Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Mutlak Yaşanacak Olan “O Gün” (-2-)

Mutlak Yaşanacak Olan “O Gün” (-2-)

Kutsal kitâbımızda mutlak yaşanacak olan “o gün”deki mesajı günümüz insanı iyi kavramalıdır. Ancak bugün ortada cereyan edenlere baktığımızda, “o gün” hakikatinin unutulduğu ya da kulak arkası edildiği görülmektedir. Bu gerçeğin göz ardı edilmesi hâlinde insanoğlunun helâka sürüklenmesinin kaçınılmaz olduğu açıktır. Yine Kur’an’da “o gün”e bakmakta yarar var.

“O gün amellerin tartılması haktır. Tartıları ağır gelenler, işte onlar kurtulanlardır.” (1)

“O gün, suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün.” (2)

“O gün onlar Allâh'ın hükmüne teslim olurlar; uydurdukları şeyler onlardan uzaklaşırlar.” (3)

“Sura üflendiği gün, işte o gün, suçluları gözleri korkudan göğermiş olarak toplarız.” (4)

“O gün Rahmân'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.” (5)

“İşte o gün hükümranlık Allâh'ındır. O, aralarında hükmeder. İnanıp yararlı iş işleyenler nimet cennetlerindedirler.” (6)

  “O gün”den kaçış yoktur.

“Kıyâmet gününe yemin ederim. Ve (kusurlarından dolayı kendini) kınayan nefse yemin ederim (ki diriltilip hesâba çekileceksiniz.) İnsan, kemiklerini bir araya toplayamayız mı sanıyor? Evet, Biz onu, parmak uçlarına varıncaya kadar bütün incelikleriyle yeniden yapmaya kadiriz. Ama insanoğlu gelecekte de suç işlemek ister de: ‘Kıyâmet günü ne zamanmış!’ der. Gözün kamaştığı, ayın tutulduğu, güneş ve ayın bir araya getirildiği zaman, işte o gün insan: ‘kaçacak yer nerede?’ der. Hayır, hiçbir sığınak yer yoktur. O gün, sen, Rabb’inin huzûruna varıp durursun. O gün, insanoğluna önde ve sonda yaptığı ne varsa bildirilir. Özürlerini sayıp dökse de, insanoğlu, artık kendi kendinin şâhididir.” (7)

“O gün” ölçü ve tartıda hile ve oyun edenlerin vay hâline!

“İnsanlardan, kendileri bir şeyi ölçerek aldıkları zaman tam alan; ama onlara bir şeyi ölçüp tartarak verdiklerinde eksik tutan kimselerin, vay haline! Bunlar, büyük bir günde tekrar dirileceklerini sanmıyorlar mı? O gün insanlar âlemlerin Rabb’inin huzûrunda dururlar.

Sakının; Allâh'ın buyruğundan dışarı çıkanlar, muhakkak ‘Siccin’ adlı defterde yazılıdır. Siccin'in ne olduğunu sen nerden bilirsin? O, yazılmış bir kitaptır. Yalanlayanların o gün vay haline! Onlar, kıyamet gününü yalanlamış olanlardır.” (8)

O gün, haberlere karşı körleşirler, verilecek cevapları kalmaz; birbirlerine de soramazlar. (9)

Kıyâmet koptuğu gün, işte o gün, darmadağın olurlar. (10)

İnsanların fırka fırka olacağı, Allah katından kaçınılmaz o günün gelmesinden önce, kendini dosdoğru dine yönelt. (11)

Artık onlar (günah işlemekte birbirlerini yoldan çıkaranlar) o gün azapta ortaktırlar. (12)

O gün Allâh'a karşı gelmekten sakınanlar dışında, dost olanlar birbirine düşman olurlar. (13)

Göklerin ve yerin hükümranlığı Allâh'ındır. Kıyâmet kopacağı gün, işte o gün, bâtıl sözlere uymuş olanlar hüsranda kalırlar. (14)

O gün ne insana ve ne cine suçu sorulur… Suçlular simâlarından tanınırlar, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar. (15)

Yaşanması mutlak mukadder olan o korkunç günde suçlulardan olmamak duasıyla…

-----------

1- A’raf, 8

2- İbrahim, 49

3- Nahl, 87

4- Taha, 102

5- Taha, 109

6- Hac, 56

7- Kıyâme, 1-15

8- Mutaffifin, 1-11

9- Kasas, 66

10- Rum, 14

11- Rum, 43

12- Saffat, 33

13- Zuhruf, 67

14- Câsiye, 27

15- Rahman, 39-41

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi