Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez, 12 Aralık'ta meclis kürsüsünde yaptığı konuşma biter bitmez kalp krizi geçirmiş ve 46 saat sonra da vefat etmişti.
Sadece Milli Görüş teşkilatlarını, Saadet Partilileri değil, tüm Türkiye'yi ve İslam dünyasını etkilemişti bu vefat haberi.
TBMM'de canlı yayın esnasında Hasan Bitmez konuşurken AKP'li vekiller masaları yumruklamış, H.Bitmez, son sözlerini Sezai Karakoç'un şu şiiri ile tamamlamıştı: ''...Vicdan azabından kurtulsanız tarihin azabından kurtulamayacaksınız/Tarihin azabından kurtulsanız Allah'ın gazabından kurtulamayacaksınız. Hepinizi Saygıyla Selamlıyorum”
Sonra da kalp krizi geçirmeye başlamıştı, Hasan Bitmez o an can çekişirken AKP sıralarından ''Allah'ın gazabı böyle olur'' diye söylenen sözler herkeste şok etkisi yaptı. Yere düşmüş bir insan için kullanılan bu cümlelere kimse inanamadı.
Öyle ya! ne olursa olsun bir insan can çekişirken ''Allah'ın gazabı böyle olur.'' demek de neyin nesiydi?
İnsan olan insan, o haldeki biri düşmanı bile olsa böyle bir cümle kurabilir mi?
Meclis kayıtlarına geçen bu sözleri kimin söylediğini AKP'liler sır gibi saklamakta. Saadet-Gelecek Grubu Sözcüsü Sn. Bülent Kaya ismin açıklanmasını ve Hasan Bitmez'in ailesinden özür dilenmesini aksi takdirde 264 AKP milletvekilinin zan altında kalacağını söylediği halde o isim hâlâ açıklanmış değil. ''Biz orada canımızla uğraşırken onlar tutanakları değiştirmeye çalışıyorlar'' demiştir Bülent Kaya. Tutanakları neden değiştirmek istediler?..
İnsan bir zamanlar birlikte yol yürüdükleri insanlara bu kadar düşmanca bu kadar insafsızca nasıl davranır? Hasan Bitmez ne yaptı ki onlara bu şekilde meclis sıralarını kırarcasını tepki gösterdiler? Bir insan hem de milletin vekilleri diğer bir vekili bu şekilde susturmaya çalışır mı? Sözleri bittikten sonra eğer yanlış söylediği bir kısım varsa kürsüye çıkar doğrusunu anlatmaları gerekmez miydi? Verecek cevabı olmayanlar ancak böyle davranır sanırım!
Kaldı ki eskiler ''Dost acı söyler'' demişler. Hasan Bitmez hayatını Filistin ve İslam dünyasına adamış bir insandı, Filistin'in menfaati için çıktı o kürsüye, hatta AKP'lilerin iyiliği için, bunca veballe ahirete gitmelerine gönlü razı olmadığı için uyardı! Oysa onlar ne yaptı? Gürültü çıkararak susturmaya çalıştılar! Son sözü ''Sizleri saygılyla selamlıyorum'' diye sözlerini tamamladıktan sonra vefat etmedi mi? Neyin 'gazabı' Allah aşkına!
Maedem bizde şöyle soralım: Allah gazabını gösterdi ise niye son sözlerine kadar müsaade etti peki? Son sözleri ''sizleri saygıyla selamlıyorum'' oldu, bu sözlerin Allah'ın gazabı olduğuna dair ölçüleri neydi?
Gerçekten de sözün bittiği yerdeyiz! Bu yazının tamamlandığı ana kadar hâlâ ''Allah'ın gazabı böyle olur işte.'' diyen vekil açıklanmadı. Demek ki 264 vekil bu sözlerin arkasında hâlâ!!!
Sadece kandilerine yazık etmiyorlar, 'dindar' daha doğrusu mauhafazakar camiaya da yazık ediyorlar! Değerlerimiz altüst ediliyor, hem de milleti temsil edenlerce!..
Ne desek boş 21 yıllık yapılan her yanlışa susuldu, örtbas edildi!
Birkaç gün önce bir haber vardı. Eski Saadet Partili ilçe başkanının ortak olduğu şirket 2020'de domates göndermiş İsrail'e, partinin haberi olunca ilçe başkanı anında görevden aldı. Halbuki asıl demir-çelik vb. gönderen Sn. CB'nin oğlu dahil pek çok AKP ve BBP'lilerin MÜSİAD üulelerinin vd. olduğu söylenirken haberlere yayın yasağı getirmek, trollerce saldırıda bulunmak nedir? Saadet Partisi anında gereğini yaptı. AKP neden gereğini yapmıyor? Haberi aynı gazeteci yaptığı halde eski Saadet İlçe Başkanı yüzünden Saadet Partisi linç edilirken, AKP'liler için olan haberler görmezden geliniyor, inkar ediliyor! Bu riyakarlık olmuyor mu?
İnkar etmek halkı kandırmak belki iktidarı sürdürmeye yeter ancak Allah'ı kandırabilecekler mi?
Herkes hata yapabilir, her grubun içinde yanlış yapanlar olabilir, fakat bugüne kadar AKP'nin hangi yanlışına yaptırım yapıldı, gören, duyan oldu mu?
Saadet Partisi yanlışa müsade etmediği halde yine de AKP'liler tarafından düşman ilan ediliyor! AKP yanlış yapıyor, ne parti içinden ne de seçmenden itiraz gelmiyor, sizce de bunda bir tuhaflık yok mu?
Dua ile...