Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan, İslam’ı göndererek ilmi ve sâlih ameli emrederek cehaleti yasak yasak eden Allah’a (c.c.) hamdolsun. Âlemlere rahmet olarak gönderilen, insanlığı küfrün karanlığından imanın nuruna ulaştıran Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v.) salat ve selam olsun.

Bencillik ve hasetliği yenerek kardeşlik hukukuna riayet eden Müslümanın dikkat etmesi gereken başka kurallar da vardır. Cehaletten, alaycılıktan ve kötü zandan sakınmak bunların başında gelir.

Cehalet: Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in “Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, onu yalnız bırakmaz.” sözünden haberdardır Müslüman. Zulmetmek sadece silah vb. kullanarak olmaz. Hakkı, gerçeği örtmek en büyük zulümlerdendir. Gerçekleri bilmemek cahillik, bildiği halde manipüle etmek cehalettir, hatta hıyanettir denilebilir. Sırf nefsine hoş gelmiyor, ezberletilen yanlış bilgiye ters diyerek hakkın üstünü örtmek zulümdür. Sözlerimize dikkat etmemiz gerektiğini Rabbimiz emretmektedir: “Kullarıma söyle: (İnsanlara karşı) en güzel sözü söylesinler. Çünkü şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan insanın apaçık bir düşmanıdır.” (İsrâ Suresi 53)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle dua etmiştir: “Allah'ım! Haktan ayrılmaktan veya sapıklığa kaymaktan ya da zalim olmaktan veya zulme uğramaktan ya da cahillik etmekten veya bize cahillik edilmesinden Sana sığınırız.”

Müslüman, genel manada küresel kapitalizme ve ırkçı siyonizme hizmet eden medyayı dikkatli kullanır. O medya ki, Şehit İsmail Heniyye ve dostlarının fotoğrafına bile tahammül edememiştir. Yine onlar, gerçeği gizleyerek insanları farklı düşüncelere sevk etmektedirler. İslam kardeşliğine zarar veren yayınlar yapmaya devam etmektedirler.

Küresel medyanın Müslümanların birlik ve beraberliğini istemediği saklanmaz bir gerçektir. Bilhassa sosyal medya yoluyla kardeşi kardeşe kırdıracak yayınlara sürekli yenilerini eklemektedirler. Küresel sisteme hizmet eden yayınlar hakkında Şehit Malcolm X şu uyarıyı yapmıştır: “Eğer, dikkatli olmazsanız, gazeteler, mazlumlardan nefret etmenizi, zalimleri ise çok sevmenizi sağlar.”

Kerim Kitabımızın emri gayet açıktır: “Ey iman edenler! Size bir fâsık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın.” (Hucurât Sûresi 6) Hal böyle iken bize gösterilen ve dayatılan içerikleri tekrar tekrar düşünmek durumundayız. Müslüman dikkatli ve bilinçli olmak durumundadır. Nitekim bilinç, bilginin davranışa, ilmin amele dönüşmüş halidir.

Alaycılık: İmanın alameti olan kardeşlik hukukunu şiâr edinir Müslüman.

Kerim Kitabımız Kur’an’ın“ Mal toplayan ve onu durmadan sayan, insanları arkadan çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay eden her kişinin vay hâline!” (Hümeze Suresi 1,2) ikazından haberdardır Müslüman. Kimse ile alay etmez Müslüman. Kimseyi küçümsemez. Kimsenin boyu, kilosu, sakallı olup olmayışı hakkında olumsuz söz ve davranışta bulunmaz. Kardeşini onun hoşlanmayacağı bir üslup ile anmaz. Çünkü “Müslüman, dilinden ve elinden diğer Müslümanların güvende olduğu kimsedir.” El Emin olan Hz. Peygamberin yolundan gidendir Müslüman.

Takdir görmeyi isteyen insan başkasını tahkir edemez. İmandan sonra fâsıklığa düşmemek için alaycılık hastalığından uzak durur Müslüman. “Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.”(Hucurât Suresi 11)

Zan: Eminliğinden, güvenilirliğinden şüphe duyulmayan Müslüman sözlerine dikkat eder. Yapay gündemlerin, sosyal medyanın, sahte hesapların etkisinde kalıp kardeşini kötü söz ile anmaz Müslüman. Cehaletten kurtularak kardeşlik hukukuna dikkat eden Müslüman kötü zan beslemez.

“Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.” (Hucurât Suresi 12)

Cehaletten, alaycılıktan ve kötü zandan sakınıp kardeş olmak duâsıyla Allah’a (c.c.) emanet olunuz.