Bizleri yoktan var eyleyen, yarattığı varlıklar içerisinde bize ruh verip bizi canlı eyleyen, yarattığı canlılar içerisinde bize akıl verip bizi insan eyleyen, yarattığı insanlar içerisinde bize iman nimetini verip bizi Müslüman eyleyen, o Müslümanlar içerisinden bize tarih nimetini verip bizi bin yıldır İslama ve insanlığa hizmet ettiren ve yarattığı insanlar  içinden bizi bugünlere Müslüman olarak ulaştıran Rabbimize hamdolsun. Kıyamete kadar gelecek bütün insanlığa rehber olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v) salat ve selam olsun.

**

Yaşadığımız alemdeki her şeyin üzerimizde hakkı vardır. Üzerimizde en çok hak sahibi olan ise dünya hayatına gelmemize vesile olan anne babamızdır. Allah’a şirk koşmanın en büyük zulüm olduğunu bildiren ve zulmün her türlüsünü de yasaklayan Kerim Kitabımız, anne olmanın zorluklarından da bahsederek bize anne babamıza iyi davranmamızı emrediyor: “İnsana da, anne babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi, onu her gün biraz daha güçsüz düşerek karnında taşımıştır. Onun sütten kesilmesi de iki yıl içinde olur. (İşte onun için) insana şöyle emrettik: “Bana ve anne babana şükret. Dönüş banadır.” (Lokmân Suresi 14) 

**

Aile; saygı, sevgi, kardeşlik, karşılıksız  paylaşma, dayanışma, cömertlik, mertlik  ve merhamet gibi temel ahlaki erdemleri kazanıldığımız eğitim yuvamızdır. Dinimiz İslam bu ahlaki erdemleri bize öğreterek bizi hayata hazırlayan anne babamıza itaatsizliği ve yalanı büyük günah olarak saymıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) size büyük günahların en büyüğünü haber vereyim mi diye ashabına sorduktan sonra  büyük günahları “Allah’a şirk koşmak, ana-babaya itaatsizlik ve yalan” olarak saymıştır.

***

Namaz kılmanın, oruç tutmanın, zekat vermenin,   Allah için mücahede etmenin Allah’ın emri olduğunu  bildiren dinimiz islam,  anne babaya  hizmet etmenin, onlara şefkatle davranmanın ve onların meşru emirlerine itaat etmenin  de  ibadet olduğunu bize öğretir. Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) Allah’ın en çok beğendiği amel hangisidir? diye sorulunca Peygamberimiz, (s.a.v) “Vaktinde kılınan namazdır” diye cevap verdi. Sonra hangi ibadet gelir? diye sorulunca: “Ana ve babaya iyilik ve itaat etmek” buyurdu.  Daha sonra hangisi gelir? diye sorulunca da, “Allah yolunda cihâd etmek” buyurdu .

***

Biz doymadan doymayan, biz giymeden giymeyen, biz gülmeden gülmeyen, biz uyumadan uyumayan ve biz uyanmadan uyanıp bize dua edenimizdir anne babamız. Anne babamız, her halimizle imtihanda olduğumuz bu dünyada,  ebedi olan ahiret hayatını kazanmamıza da vesile olarak bizleri hayata hazırlayandır. Hem yetim, hem öksüz olan Hz. Muhammed Mustafa  (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Anne baba, kişinin cennete girmesine vesile olacak kapılardan birisidir. Bu kapıdan girme fırsatını kaybetmek ya da değerlendirmek artık senin arzuna kalmıştır.”  

***

“Ramazan ayına girdiği hâlde günahlarını affettiremeden bu ayı tamamlayan kişinin burnu yerde sürünsün!” diye buyuran Peygamber Efendimiz,(s.a.v) anne babaya hürmet etmenin, onları razı etmenin, onların  gönlünü almanın önemini  de hatırlatmıştır. Mazlumun, garibin, yetimin duasını almanın önemini hatırlatan Peygamber Efendimiz, (s.a.v) anne babasının duasını alamayan kimseler için bakın ne buyuruyor: “ Ana babasına, ikisinden birine yahut her ikisine birden ihtiyarlık zamanlarına yetişip de onların hayır dualarını alıp cennete giremeyen kimsenin burnu yerde sürünsün.”

***

Bilgi kirliliğinin arttığı, bilge geçinmenin moda olduğu, iyi geçinmenin azaldığı bu dünyada en iyi geçinmemiz gerekenlerdir anne babamız. Bu dünyaya kalmak için değil, gözlerimiz kapana kadar  Allah’a kulluk için geldiğimizi ve dönüşün de Allah’a  olduğunu bize öğretendir anne babamız. “Eğer, hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadığın bir şeyi bana ortak koşman için seninle uğraşırlarsa, onlara itaat etme. Fakat dünyada onlarla iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonra dönüşünüz ancak banadır. Ben de size yapmakta olduğunuz şeyleri haber vereceğim.” (Lokmân Suresi 15)

***

Müslümanlar olarak kulluğun hayatımızın tamamını kapsadığını ve yalnız Allah’a yapılması gerektiğini biliyoruz. Peygamber Efendimizin (s.a.v)  “Rabbin hoşnutluğu anne babanın hoşnutluğuna bağlıdır. Rabbin öfkesi ise, anne babanın öfkesine bağlıdır.” sözünü unutmadığımız gibi anne babamıza  iyi davranmamızın da Kerim Kitabımızın bir emri olduğunu unutmuyoruz: “ Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine «of!» bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle”. (İsrâ Suresi 23)

***

Bizimle ağlayıp bizimle gülen, bizimle umutlanıp bizimle mutlu olan, her duasında bizim dünya ahiret mutlu olmamızı Rabbimizden isteyen anne babamızdır. Ve bizden dua bekleyen de anne babamızdır: “Ey Rabbimiz! Amellerin hesap olunacağı gün, beni, ana-babamı ve müminleri bağışla!” (İbrahim Suresi 41) Allah’a emanet olunuz.