Mezunlar sanayi kurmak istiyor
Yaşamımdaki gidişatı anlatırken karayollarındaki oluşumları yazınca…
Bu aradaki mühim cemiyet çalışmalarını atlayıvermişim.
Bu bakımdan belleğimin film makarasını geriye sarıp anlatmaya başlayayım.
***
Yıl 1961 Türkiye Sanat Mektepleri Mezunları Cemiyeti Konya Şubesi yönetim kurulu toplantısında…
“Mesleğimiz sanatkâr olduğuna göre mezun topluluğumuzun bir sanayi kurması olamaz mı?”
Teklifim kabul edilerek “çalışmalara başlayalım” dediler.
***
Malum basın ile kaynaşmış vaziyette olmamla gazetelerin birinci sayfasında.
“Sanat mektebi mezunları topluluğunun bir sanayi kurulumu yapması arzu edilmektedir.
Bu hususta mezunların toplanarak düşüncelerini almak üzere 05.06.1961 günü akşam saat 20’de Cemiyet Lokalinde toplantı yapılacaktır.” Haberini yayınlattırmış oldum.
***
Kongrelere bile otuz kişi anca geldiği için lokaldeki oyuncuları iptal etmedik.
Yukarıdaki balkonluk yerde yapacaktık toplantıyı.
O da ne…
Balkon kısmına gelenler de kalabalık oldukları için ayakta kaldılar aşağıda da hayli ayakta kişi vardı.
Hemen oyuncuları iptal ettirip gelenleri yerleştirdik. İki yüz kişi kadar varlardı.
Bu kadar ilgi göreceğini tahmin etmemiştik.
***
Uzatmayalım toplantının amacını söyleyerek fikirlerini almaya başladık.
Hemen hemen hepsi bir fabrika kurulması bu fabrikaya mezunların ortak olması teklifi ortaya atıldı.
Ortakların kaydı için bir şirketin kurulması gerekiyordu.
Adi şirket makbul değildi. Limitet şirketine memur olanlar hissedar olamıyordu. En iyisi Anonim Şirket kurmaktı.
Biran evvel anonim şirketin kurulması istendi.
Bulunanların hepsinden iştirak edeceklerine ait imzalı söz aldık.
500 bin TL sermayeli bir şirket ve her hisse 500 TL kıymetinde olacaktı.
***
O yıllarda Konya’da sadece üç un değirmeninin anonim şirket olduğunu başkaca bulunmadığını tetkikimizde gördük.
Gördük ama bu şirketler yılsonunda hep zarar ettiğini hissedarlara kar veremediğini de gördük.
İyi ama her yıl zarar eden şirketler nasıl yürüyordu?
Tetkikimizde şirketin % 60 hissesi bir ailenin ve bu aile kendilerine yüksek maaş bağlamasıyla gider yükseliyordu.
Bizde de olmasın diye bir kişinin en çok on hisse alabileceği kararlaştı.
***
A.Ş. iki yönde kuruluyordu. Biri halka açık ki şirketin kurulması için 125 bin lirayı doldurmadan kurulamıyordu.
Diğeri Ani Kuruluş idi ki 125000 TL’yi hemen yatırmış olacaktınız.
Birincisi çok uzun iş idi. Çünkü yatırım olmayıver dimi, şirket kurumu gecikiyor yatırılan nakitleri de geri alamıyordunuz. Keza bir işte yapamıyordunuz.
Hâlbuki o günlerde kotadan Oksijen Fabrikası kurulumu müsaadesi çıkmış Romanyalılarla pazarlık edile bilinecekti.
Şirket kurma müracaatını ticaret odasına yaptık böyle bir şirket kurma teşebbüsümüzü iyi karşıladılar.
Noter bile beş bin TL ödemeyi kuruluştan sonra ödeyin çok güzel işlem diye yardımcı olmuştu.
Türk Ticaret Bankasına hesap açarak herkese duyurduk.
***
Hani o iki yüze yakın kişi imza vererek iştirak edecekle nerde?
Bankaya topu topu yirmi beş bin TL yatmış oldu.
O imza bile verenleri dolaşıp hesabın açıldığını belirttik.
Aldığımız cevaplara bakın…
“Konya’da ortaklık iyi netice vermemiştir bu bakımdan giremeyeceğim.” (o Yıllarda hakikaten bu yerleşen fikirle kimse, kimse ile ortak olmuyordu. Şimdileri kırdılar bunu binlerce anonim şirket var)
“Allah size kolaylık versin. Siz kurun fabrikayı bizde ortak oluruz o zaman” diyenlere…
“Kurduktan sonra seni neye alayım. Temelinde iştirak etmedikten sonra” derken imzasında gösteriyordum.
Bu vaziyette ne yapacaktık. Ticaret bakanlığından onay gelmeyecek paralarımız kanunen banka hesabından çekemediğimiz için.
Yıllarca bekleyecekti. Böylece paralarını geri alamayanlar bizi taşlayacaktı.
“Nereden girdik bu işe” diye hayıflanıyorduk.
***
Evet, daha da neler olacaktı bakalım. Gelecek yazıda izleriz inşallah…
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.