Oğuzhan Kara

Oğuzhan Kara

İnançlı insanın tatil anlayışı

İnançlı insanın tatil anlayışı

Alemlerin Rabbi, rahman ve rahim olan, din gününün sahibi, yaratan, yaşatan, yöneten, rızık veren, kendisine kulluk yapılan, rızası gözetilen, kendisinden yardım istenilen Allah’a hamdolsun. Kıyamete kadar gelecek bütün insanlığa rehber olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e salat ve selam olsun. Ve dinimiz İslam’ın bu günlere kadar gelmesi için malıyla, canıyla ve ilmiyle mücahede edenlere selam olsun.

**

Allah yolunda terlemekten, uykusuz kalmaktan lezzet alır inançlı insan. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Allah yolunda ayakları tozlanan bir kimseye cehennem ateşinin dokunmayacağı müjdesinden umut alır. Sağında ve solunda bulunan meleklerin şahitliğiyle korku ve ümit arası yaşar inançlı insan. İnançlı insan, yolcu olduğunu unutmadan emaneti sahibine teslim etme derdindedir. Yolculuk boyunca inandığı değerleri yaşama ve yaşatma derdindedir inançlı insan. Can emanetini ne zaman teslim edeceğini bilememenin hassasiyetiyle yaşar inançlı insan. “Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, idare ve himayeniz altında olanlara iyi davranın. Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez” (Nisa Suresi 36)

**

İnançlı insanın gayesi, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbi olan Allah’ın rızasını kazanmaktır. Bu gayeye ulaşmak için her imkanı en güzel şekilde değerlendirir inançlı insan. Aile hayatında, komşu ve akraba ilişkilerinde hep Allah’ın rızasını gözetir inançlı insan. “Tatil” denilince, gündemine ilk önce sıla-i rahimi alan inançlı insan her vesileyle akrabalarını ziyaret eder. İşini hakkıyla yaparken, tarlasını sürerken, bahçede mahsulünü toplarken de iyilik ve güzelliğin hakim olduğu yeni bir dünyanın hayalini kurar inançlı insan. Her güçlükle beraber mutlaka bir kolaylığın olduğunu da unutmadan, heyecanla, büyük buluşmaya hazırlanır inançlı insan. “Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır.” (İnşirah Suresi 5-6)

**

Bilumum ekranlardan dayatılan gündemlerin etkisinde kalmaz inançlı insan. Onun tek gündemi, iyilik ve güzellik dolu yeni bir dünyayı kurmak ve yürütmektir. Gündemine aldığı çalışmaları, günü gününe yapmak için gayret eder inançlı insan. Günün her saati, haftanın her günü, ayın her pazarı, yılın her ayı çalışma takvimi belli olandır inançlı insan. “Hayat; iman üzere salih amel işleyerek hakkı ve sabrı kuşanmaktır.” Düsturuyla yaşar inançlı insan. Günlük yaşantısının merkezine namazı koyan inançlı insan, Rabbine yönelerek ve güvenerek, yaptığı her işin gereklerini hakkıyla yerine getirir.

**

Poz adamlığından ve laf adamlığından sıyrılarak “samimi bir insan” makamına ulaşır inançlı insan. Veatalet” haline düşmeden iyilik ve güzellik delisi olan inançlı insan riyakar olamaz. Sanayide dökümde, tarlada harmanda terleyen inançlı insan, Allah yolunda koşturmaktan, yorulmaktan lezzet alır. Hayırlı bir işi bitirdiğinde hemen diğerine başlar inançlı insan. “Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. Ancak Rabbine yönel ve yalvar.” (İnşirah Suresi 5-6)

**

İyilik ve güzellik yolcusu inançlı insan ailesi ve akrabalarını ihmal edemez. Tatil, bayram, seyahat denilince, inançlı insanın aklına ilk gelen sıla-i rahimdir. Çalışmaların bereketli olabilmesi için her akrabasını gözetir, onları ihmal etmez inançlı insan. Temsil ettiği hak davayı yaşayarak tebliğ eder, inançlı insan. Adaleti kuşanan inançlı insan, kendisine birtakım haksızlıklar yapılmış da olsa, nefsine esir olmadan akrabalık bağını korur. İnançlı insan, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) “Kim, rızkının genişletilmesini, ecelinin uzatılmasını isterse sıla-i rahim yapsın.” İkazını kendisine şiar edinir. Köyünden koparılan, yüksek katlı demir, cam ve betonların arasında yalnızlaştırılan insanların yeniden özüne dönebilmesi için gayret eder inançlı insan. Toprağın sıcaklığından koparılarak betonun soğukluğuna mahkum edilen insanların, buğday harmanlarında yeniden bir araya gelmesinin mücadelesini verir inançlı insan. Namazlarını hakkıyla kılan inançlı insan sıla-i rahim ziyaretlerine sabırla devam eder. Günlük, haftalık okuma alışkanlıklarını seyahatlerinde de devam ettirir inançlı insan. En son okuduğu kitabı veya dergiyi bir arkadaşına hediye eder inançlı insan. Tatillerini daha çok okumak ve tefekkür etmek için bir fırsat bilen inançlı insan, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ikazından ders alır: “İki nimet vardır ki, insanların çoğu bu nimetleri kullanmakta aldanmıştır: Sıhhat ve boş vakit.” Vahyin önderliğinde vaktin kıymetini bilenlerden olmamız duasıyla Allah’a emanet olunuz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Oğuzhan Kara Arşivi