Eğitimci- Şair Ahmet Sezgin, Güllerimi Ver Anne (şiir), Aşk Medeniyetine Yolculuk (deneme), Türkçenin Feryadı ve Dil Davamız, Hüzün Yağmurları (şiir) gibi kitapları yanı sıra; Kırk Yazardan Kırk Hikâye, Ortaokullar İçin Hikâye Seçkisi gibi seçkiler, güldesteler de yayımlayan bir yazarımız.

Yeni kitabı “GENÇLER İÇİN HİKÂYE ANTOLOJİSİ”; Modern Türk Hikâyelerinden seçilmiş, edebî ve kültürel hayatımıza önemli, kıymetli bir katkı.

Ömer Seyfettin, Halit Ziya Uşaklıgil, Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Refik Halit Karay, Sait Faik Abasıyanık, Necip Fazıl Kısakürek, Tarık Buğra, Mustafa Kutlu, Haldun Taner, Sevinç Çokum, Sezai Karakoç, Afet Ilgaz, Emine Işınsu,  Füruzan, Ahmet Hamdi Tanpınar, Samiha Ayverdi, Bahaettin Özkişi, Memduh Şevket Esendal, Ayşe Göktürk Tunceroğlu, Nazan Bekiroğlu, Yıldız Ramazanoğlu,  Mustafa Everdi, Sadık Yalsızuçanlar, Rasim Özdenören, Abdullah Harmancı, Recep Şükrü Güngör, Fatma Pekşen, Sibel Eraslan, Mehtap Altan, Ali Haydar Haksal, Selvigül Kandoğmuş Şahin, Ali Ayçil, Mustafa Çiftçi, Cemal Şakar, Mehmet Kahraman gibi pek çok değerli kalemi bir araya getiriyor.

Bendeniz de, “Yüzler” isimli hikâyeyle seçkide yer alıyorum. Yüzler, 2014 yılında Akçağ Yayınevince yayınlanan HİCAZ YAPRAKLARI isimli kitabımın hikâyelerinden.

Edebi bir bahçenin, 91 renkli çiçeği, inanılmaz bir letafet ve zenginlik...

Ahmet Sezgin, Ön Söz’de; “En çok 1940, 1950, 1960 ve 1970’li yıllarda doğan hikâyecilere yer verdiğini”; eserin “dikkatle okunduğunda Yenileşme(Modern) Dönemi Türk Edebiyatında geçmişten günümüze eski ve yeni hikâyecilerimizin konu, zihniyet, dönem, üslup, dil, teknik ve hikâye anlayışı bakımından karşılaştırma yapma imkânı da bulunabileceğini” ifade ediyor.

Hikâyelerin tercih ediliş sebeplerinden bazılarını ise Yazar şöyle dile getiriyor:

“Bu hikâye seçkisinde yer verdiğim toplam 91 hikâyenin sevgi, saygı, edep, nezaket, dostluk, kardeşlik, aile bağları, misafirperverlik, vefa, sadakat, merhamet, şefkat, iyilik, yardımlaşma, affetme, hoşgörü, adalet, doğruluk, dürüstlük, çalışma azmi, sorumluluk, yaşama sevinci, mutluluk, özlem, ümit, sabır, cesaret, onur, özgürlük, insan ve hayvan hakları; Allah, vatan, bayrak, dil, insan ve tabiat sevgisi gibi millî, manevi ve insani değerleri işleyerek gençlerin kişiliklerini geliştirici, ruhi ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayıcı özelliklerini dikkate aldık.”

Bazı hikâyelerin size tanıdık geleceğine eminim: Forsa, Kirazlar, Öğretmen Bey, Karanfiller ve Domates Suyu, Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi, Hayat Böyledir İşte, Parasız Yatılı, Geyikler, Annem ve Almanya, Güldefşeli Yemeni ve nice sevilesi örnekler.

Antolojilerden daima hoşlandım. Yazarların, hikâyelerin ayak sesleri, okurla tutuşan hünerbaz elleri, doğum- ölüm tarihlerindeki buruk vedalar, bakışlar, kokular, duruşlar, üslup heybeti, dil incelikleri, yaşayan, çoğalan kelimeler, cümle(ye) armağanlar.

Hüzünle karışık bir zevkle okunan, el emeği, göz nuru, dimağ tatları; zamanı mekânı aşan, insanı hayatı tanıtan, estetik dokulu söz(cük)ler.

Kimi yazarların akıbetleri, hazin sonları ne olursa olsun; güle oynaya yaşayan hikâyeler, coşkulu müessir gür sesler…

Bütün efsunu, yükü, temaşası ve kazanımlarıyla yürüyüp gelen bir azîm hikâyenin içindeyiz.

Bizler de eylemlerimizle, yaşantımızla güzel, okunaklı hikâyeler yazmalıyız; okumalı ve çok çalışmalıyız herhalde.

Değerli Yazarı kutluyor; bu mânâlı ve gönül açıcı hediyesi için şükranlarımı sunuyorum. Kitabı hararetle tavsiye ediyorum.