Time dergisini bilir misiniz?

Türkiye aleyhine zaman zaman en ağır eleştirileri yapan The Economist ve Financial Times ile birlikte perde arkasında dünyanın en esrarengiz ailesi Rothschild'ler in olduğu yayın organıdır.

Time Nisan/Mayıs 2021 sayısının kapağında dünyanın farklı yerlerindeki ormanların iklim değişikliği nedeniyle yakılacağını haber vermişti.

O zaman yakacağız demişlerdi. Şimdi zamanı gelmiş olmalı ki; Yakıyorlar. Yıkıyorlar ve yerle bir ediyorlar.

Bu alenen suçunu önceden beyan etmektir.

Ya kendileri yapıyor, ya da yapanları biliyorlar.

Vatandaşın birisi böyle bir resim paylaşsa ve sonrasında olay vuku bulsa polis alır götürür, zanlı diye sülalesinin hatırını sorar ama bunlara söz diyebilen yok.

Peki, Ali Baba’yı bilir misiniz?

Alibaba Grup olarak da bilinen 1999 da kurulmuş, e-ticaret, perakende, internet ve teknoloji alanlarında faaliyet gösteren çokuluslu bir Çin küresel satıcı şirketidir.

Alibaba Grubu yöneticisi Michael Evans kimlerden nasıl bir görev aldıysa “Tüketicilerin kendi karbon ayak izlerini ölçebilmeleri için teknoloji yoluyla gelişiyoruz” demiş.

Günümüzün firavunları olarak gördüğümüz Rockfeller, Rotsildler, Bill Gates, Elon Musk, Anthony Fauci ve Klause scwhap tıpkı fikir ataları firavun gibi, ebu cehil gibi insanlara sizi biz yöneteceğiz diyorlar.

İnsanlar sessiz kaldıkları zaman bu iblislere tabi olan tüm devletler haritadan silinecek.

Bunun için insanları koskoca bir yalan olan küresel Isınmaya inandırmak ve bu korkuyu sürekli gündemde tutmak amacıyla küresel güçlerin yerel piyonları ile ormanlar yaz aylarında planlı bir şekilde ateşe veriliyor.

Böylece küresel aktörler devletleri ve yönetimleri ajandalarındaki programa göre dizayn edebilecekler.

Lüciferin çocukları düşüncelerini gerçekleştirebilmek için insanları korkutmak gerektiğini düşünerek karbon ayak izi programını gerçekleştirmek amacıyla her yeri ve her şeyi yok etmekteler.

Bunca yapılan zulmün nedeni Great Reset için, Agenda2030 için, iklim değişikliği için karbon takibi kisvesi altında ve dijital kimlik aracılığıyla Paris İklim Anlaşmasında yer alan iklim yasaklarının en önemlisi olan karbon ayak izi zorunluluğunu yürürlüğü koymaktır.

Yani küresel dijital gözetimi gerçekleştirmektir.

“Bireysel karbon ayak izi takipçisi" olmak ne anlama geliyor biliyor musunuz?

İnsanların nerelerde ve nasıl gezdiklerini, neler yediklerini ve içtiklerini, neler üretip neler tükettiklerini tek tek kayıt altına alacaklar.

Dijital kimliğiniz ile tüm satın alımlarınız karbon tahsisi adına izlenecek ve şimdilerde deneme olarak Çin’de uygulandığı gibi bir sosyal kredi sistemi üzerinden tam kontrole tabi olacaksınız.

Küresel paganist ailelerin emirlerine girildiğinde oluşturulacak olan distopik bir toplumda otoriter hatta totaliter bir devlet modeli ya da benzer bir başka baskıcı sistem altında insanları küresel köle yapılacaktır.

Bu kölelik sistemi sonucunda insanların karınlarını doyuracakları temel yiyecekler olan ekmek, unlu gıdalar ile et ve süt başta olmak üzere tüm seyahatler, özel araba ve mesken alımları hatta kıyafet alımları bile yasaklanacaktır.

Çünkü siz bir Karbonsunuz onlara göre.

1 milyon ton nükleer atık su Japonya tarafından denize boşaltılıyorken siz küreselcilerin hala Paris iklim anlaşması, sıfır emisyon, sıfır atık peşinde koştuğunu zannediyorsanız, kendinize yazık edersiniz.

Yoksa siz hala büyükbaş hayvanlar gaz çıkarıyor diye dünyanın kirlendiğine inananlardan mısınız?

FARKINDA MIYIZ?

Ormanlarımız yanıyor. Hayvanlarımız itlaf ediliyor. ABD savaş gemileri denizlerimizde cirit atıyor. Paris İklim Antlaşması ve Şeytani Tek Dünya Devletine hizmet edenler, bu ihanetlerin başlıca sorumlusudur.

Tek Dünya Devleti projesi için Agenda2030 plânlarının tasarlanması, değerlendirilmesi veya uygulanmasına aktif olarak katkıda bulunan, katılımda bulunan herkes sorgulanmalı, soruşturulmalı, hesap sorulmalıdır.