Tunahan Dağaşan

Tunahan Dağaşan

Ebabil ve Yarasa

Ebabil ve Yarasa

Virüsün ilahi bir ceza olduğunu söyleyenler olduğu gibi biyolojik bir silah ve komplo olduğunu söyleyenler de oldu. Tarih boyunca salgınların ilahi ceza olduğu söylenegelmiştir. Ne derse desinler insan ile doğanın ve hayvanın içinde bulunduğu bağlantı ve bu bağlantının sorgulanıp düşünülmesi gerekiyor.

**

Tarihte yaşanan bazı hadiseler gerçek, mecaz, teşbih ve temsil olarak değerlendirilse de üzerinde durup düşünülmesi gerekiyor.

İlk insan Hz. Adem’den itibaren insan ile doğa arasındaki ilişkiyi irdeleyelim. Hz. Adem kendisine yasaklanan elmayı yiyip cennetten çıkarılmıştı. Allah’ın emrine ve uyarısına insanın başkaldırısı burada başladı. Burada doğanın bir ürünü "elma" ile karşılaşıyoruz. Burada elmadan kastın somut bir elma ve ağaç olmadığı farklı şeyler olduğu da söylenmektedir. Detaya girmeden insanın ilk imtihanının bir elma ağacı ile olması, doğa ile insan arasında anlatmak istediğimiz konuya misaldir. Elma…

**

Hz. Adem’in oğullarından Habil ile Kabilin Allaha kurban sunması, Habil’in kurbanının değersiz ve cılız, Kabil ise beğendiği bir koyunu geciktirmeden kurban sunması... Habil’in sunduğu kurban kabul olurken, Kabil’in ki kabul olmamıştı. Birisi ötekini kıskandı ve öldürdü. Sonrasında karganın gelip de cesedi nasıl gömeceğini göstermesi insan tabiatındaki kıskançlığın ölüm ile sonuçlanması da, insan ile hayvan arasındaki ilişkinin ibretlik bir kıssasıdır. Karga…

**

Arada çok daha fazla misal olduğu gibi, ileri sararsak Ebrehenin ordusunun fillerle Kâbe’ye saldırısının ebabil kuşlarının kızgın taşları aşağı bırakarak nasıl orduyu yerle bir ettiği, insan ile hayvanın arasında ki ilişkinin ve ibretin bir diğer misalidir. Ebabil…

*

Hz. Musa’nın elindeki asayı yere atıp yılana çevirmesi de aynı şekilde bunlara misaldir. Yılan…

Hz. İbrahim’in Allaha verdiği ahdi bozmaması için evladının boynuna vurduğu bıçak ile gökten bir koç indirilmesi gene insan ile hayvan arasındaki bağlantıdan yola çıkarak teslimiyet, itaat meselesi anlatılmaktadır… Koç…

İlahlık iddia eden Nemrut’un burnuna kaçan sineğin sonunu getirmesi. Sinek…

**

Bu hadiselerin doğu ile batı arasında anlatımları, kutsal kitaplardan, destanlara kadar varlıklarının hepsinin ortak bir mesajı var;

Allah’ın emirlerini hiçe sayıp aldırış etmezsen, Allaha verdiğin ahdi bozup ileri gidip haddi aşarsan, Allah'a ve emirlerine saldırıp karşı gelirsen, ilahlık iddia edersen, çağın putlarına taparsan bir gün küçücük bir sinek, küçücük bir ebabil kuşu, küçücük bir yarasa bile senin hududunu belirler. Dünyanı yerle yeksan edebilir.

**

Fakat eğer emirlere uyarsan, Nuh’un gemisine binenlerden, Hz. Lut’un davetine icabet edenlerden, Hz. Musa’nın denizi yarıp da ardı sıra gidenlerden olursan kurtuluşa erenlerden olursun.

Şu meseleden sonra üzerinde düşünülecek konu esasen ibretin ve mesajın daha ziyade doğa ve hayvan üzerinden verilmesidir. Özellikle de kanatlı hayvanlar…

**

Şimdi de yarasa üzerinden tüm dünyanın sarsılmasını tarihteki yolculuğa bakarak neden durup da üzerinde düşünmeyelim. Sinekten, ebabilden, kargadan sonra şimdi de yarasanın bir ibret olmasını neden tarihten bu kadar uzak ve saçma bulalım!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Tunahan Dağaşan Arşivi