Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Hikmetli tespitler

Hikmetli tespitler

*Allah Teâlâ dünyâda cereyan ettirdiği bütün işlerde, bir hikmet gereği olarak tecelli etmiştir. Cenâbı Hakk’ın her emir ve yasağı, bir hikmete bağlıdır. Bâzen insan buradaki hikmeti kavramaktan âciz kalabilir. “Kulları üzerine her türlü tasarrufa sâhiptir. O, her şeyi yerli yerinde yapan yegâne hüküm ve hikmet sâhibidir ve her şeyden, kullarının gizli hallerinden haberdar olandır.” (En’âm, 18) Ve O’nun hikmetinden sual olunmaz. “Allah, yaptığından suâl olunmaz, sorumlu tutulmaz; onlar ise yaptıklarından sual olunacak, sorguya çekileceklerdir.” (Enbiyâ, 23) Kâinâtın mutlak sâhibi her istediğini istediği gibi yaratır, kimseye hesap vermez.

*Allâhu Zül Celal hazretlerinin yarattığı her şey, bir hikmete binâen yaratılmıştır. Her yaratılan, insanın emrine âmâde kılınmıştır. O halde bütün yaratılanlar, insanın kullanımına verildiğine göre, insanın da Yüceler yücesi Rabb’ine karşı vazife ve sorumluluklarının olduğu muhakkaktır. Her eşya, yerli yerince bir maksada mâtuf yaratılmıştır. Hatta bâzen bir eşyânın sebep ve neticelere göre birden fazla amaca yönelik vazifesi vardır. Aynı zamanda onların her birerleri kendi çapında Cenâbı Hakk’ı tesbih etmekteler. Zâten âyette buyrulur: "Hiçbir şey yoktur ki, Allâh'ı hamd ve tesbih etmesin. Ancak, siz onların tesbihlerini fıkhedemezsiniz/anlayamazsınız." (İsrâ, 44) Kâinattaki canlı-cansız her bir varlık kendilerini yaratan Rabb’lerini kendi lisânı halleri ile zikretmektedir.

*Bize göre nice gereksiz gördüğümüz şeyleri, ‘Acaba Rabb’imiz yılanı, akrebi, böcekleri, dikenleri ne diye yarattı?’ diye düşünebiliriz. Halbuki yaratılan her bir nimetin, ilâhi düzende kendi içinde bir faydalı görevi yâni bir hikmeti vardır. Isırgan otu insanı nasıl kaşındırır, biliriz, ‘ne lüzum var bu bitkiye’, diyemeyiz çünkü onun insana şifa bahşettiği nice yararları vardır. Dolayısıyla kullar olarak büyük-küçük, zararlı-zararsız tüm yaratılanlara Allâhu Teâlâ’nın sanatının eseri gözüyle bakarak, onun yaratılmasındaki hikmeti çözmeye çalışmalıyız.

*Yüce Kur’an’daki sırları anlayıp, hayâtına tatbik eden kimse, Allâh’ın rızâsını gözeten hikmet ehli kimsedir. Bu kimse yolundan şaşmadığı sürece ‘mârifetullah’tan nasiplenir. Zâten Allâh’ı bilmek en büyük hikmettir. Bu minvalde başa gelen her bir musibet ve sıkıntı değerlendirmesini bilene, aslında cenneti kazanma basamakları olabilir. Başımıza gelen bize göre problemler hakikatte, bizim faydamıza yönelik hikmeti ilâhi armağanlarıdır. Biz o an anlamasak bile, daha sonra taşlar yerine oturduğunu gördüğümüzde, o problemlerin bizim faydamıza olduğunu idrak ederiz. Bâzen de, idrak edemediğimiz nice musibetlerin hikmetli sırları, ahrette anlaşılacaktır, kim bilir? İlla her hikmetli sırra erişecek değiliz! Unutulmasın ki; ‘dünyâda hikmet, ahrette kudret hâkimdir.’

Netice olarak diyebiliriz ki; ‘Hikmet, evrende var olan eşyaların (nesnelerin) işleyiş kanunlarını/sünnetullahı bilme, eşyâyı tanıma, vahyi anlama ve buna uygun davranış biçimleri sergileyebilme yetisidir. Hikmeti ancak hakikati arayanlar bulabilir; hikmete ulaşmada akıl, önemli bir role sâhiptir. Hikmete ulaşmak, büyük bir çaba ve uzun bir zaman sürecini gerektirir… Daha kısa ve öz bir tanımla hikmet, Kur’an’ı anlama ve yaşama çabasıdır.’(Ali Rıza Gökçe, Hikmet Kavramı Üzerine, Haksöz dergisi, Ekim 1992, s. 18) 

Kur’an hakikatleri pratik hayattan ayrı bir şekilde değerlendirilirse kişiye hikmet yolları ve sırları açılmaz. Diller, zihinler, gönüller hikmetten kopuk olmamalı. Hikmetten ve hakikat sırlarından bi-haber yaşayan günümüz Müslümanları, düşmanların uyanıklığı ve türlü hileleri karşısında hep yenilgiye uğramaktalar. Sünnetullah ve Sünneti-Rasûllullah’tan kopuş buna sebeptir. Müslümanlar yeryüzünde yaşarken iyi bir gözlemci olarak hayâtı ve içindekileri değerlendirmeli, hâdiselere ibret gözüyle hikmetle bakabilmelidir. İnsanın umursamazlık etmediği, nice önemsiz gördüğü şeylerde nice hikmetler gizli olduğunu anlayabildiği zaman, mümin, hayat değerlendirimini hikmetle yapmış olacaktır. İşte bu yönüyle ‘hikmet’ bizim yitik malımız olmaktan çıkacaktır. Vesselam. Hayırlar, iyilikler, güzellikler yağsın üstümüze inşallah. Hikmeti kalben, ruhen, zihnen kazanmamız dileğiyle…

Efendim hayırlı, bereketli Cumâlar dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi