Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah (c.c.)’a hamdolsun. Kıyamete kadar gelecek olan bütün insanlığa rehber olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’e salât ve selam olsun.

Müslüman olmanın anahtarı Allah (c.c.)’a ve Resulüne imandır. İman; Âlemlerin Rabbi olan Allah’ı, yaratan, yaşatan, yöneten, kulluk yapılan, yardım istenilen ve hesap soran olarak kabul etmektir. Ve iman; Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Peygamber olduğunu tasdik etmektir.

Müslümanın kişi günlük hayattaki iş ve işlemlerinde inancına göre hareket eder. Bir durum karşısında takındığı tavır kişinin şahsiyetini yansıtır:

Nasıl bir şahsiyet?

İmanlı şahsiyet, İslam’ın az bir kısmının veya büyük bir kısmının İslam olmadığını bilen ve İslam’ı bir bütün olarak kabul edendir. İmanlı şahsiyet, İslam’ın konuşulacak değil yaşanılacak, uygulanılacak bir sistem olduğunu bilen ve İslam’ı hayatının tamamında yaşamak için gayret edendir.

Kerim Kitabımız Kur’an’a teslim teslim olandır imanlı şahsiyet; “Ey iman edenler! Allah’a ve Resûlüne itaat edin ve (Kur’an’ı) dinlediğiniz hâlde ondan yüz çevirmeyin.” (Enfal Suresi 20) ayetinden haberdar olan imanlı şahsiyet zamana ve şartlara teslim olmaz. Küresel kapitalizme hizmet eden kamplaştırıcı, kutuplaştırıcı yayınların etkisine kapılıp kardeşlik hukukuna çiğnemez. Fâsıktan gelen yalan haberin peşine takılıp gidemez imanlı şahsiyet.

Allah’ın merhametine kavuşmak için gayret eder imanlı şahsiyet: “Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler. Allah’a ve Resûlüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe Suresi 71)

***

“Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar, Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3) Nebevi ikazına göre yaşar imanlı şahsiyet. İslam’ın amel dini olduğunu bilir ve gayret eder imanlı şahsiyet. Ve gayretin niyete göre değer kazanacağını da bilir.

Allah ve Resulüne iman eden şahsiyet; Zulme, haksızlığa seyirci kalamaz. Faizi, kul hakkı yemeyi, kamu hakkı yemeyi, emekçinin hakkını yemeyi reddeder. Ahireti unutup Bâtıla dalanların peşine takılıp gidemez. Nebevî ikaza dikkat eder imanlı şahsiyet;

“Allahâ karşı sorumluluğunuzu yerine getirin ve rızkınızı güzel yoldan isteyin. Helal olanı alın, haram olanı terk edin.” (İbn Mâce, Ticaret 2) Helal olan işini en güzel şekilde yapar. Helal olanın peşinden gider. Helal olan 4’ün haram olan 5’ten faydalı olduğunu bilir imanlı şahsiyet. Ve Allah’a karşı gelmekten sakınır.

“Pis ile temiz bir olmaz. Pisin çokluğu hoşuna gitse bile. Ey akıl sahipleri! Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.“ (Maide Suresi 100)

Yemek adabından konuşma adabına, evlilik hukukundan miras hukukuna, kul hakkından kamu hakkına, ekonomiden siyasete, komşuluk hukukundan kardeşlik hukukuna varıncaya kadar hayatın her alanında İslam’ın emrine göre amel eder imanlı şahsiyet.

Şahsiyetimizi iman ve sâlih amel ile inşa edelim. Allah’a emanet olunuz.