırdığı için Allah'ın hidayetine mazhar olur ve Allah dostları arasına girmiş.

Biz Ramazana ne kadar saygı gösterir, kulluk şuuru ile ibadetlerimizi yaparsak o denli hayatımız güzelleşir.

Bu Ramazan bir fakire iftar vererek, bir garibi sevindirerek, bir yetimin başını okşayarak, birine bir tebessümle...

Mukabeleler, Teravih Namazları, teeccütlerle... geçirmeye bakalım.

Yapacağımız o kadar çok güzel ibadet var ki.

Ne büyük bir nimet, ne büyük bir fırsat ramazan.

Bu Ramazan sevap heybesini dolduranlardan olalım inşaAllah!

Selam ve dua ile...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Nazmiye Gülbaş Arşivi