Oğuzhan Kara

Oğuzhan Kara

Biz Kimiz?

Biz Kimiz?

Bizleri yoktan var eyleyen, yarattığı varlıklar içerisinde bize ruh verip bizi canlı eyleyen, yarattığı canlılar içerisinde bize akıl verip bizi insan eyleyen, yarattığı insanlar içerisinde bize iman nimetini verip bizi Müslüman eyleyen Rabbimize hamdolsun. Kıyamete kadar gelecek bütün insanlığa rehber olarak gönderilen liderimiz, önderimiz, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e salat ve selam olsun.

Hepimiz insanız. İnsan olarak yaratıldığımız bu kâinatta soyumuzu (ten rengimizi) ve doğduğumuz toprakları biz seçmedik. Ana dilimizi ve cinsiyetimizi de biz seçmedik. Kulaklarımıza okunan ezan ile başladık Dünya hayatına. Ve bir selâ ile sona ermiş olacak Dünya misafirhanesindeki süremiz.

Çocukluk çağımızda anne babamızı ve diğer yakınlarımızı taklit ettik. Onlardan duyduğumuz dualar ile büyüdük. Habil ile Kabil kıssasını, Nuh (a.s.) tufanını, Musa’nın (a.s.) mucizesini, Yusuf’un (a.s.) hikâyesini, Muhammed’in (s.a.v.) şefkat ve merhametini onlardan öğrendik. Onlardan öğrendik paylaştıkça mutlu olmayı. Minarelerden yükselen ezan seslerini tekrar ettik hepimiz. Ve tarih kokan, zafer muştulayan ezgilerimizle, marşlarımızla heyecanlandık biz. Elhamdülillah.

Ve büyüdük; kimleri, niçin taklit edeceğimizi ve kimleri, niçin taklit etmeyeceğimizi öğrendik. Taklit ettiklerimizi araştırarak, imanımızı, daha bir sağlamlaştırdık. Neyi, nerede, ne zaman, ne kadar ve nasıl yapacağımızı öğrendik. Takip ettiklerimiz sehven bir hata yaptıklarında onları taklit etmedik. “Uydum hazır olan imama” diyerek niyet ettik. Hoca Efendi, sabah namazında 3. rekâta kalkmış ise Sübhânallah dedik ve kalkmadık. Ramazan ayında, iftar topu erken patlatılmışsa vaktin girmesini bekledik ve orucumuzu öyle açtık. Takipteydik, meleklerin de bizi takip ettiğini bilerek. Elhamdülillah.

Sosyal bir varlık olan insanın taklit etme duygusunun fıtrattan olduğunu ve insanın taklit ettiklerinin etkisinde kalabileceğini öğrendik. Kimileri niçin sevdiğimize dikkat ederek, sevdiklerimizi, Allah (c.c.) için sevmeyi öğrendik. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) “Kişi arkadaşının dini üzeredir.” İkazını kulağımıza küpe ettik.

İnançlı nesiller olarak biz;

Dinimiz İslam’ın her çağda ve mekânda yaşanılacak hak din olduğunu öğrendik.

Hak olanın; iyi, güzel, doğru, faydalı olanı takip ve taklit etmenin gereğini yerine getirmek için gayret ettik.

Batıl olanın; kötü, çirkin, yanlış, zararlı olanın taklit edilmesinin tehlikelerini öğrendik.

Her işimizde Peygamber Efendimizi (s.a.v.) taklit etmenin gayretinde olduk.

Zulüm ve adaletsizlik üzerine kurulan batı medeniyetinin batıl olduğunu haykırdık.

Bir takım yanlış ideolojilerin peşine takılıp gitmedik.

Yıl Sonu Kutlaması” ve gayri milli piyango çekilişlerinin cazibesine kapılmadık.

Ekranlar ve moda eliyle dayatılan kültür yozlaşmasında “taklitçilik” hastalığına düşmedik.

Saç modelimize, elbise şeklimize ve yemek kültürümüze müdahale edilmesine müsaade etmedik.

Haber bültenlerinden yayılan kamplaştırıcı yayınların peşine takılmadık.

YouTouberlar tarafından yapılan küfürlü konuşmaları takip ve taklit etmedik.

İnsanları aç bırakan, işsiz bırakan, borca esir eden faizci kapitalist sistemin bâtıl olduğunu ikrar ettik.

Filmler, diziler ve reklamlar eliyle Dünya geneline yayılan ve insanlığı uyuşturan yayınlara karşı uyanık olduk.

Çünkü biz, bâtılı ve taklitlerini bilerek hak yoldan ayrılmayan inançlı nesilleriz. Kerim Kitabımızdaki uyarılardan ibret aldık: “Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: “Ey kavmim! Bu elçilere uyun. Sizden herhangi bir ücret istemeyen bu kimselere tâbi olun, çünkü onlar hidayete ermiş kimselerdir.”” (Yâsin Sûresi 20,21) Elhamdülillah.

Ahiret yolculuğumuz boyunca karşılaştıklarımızı, ailemizi, komşu ziyaretlerimizi, dostluk buluşmalarımızı bir fırsat bilerek Efendimizin izinde (s.a.v.) giden nesilleriz biz. Ve bizler, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) “Sizden biriniz, insanlar iyi olurlarsa ben de iyi olurum, kötü olurlarsa ben de kötü olurum, demesin. Aksine şöyle desin; insanlar iyi olurlarsa bende iyi olmaya devam ederim, kötü olurlarsa ben onların yaptıklarını yapmam.” Sözünü şiâr edindik. Hep iyi kalmak için söz verdik.

İnançlı nesiller olarak; Sevgili Peygamberimiz Âlemlere rahmet Hz. Muhammed’i, (s.a.v.) sahabe efendilerimizi, onlara tâbi olan Tâbiun efendilerimizi ve dinimiz İslam’ın bugünlere ulaşması için gayret eden bütün geçmişlerimizi takip ve taklit ediyoruz. İyilik ve güzellik yolunda, hep beraber başaracağız, Allah’ın izniyle. “İslâm’ı ilk önce kabul eden muhâcirler ve ensar ile, iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş; onlar da O’ndan razı olmuşlardır. Allah, onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır.” (Tevbe Suresi 100) Allah’a emanet olunuz.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Oğuzhan Kara Arşivi