GÖZBEBEĞİMİZ YAVRULARIMIZ
GÖZBEBEĞİMİZ YAVRULARIMIZ
Alemlerin Rabbi, rahman ve rahim olan, din gününün sahibi, yaratan, yaşatan, yöneten, rızık veren, kendisine kulluk yapılan, rızası gözetilen ve kendisinden yardım istenilen Allah’a hamdolsun. Kıyamete kadar gelecek bütün insanlığa rehber olarak gönderilen şefkat ve merhamet Peygamberi, Efendimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v) salat ve selam olsun
Alemlerin Rabbi olan Allah’a ve Resulüne iman eden kullar olarak, doğan her çocuğunun islam fıtratıyla doğduğuna ve Dinimiz İslamın iyilik ve güzellik dini olduğuna iman ediyoruz. Bu imanımızın gereği olarak da Kerim kitabımızın emir ve yasaklarını işitip itaat ediyoruz. Ve Rabbimizin hediyesi olan yavrularımızı, Dinimiz İslamın emrettiği iyilik ve güzelliklerle yetiştirmemiz gerektiğinin idrakine varıyoruz. Bu doğrultuda “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle.” (Furkan Suresi 74) duasına mazhar olabilmek için gayret ediyoruz.
Allah’ın bizlere lütfettiği en değerli nimet ve emanetlerden biri de gözbeğimiz olan yavrularımızdır. Şefkat ve merhamet Peygamberi, (s.a.v.) bizleri bu nimetin kıymetini bilmeye ve bu emanete hakkıyla sahip çıkmaya davet eder.
Allah’ın bir hediyesi ve emaneti olan, güzel isim koyduğumuz, helal ve temiz gıdalarla büyüttüğümüz çocuklarımızın ismiyle yaşamasını arzularız. Yemeyip yedirdiğimiz, içmeyip içirdiğimiz, uyumayıp uyuttuğumuz, giymeyip giydirdiğimiz evlatlarımızın acı günü olmasın diye çabalar, onların daima iyi kalpli, huzurlu ve mutlu olması için dualar ederiz.
Genciyle ve yaşlısıyla toplum olarak birlikte yaşadığımız bu hayatta her birimize yaşımızın ve imkanımızın gerektirdiği sorumluluklar yüklenmiştir. Anne-baba ile evlat arasında, dede ile torun arasında, komşular ve akrabalar arasında hassas bir hak ve sorumluluk dengesi vardır. Ve elbette çocuklarımızın da üzerimizde hakları vardır. Çocuklarımızın üzerimizdeki en büyük hakkı ise, fıtratlarındaki saf ve temiz hali koruyarak onları, her türlü kötülükten, şiddetten, istismardan muhafaza etmemizdir.
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) çocuklarla münasebeti nasıldı?
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) çocukları severdi, çocuklar da O’nu.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) çocuklara güvenirdi, çocuklar da O’na.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) çocuklara değer verirdi, çocuklar da O’na.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) çocukları dinlerdi, çocuklar da O’nu.
Mevlid-i Nebi haftası vesilesiyle günlük yaşantımızda çocuklarımızla olan münasebetimizi gözden geçirip yeniden özümüze dönüyoruz. "Hiçbir baba, evladına güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır.” buyuran Hz. Peygamberin (s.a.v.) uyarılarına dikkat ediyoruz. Peygamber Efendimiz, (s.a.v.) buyurdular:
“Küçüğümüze merhamet etmeyen, büyüğümüze saygı göstermeyen bizden değildir. Sizin en hayırlınız ailesine en güzel şekilde davranandır. Ben, aranızda ailesine en güzel davranan kişiyim. Bakmakla yükümlü olduğu kimseleri ihmal etmesi, kişiye günah olarak yeter.”
Bugünün mutluluğu yarının da umudu olan evlatlarımızın, “istediğimiz gibi değil; yetiştirdiğimiz gibi” olacaklarını unutmuyoruz. Ve her alanda olduğu gibi, sevgi, saygı, sofra birlikteliği, seccade birlikteliği, samimiyet, sabır konusunda da çocuklarımıza güzel örnek oluyoruz.
Gözbebeğimiz evlatlarımızın, sizlerin ve bütün İslam Aleminin Mevlid-i Nebi haftasını tebrik ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.