Nerede kalmıştık
Son bir haftadır maruz kaldığımız virüs problemindeki azalma daha doğrusu bulaşma hızındaki azalmanın bakanlıkça açıklanan rakamlarla görülmesi üzerine herkesin kafasında bir sorunun oluşmaya başladığı görülüyor.
Bu soru hiç şüphesi “KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM EDEBİLECEK MİYİZ?” şeklindeki bir sorudur.
Özellikle bakanlıkta oluşturulan kurul üyelerinin bakanlıktan bağımsız olarak yaptıkları açıklama ve verdikleri röportajlara bakarsak bu sorunun cevabının sorudan daha çetrefilli olacağa benzer.,
Milletimizin ayrı ayrı her bir ferdi için bu soruya verilecek cevabın kolay olmadığı bir gerçektir.
Veya her meslek mensubu birey için bile verilebilecek bir cevabın o meslekle iştigal eden herkes için geçerli olması mümkün görünmemektedir.
Kaldı ki gerek bakanlıktan gerekse bakanlıkta oluşturulan kurul üyelerinden yapılan açıklamalara bakılırsa halen uygulanmakta olan tedbirlerin öyle beklenildiği hızla ve genişlikte ortadan kaldırılmayacağı da ortaya çıkmaktadır.
Elbette her sektörün kendine has özellikleri vardır.
Ama unutulmamalıdır ki sektör içindeki insanların bile farklı özellikleri nedeniyle bu kısıtlama döneminde karşılaştıkları tezahürler farklı farklı olmuştur ve bunun ortadan kaldırılma reçetelerinin de elbette farklı olması gerekir.
Bugün virüs nedeniyle yaşadığımız bu durumun babalarımızın veya dedelerimizin geçmişte yaşayarak bize anlattıkları sıtma, tifo veya veba salgınından çok farklı olduğunu bu defa biz yaşayarak öğrendik.
Bu farklılık galiba bu tür bir salgının bu güne kadar insanlık tarihinde görülen ender büyüklükte hem maddi hem de manevi sonuçlar doğurması sebebiyle olmuştur.
Elbette geçmişte yaşanan çeşitli salgınlarda da insanlar en yakınlarındakilerini, sevdiklerini ve işlerini, aşlarını kaybettiler.
Ama bu gün yaşadığımız virüs salgını nedeniyle insanlarda oluşan belki de bilerek oluşturulan kaos durumunun geçmişte hiç yaşanmadığını zannediyoruz.
Evet, bu virüs salgını nedeniyle gerek memleketimizde gerekse tüm dünya ülkelerinde on binlerce insan hayatını kaybetti ve milyarlarca insanın maddi ve manevi hayatı etkilendi işlerini kaybettiler ve hatta intiharlar oldu.
Elbette geçmişte yaşanan salgın hastalıklar nedeniyle de buna benzer olaylar yaşandı ve hayatlar kaybedildi ama yaşanan maddi kayıplardan daha çok manevi kayıpların bu denli fazla olduğu bir kaosun yaşandığını bilmiyoruz.
Mesela bu ayın sonunda bakanlık tarafından virüs bulaşma hızının hafiflediği düşüncesi ile karantina tedbirlerinin kısım kısım veya sektör sektör serbest bırakıldığını düşünsek bile eminiz ki hemen herkes virüs öncesine dönmekte kişisel zorluklar yaşayacaktır.
İster tedbir deyin isterse de ölüm korkusu deyin insanlar çevrelerine belli bir süre daha kuşku ile bakacaklar, iş motivasyonları belki de haftalarca eski düzeyine gelmeyecek ve bundan böyle kuracağı her ilişkide maddi kazançtan daha önce sağlığını düşünüyor olacaktır.
Kişisel olarak durum bu da tabir caiz ise küresel olarak farklı mı olacak?
Virüs karantinası döneminde öylesine şeyler söylendi ve ortaya atılan bir takım düşünce ve fikirler öylesine insanlara empoze edilmeye çalışıldı ki bundan böyle gerek yurt içindeki ve gerekse uluslararası pek çok kurum ve kuruluş uzunca bir süre zan altında kalmaya devam edecek ve insanların güven duygusu yok edilmiş olacak.
Bu durumun zaten tam da virüs üreticilerinin isteği bir dönem olduğunu söyleyenler de olabilir.
Virüsün ortaya çıkması ile birlikte adına coronayak ruh hali denen bir durumun insanlar arasında virüsten daha hızlı bir şekilde yayıldığını gördük.
Veya yine adına Coronafobi diyebileceğimiz insanların hem özel hayatlarında hem de iş hayatlarında abartılı ve gerçek dışı bir korku ve kaygı halini yaşadıklarını gördük.
Bütün bu korku veya tedbirlerden sonra geriye dönüp bakılınca virüs tehlikesi tamamen ortadan kalktı denilinceye kadar insanların iş ve özel hayatlarındaki kendilerine özel tedbirlerin devam edeceği ve eski dost ve arkadaşlıklar ile akrabalık ilişkilerinim bile bundan etkileneceği ortay çıkmış bulunmaktadır.
Bu arada elbette virüs karantinası dönemindeki gösterdikleri veya gösteremedikleri performanslar nedeniyle sağlık kurumu haricindeki devlet kurumları, bankalar ve sivil toplum kuruluşları içinde ciddi bir sorgulama yapılacağı görülüyor.
Corona virüsü sıkıntısı nedeniyle yaşadığımız sıkıntılar sonucunda, insanların birbirlerine daha çok yardımda bulunacağı, evdekinin ve eldekinin kıymetinin daha çok anlaşılacağı, evin dışında geçirilen zamanların ne kadar kıymetli olduğunun anlaşıldığı, sokağa çıkma yasağının zamanın kıymetini daha bir anlamamızı sağladığı, insanın insana gülümsemesinin ve sarılmasının ne kadarda çok değerli olduğunu anlamamıza yardımcı olduğu, basit gibi gördüğümüz pek çok şeyin değerli olduğu ve çok değerli zannettiğimiz şeylerin hiçbir değerinin olmadığını anladığımız gibi çıkarımların ne kadar geçerli olduğunu bir kez daha yaşayarak öğreneceğiz.
Bu nedenle yeni dönemde “NEREDE KALMIŞTIK” dan çok “NEREDEN BAŞLIYORUZ” un daha önemli olduğunu düşünüyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.