Küresel ısınma ve iklim değişikliği öne sürülerek, insanların fosil yakıtlardan vazgeçmesi gerektiği yalanı piyasaya sürülmüş ve çözüm olarak da, devletlere “İklim Anlaşması” nın imzalanması dayatılmıştır.

Dayatılan iklim anlaşması, sadece gelişmekte olan ülkeler için geçerli, yani sadece onların faydasınadır.

Ama bu sahtekârlık sadece sözde kalıyor. Çünkü kandırıyorlar insanları.

G20 olarak ifade edilen gelişmiş ülkeler, iklim değişikliği ile mücadele ettiklerini açıklıyorlardı ya.

Bakalım dünya gerçekleri ne söylüyor.

Gerçekten sözleri ile yaptıkları, birbiri ile uyuşuyor mu?

G20 ülkelerinin iklim değişikliği ile mücadele açıklamaları ve vaatlerinin aksine, fosil yakıt sübvansiyonlarına 1 trilyon dolardan fazla para aktardıkları açıklandı.

Kısa adı IISD olan Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü 'nün son raporuna göre, dünyanın en büyük 20 ekonomisinde kömür, petrol ve doğalgaza akan kamu parası miktarı 2023'de rekor kırarak, 1,5 trilyon doları aştı.

Bu ülkeler önce 2009'da, sonrasında ise üç yıl önce Glasgow'daki Cop26'da, fosil yakıt sübvansiyonlarının aşamalı olarak kaldırılması konusunda anlaştıklarını açıklamışlardı.

Yeni raporda ise G20‘ye üye ülkelerin, COP26‘da verdikleri azaltım konusunda verdikleri sözlerine rağmen, geçen yıl fosil yakıtlara rekor düzeyde kamu harcaması yaptıklarını ortaya çıkardı.

Dünyanın en büyük 20 ekonomisine sahip ülkelerin kömür, petrol ve doğalgaza akan kamu paraları, 2022’den sonra her yıl rekor üstüne rekor kırarak trilyon dolarlara ulaşıyor.

Hem de iki yıl önce Glasgow’da düzenlenen BM İklim Zirvesi COP26′da aynı ülkeler, “verimsiz fosil yakıt” sübvansiyonlarını aşamalı olarak kaldırma sözünü vermiş olmalarına rağmen.

IISD’nin kıdemli araştırmacılarından ve raporun başyazarı Tara Laan, “Bu rakamlar, iklim değişikliğinin giderek artan yıkıcı etkilerine rağmen, G20 hükümetlerinin fosil yakıtlara akıtmaya devam ettiği devasa miktardaki kamu parasını net bir şekilde gösteriyor” dedi.

Rapora göre G20 ülkelerinin hükümetleri geçen yıl fosil yakıtlara harcadıkları 1 trilyon dolar sübvansiyondan başka, devlete ait işletmelerin yatırımları için ilave 322 milyar dolar ve kamu finans kurumlarından ise 50 milyar dolar kredi sağladıkları görülüyor.

Raporun yazarının ifadesine göre sübvansiyonların toplam miktarının 2019’daki desteklerin iki katından fazla olduğu görülüyor.

Birleşik Arap Emirlikleri’nde gerçekleşen iklim konferansı ve G20 ülkelerinin Delhi‘de yaptığı toplantıların hepsi, sadece az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelere dönük gösteriş ve aldatmacadan ibarettir.

Çok açık bir örnekle işi müşahhaslaştıralım:

Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşın uzamasının ardından, Avrupa çapında yaşanan enerji krizinde, Almanya kömür kaynaklı elektrik üretimine geçmişti.

Bu açık bir ikiyüzlülük, ama AB olaya farklı pencereden bakıyor.

Yani içeride kriz varsa kömürden elektrik üretimi, doğal gazdan daha uygun hale geldiği için, görmezden gelinebilir.

Ama aynı kriz az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde yaşansa bile, onlara yasak devreye girmelidir.

FARKINDA MIYIZ?

Az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelere kömüre dayalı enerjinin kademeli olarak azaltılmasına yönelik çabaların hızlandırılması dayatılırken, gelişmekte olan ülkelerin küresel düzeyde yenilenebilir enerji kapasitesinin 3 katına çıkarılmasına yönelik çabaların, 2030'a kadar sürdürülmesi kararlaştırıldı.

Paris Anlaşması'ndaki iklim hedeflerini karşılamaya dönük olarak, gelişmekte olan ülkelerin emisyon hedeflerini uygulama ihtiyaçları için, 2030 öncesi dönemde gerekli olan, 5,8-5,9 trilyon dolarlık ihtiyacın nasıl karşılanacağı ise iki yüzlü politika gereği, belirsiz bırakıldı.

Bir ikiyüzlülük de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla, Hindistan'ın ev sahipliğinde "Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek" ana temasıyla düzenlenen G20 Zirvesi'nde yayınlanan bildiride yaşandı.

Siyonist işgal yapılanmasının Filistin’den sonra Lübnan işgaline girişmesi üzerine ikiyüzlü devlet yöneticilerinin göz yumması ile aştı ve BM Şartı'nın amaç ve ilkelerinin bu defa tamamıyla üstünün çizildiği ortaya çıkmıştır.