Ayşe Aslı Duruk

Ayşe Aslı Duruk

Eylüller, Martlarla Kaimdir

Eylüller, Martlarla Kaimdir

"Eşya, zıddıyla kaimdir" cümlesiyle, alemdeki her şeyin, tezatıyla bir anlam bulacağını edebi bir ifadeyle aktaran Necip Fazıl'a rahmet dileyerek başlamalıyım bu yazıya. Nitekim ben de bu sözle dirsek temasındaki bir detaya dokunacağım...

***

Detay dediysem, anlı şanlı, herkes tarafından bilindik ve duyulunca tasdik edileceğinden neredeyse emin olduğum bir gerçeğe, farklı bir pencereden bakacağım. Eh... Aynı manzara, pencerenin bakış açısı değiştikçe farklı bir görünüme bürünmez mi zaten?

O halde, içinde bulunduğumuz Güneş Sistemi'nin hareketlerini esas alarak yıllara, aylara, haftalara ve daha küçüklere sistematik bir şekilde bölüp anlamlandırmaya ve anlamaya çalıştığımız zaman kavramı ile ilgili açacağımız şu küçük pencere kenarına buyrun ve dışarıya birlikte bir bakış atalım haydi şimdi!

***

Aylardan söz edeceğim. Sene dediğimizin 12 ufak parçacığının bir kaçından... Eylülden başlayalım hatta. Ki güncel bir yazı olsun bu. Öyle ya, aylardan Eylül şimdi.

"Eylüller, martlara benzemiyor mu?" diye soracaktım size ilkin... Haddizatında biri digerinin zıddında, simetrisinde, karanlık yüzünde ve tezatında iken.

***

Ağustoslar da şubatlar gibidir o halde, diye uzatılıp, 6 farklı gruptan söz edilebilir elbette. Yani... Şubatın sıcaklığı kadar serin; serinliği gibi de sıcaklığındayken ağustoslar.

Hem bakın, birbirinin 180 derece zıddında bulunan ocak ve temmuz aylarını düşünün bir yandan. Birisi en soğuk, ötekisi en sıcak ayken... İkisi de 'en' iken...

Eylül ve martlar, peki? Birisi sarışın ve beyaz tenli; ötekisi siyahî doğan ikiz kardeşlerin bütünlüğünde ama farklılığındaki zaman dilimleri, tezatlar, karanlık ve aydınlık yüzler, birleşince tamamlananlar değiller mi bunlar?

Ki ikilik olmalıdır, biri diğerinin eşi -zıddı- olsun, belki de üzerini örtüp gözden kaybetsin diye. Tek olan kimdir, hiç unutmayalım diye... Alemdeki ikiliği; manadaki tekliği sezelim diye!

***

Lakin eylüllerden söz edeceğim daha çok. Zamanı anlamlandırmak için klasörlenen diğer 11 aydan değil, işin şimdisinden bahsedeceğim. Aktüel olanından.

Eylüldeyiz. Bana sorarsanız, yaz mevsiminin elini eteğini çektiği yerlere, kış mevsiminin ilk adımını attığı, ayak bastığı yerdeyiz. Fakat o yenice çekilen elin ve eteğin ılık izlerinin sıcaklığı da hala duruyor buralarda. Havada asılı kalmış, geçkin ve olgun bir sıcaklık.Tam zıddında duran mart ayının tezatında ama tıpkı onun gibi yeni bir mevsime açılmış olan kolların ve kucağın tam ortasında.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ayşe Aslı Duruk Arşivi

Format

31 Ağustos 2024 Cumartesi 06:00