Ebubekir Mücevher

Ebubekir Mücevher

Derin bir sessizlik

Derin bir sessizlik

Boğazınızdan boğazlanırsınız..!
Beyninizden beyinsizleştirilirsiniz..
Beğenileriniz, beğenilmeze götürmek için bir araçtır…
Sevdiğini, terk etmek bazen en hakik miraçtır
..
                                              (Ebubekir MÜCEVHER)

Bilenmiş bilinçlerimizin boşluğunda saflığı temizliği, sağlıklı, oluşu  ile sür hayatımızın bütün karelerinde karşımıza çıkan bir besindir.
Sütlacı, güllacı, çorbası, daha sayamayacağımız yaklaşık altıyüz çeşit yemek ve tatlı ile sofralarımızın bezenmesindeki en güzel değerlerden biridir.
Bazen de övünürüz süt işleme tekniklerini Avrupa’ya biz öğrettik diyerek.
Masallarımız vardır bir de “Kuş Sütü” ironileri ile bezenmiş. Şimdi yeni bir sofra sistemimiz ve yeni bir realitemiz var  “Okul Sütü” uygulaması. İlk bakıştaki yaşanan ve gündeme çıkan olaylarla yüze göze bulaştırılmış bu uygulamanın temelinde ki problem şudur.
Akıl süt(ununda) pastörizasyona gidilmiş, belirli bir UHT ( Uyanık Halk Topluluğu) bilinci olmayan, manevi patoloji bozukluklarından yoksun olarak yapılan çalışmadır.
Manevi dinamitlerle yapılmamış bir hizmet hezimete dönüşür.
Kemikleri gelişmiş bir nesilden önce, ahlaki gelişmiş bir nesil yetiştirmektir. Milli Eğitim bakanlığı süt değil , öğüt ve nasihat makamıdır.
Maddi bir çıkar için yapılırsa, ki bu işte kaba taslak bir hesapla fevkalade bir maddi çıkar vardır. Şöyle bir hesap yapacak olursak 75 Milyon nüfuslu bir ülkenin %10 u ilkokul öğrencisi kabul edecek olursak 7,5 milyon yapar. Birde hükümetin malum şirketlerden aldığı sütün 53 kuruş olduğunu hesaba katarsak, bu sütün içindeki menfaat ve çıkar lekesini görmüş oluruz.
 
Yani velhasıl şudur  ki Süt içmiş olmayız , ayvayı yemiş oluruz.
Meşhur şarkılarımızdandır.
“ Manda yuva yapmış s(öğüt) dalına
Yavrusunu sinek kapmış sinek kapmış gördün mü.?
Amanın amanın yandım
Tiridine tiridine bandım”

Birileri tiridine banıp, borsa trendlerini, ve görsel trenlerini insanlığın gözlerinin önünden geçirirken. Bu sağılmış ve sağırlaştırılmış sütlerin sizlerin ve bizlerin, vicdanından ve cüzdanından sağıldığını, ve vicdanlarımız ve cüzdanlarımızın ne kadar zehirli olduğunu anlamamızı sağlaması açısından güzel olmuştur.
 Kimilerine göre “ Aşırı Doz” olsa da benim için “Güzel Poz” olmuştur. Bunda herkes kendi resmine görebilmesini dilerim.
Mandalara *manda verirseniz, meraları merak eder, toplumsal yaraları değil.
Süte su katanların, suyu satanların, kendi kuyusunu kazanların, yüze gülüp, basın açıklaması ile her şeyin üstünü kapatanların olduğu bir ülkede, bir vatandaş için alınan nefes bile zehirdir.
Hem bu öyle bir zehirdir ki, serumlarla tedavi edilemez….!
Sinkaf’lı cümlelere doğru dilim bilenmeden, derin sessizliğe dönüyorum.
Sözü fazla uzatmadan, kalemime süt içirip uyutmak için hazırlanırken, bir büyüğümüzün şu ilginç yaklaşımını da bu köşeye yazmak istiyorum.
1960’lı yıllarda da buna benzer uygulamalar yapıldığını ve bu uygulamalardan sonra “Neslin Erozyona “ uğradığını söylemesi çok düşündürücü. Ve bilimsel kurgu niteliğindeki bu yaklaşımını şu şekilde sözleştirmek lazım geliyor.

“Kılıçla yenilmeyen bir milleti yenmek için, yedikleri ile yenilmenin kuşatması altındadır. Ve işkembeler işkencelerin ilk adımıdır.”
Bütün fikri yağ bağlamış obezlere sesleniyorum…!
Süt içirerek sütünüzü sağıyorlar..!
Ve bu uygulama Eğitim güçlendirmesi değil, kapitalist öküz besiciliği yapıyorlar.
Angus’lardan sonra angutlarımızda hayırlı uğurlu olsun.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ebubekir Mücevher Arşivi