Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Dindar Homoeconomicsler

Dindar Homoeconomicsler

Küreselleşme projesinin uygulayıcısı olarak seçilen modern devlet, işbirliği içinde olduğu küresel kurumlarla birlikte mücadele ettiği hedef kitleyi ortadan kaldırmak veya kitleyi modern devlete uyarlamak için insanları öncelikle neredeyse maddi kazançtan ibaret olan homo economicus’a dönüştürmeye çalışır.

İnsan bir kere küreselcilerin istediği şekilde homo economicus’a yani klasik ve neoklasik iktisadın temel varsayımı olan iktisadi yaşamda rasyonel davranan varlık haline dönüştü mü, kendisinden vereceği ilk taviz ahlak ve adalet kavramlarını göz ardı etmek olacaktır.

Ahlak ve adalet mefhumlarını göz ardı etmeyle başlayan süreç İslam ahlakı doğrultusunda yapılan düzenlemelerin değiştirilmesi veya terk edilmesini doğurur.

Tabir caiz ise maddi gerçeklik peşinde koştuğu için ahlaki homo economicus olarak tarif edilebilecek olan insan ahlaksız bir homo economicus olup çıkmıştır.

Ahlaki homo economicus iken inandığı ve savunduğu İslam medeniyeti artık insanlara karşı savunulamayan hatta utanılan bir mefhum ve batı medeniyeti karşısında yenilmiş ve yıkılmış bir mazi olup çıkmıştır.

Yüksek ahlak standartlarını ayakta tutmak için konulan adalet kavramı da ahlaksız homo economicus tarafından terk edilmiştir.

Çünkü bu gün dünya menfaati için içine düşülen neoliberal düşünce İslam’ın ahlak ve adalet kurallarına bağlı olarak inşa edilmiş yapıyla tam bir zıtlık içindedir.

Müslümanların içindeyken her türlü ahlaksızlık ve adaletsizliğe karşı koyar ve acı çeken insanlığa yeniden inancını ve kulluk bilincini sorgulayarak küresel putperest akıma karşı dururken şimdilerde nihai arzusu rakipsiz olmaktır.

Al böyle olunca çağdaş olarak tanımladığı dünyada İslam’ın ve Müslümanların bir medeniyetinin var olmaması veya İslam kurallarının fert ve toplum hayatında devlet eliyle en basit haliyle bile uygulanmıyor olması dünyanın çivisini çıkarmaktan önce Müslümanların inanç çivilerini sökmüştür.

Bunu da İslam ahlak ve adaletinin yokluğunun fert ve toplumların yüreklerinde açtığı derin yaralarına yine küresel sistemin iyileştireceği iddiaları ile üretilen modernizm adıyla yutturulan ilaçlar sebep olmuştur.

Küresel saldırgan kapitalist egemenliği muharref dinlerinin bir zorunluluğu olarak gören zihniyetin eski hastalıklarını yeni bir ambalaj içinde çözüm olarak sunması bu günlerde bazı sektörlerde uygulanan eskiyi getir yeniyi götür kandırmacasından başka bir şey değildir.

Eskiyi getirene verilen yeni ambalajlı eski hediye Müslümanların akıllarını başlarından almış olmalı ki içine düşürüldükleri ahlaksız ve adaletsiz hayatın kendilerine ve dinlerine vereceği zararı hesaplayamadılar.

Bu arada muharref dinlerden ve yabancı diyarlardan müjdeli haberler getirdiklerini söyleyen her türden rahipler, tapınakçılar, arkaik kabile reisleri, şamanlar ve benzer daha nicelerini elinin tersiyle tarihin karanlıklarına gömmeden dünya ve insanlığın ahlak ve adalete ulaşamayacağını söyleyenleri yalanladılar.

Bu yeni ve karmaşık küresel dayatma dininin toplumları hangi noktaya getirdiğini bir iç eleştirisi yapanlar anlayacaklar ki insanları neoliberalizm eliyle ekonomik kuşatma altına alan neoliberal din ilahi dinlere inat yeni küresel günahlar icat etmiştir.

Bu arada icat ettiği küresel kurallarla toplumların özgür ticaretlerini yasaklamak ve küresel siyonist iradenin kölesi kılmak için de yeni ve modern bir din dili inşa edilmiştir.

Hâlbuki İslam insanın kendisine dönmesini ve fıtratındaki itidal, özgürlük ve inanç temayülleri ile her türlü ahlaksızlık ve adaletsizliği ortadan kaldırmayı asli bir görev sayarak insanları özgürleştirmektedir.

FARKINDA MIYIZ?

Asurluların, Babillerin ve Antik Mısır’ın kullandıkları teknolojilerin günümüzdeki bilgi ve teknolojiden daha ileri olduğunu iddia ettikleri halde o dönemdeki devletlerin ve milletlerin sahip oldukları aklın, feraset ve izanın yarısı kadar performans gösteremeyen neoliberal din mensuplarına, semavi sistemleri terk etmiş özgür iradeli, eşit bireyler ve modern demokrat insan denilmesi en büyük yanılgıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi