Dünyânın neresine baksanız her ülkede huzursuzluklar, haksızlıklar, ahlaksızlıklar, kargaşa, kaos ve daha pek çok olumsuzluklar yaşanmakta. Büyük ülkeler küçük ülkeler üzerinde tahakküm kurmak, onların vâr olan milli gelirlerden istifâde etmek veya birçok farklı sebeplerden dolayı o ülkeleri tedirgin edici, perişanlık senaryoları üzerinden akla hayâle sığmayan menfîlikler tezgahlamaktalar. Tabi bunları mâsum kılıflar altında beceriyorlar. Ancak artık insanlar uyandılar ve her şeyin farkındalar. Bu gidiş, gidiş değil! Dünya âcilen topyekun kendine çeki düzen vermek durumda!!! 

Bunlara ilâveten bir de güyâ gizliden yürütülen öteden beri devam eden bir Haçlı zihniyeti yansımaları var. Müslümanların yaşadığı coğrafyalarda İslam beldeleri ve Müslümanlar bir şekilde hep mağdur ve mazlum edilmekte! Müslüman ülkeler âdeta yağmalanamakta, insanlar yurtlarını-yuvalarını terk ederek mülteci durumuna düşürülmekteler. Senelerdir haydut devlet İsrâil Filistinlileri abluka altında tutarak hem Müslümanların vatanlarını gasp etmekte hem orada yaşayanları terörist ilan etmekte. Hâin İsrâil Gazze’ye bir Ramazan günü yağdırdığı bombalarla tam elli bin insanın evini başına yıkmıştı. Myammar’da sırf Müslüman oldukları için Budist devlet Başkanı’nın teşvikleriyle Müslümanlar toplu halde yakılarak öldürüldüler. Zulme uğrayan, işkenceye tâbi tutulan, tecâvüze mâruz kalan Müslümanlar hep gizli bir Haçlı savaşının devam ettiğini gösteriyor. Bir zamanlar Balkanlarda Sırp ve Hırvatların Boşnak Müslümanlara yaptıkları katliamlar zihinlerden silinemeyen Haçlı zulmünün devam ettiğinin göstergesidir. 

Bugün Hıristiyan ülkeler tarafından Müslümanlar adına üretilen bâzı tehlikeli kavramlar var. Radikal İslamcılar, Fundamantalistler, Cihadistler, Selefîler, Sünni milisler, Siyâsal İslamcılar ve daha pek çok guruplar türeterek -zâten Müslümanlar arasında bulunmayan- din kardeşliği anlayışını yok edici oluşumlar üretiyorlar. Sâdece bununla kalsa iyi. Önce Müslüman ülkelerde karışıklıklar çıkartarak onları arkadan destekleyerek kargaşa çıkarıyor, ülkelerin ekonomik dengesini bozuyor sonra oluşan haksızlıklar üzerinden kendi emellerini gerçekleştirecek zeminleri hızlıca kuruyorlar. İnsanları birbirine kırdırıyor, ahlaksızlıkları körüklüyor çoğu zaman kadınlar üzerinde oynadıkları oyunlarla aile yapılarını tahrip ediyorlar.

Durumlar böylesi bir vaziyet arz edince ortaya isyan eden guruplar çıkıyor, İslam gibi güzel bir din suçlanıyor, mezhepler üzerinden din parçalanıyor, sünnete hatta Kur’ân’a kadar dil uzatılabiliyor. Aslında emperyalist devletlerin oluşturduğu dengesizlikler, sömürü düzenini besliyor ve yerli baskıcı devletleri cesâretlendiriyor. Hiç kimse bu Hıristiyan devletlerin oluşturduğu gizli Haçlı anlayışının tezgahlarını araştırmıyor. Hep veryansın ediliyor Müslümanlara. Dünyâdaki her yanlış işten sanki Müslümanlar sorumlu gibi. Suçlu aramaya dahi gerek duymadan devamlı Müslümanlar ve Müslüman ülkeler suçlanıyor. İslâm’ın mümtazlığını zedelemeye gayret sarf ediyorlar ama bunu başaramayacaklar. Zirâ dînin sâhibi yüce Allah Teâlâ’dır.

Kim ne derse desin doğru konuşacak olursak, bugün devlet terörü uygulayan pek çok büyük devlet var. Dünyâdaki problemlerin asıl kaynağı olan bu husus tespit edilmeden sorunlar çözüme kavuşamaz. Bunu görmek gerek. ABD; PYD ve SDG eliyle terör üretiyor ve terörü destekliyor. Avrupa’daki Almanya, Fransa başta olmak üzere pek çok ülke PKK’yı yâni terörü destekliyor. Bir zamanlar DEAŞ’ı, eskiden EL-KÂİDE’yi kuran bizzat bu emperyalist bir numaralı devletler değil mi? Kendi ağızları ile bunu ikrar da ettiler. 

Tunus’da, Irak’ta, Libya’da, Sûriye’de, Mısır’da, İran’da, Yemen’de rejimleri alt-üst eden terör uygulayan terörist devşiren bu emperyalist ülkelerdir. Devletler milis güçleri eliyle ülkeleri yakıp yıkarken bu uğurda her türlü haksızlığı da mübah görmekteler. Bunlar kabul edilemez şeyler ama oluyor. Ne yazık ki ters giden dünyânın bilançosu bunlar. Herkes her yanlışın sorumlusunu Müslümanlar olarak görüyor oysa durum tamâmen farklı.

Biz Müslümanlar bu rezillikleri ayyuka çıkan ülkelere deriz ki; gölge etmeyin başka ıhsan istemeyiz yâni bize karışmayın üzerimizden ellerinizi çeksin yeter.