Nazmiye Gülbaş

Nazmiye Gülbaş

Bir yıl daha bitti

Bir yıl daha bitti

Bir yılı daha geride bırakıyoruz. Kısa bir süre sonra ömrümüz varsa 2021 yılına gireceğiz.

İbni Abbas(ra)'dan rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurdu:

'İki nimet vardır ki, insanların çoğu bu nimetleri kullanmakta aldanmıştır: Sıhhat ve boş vakit.''(Buhârî, Rikak 1. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 1; İbni Mâce, Zühd 15)

Hakîkaten de çoğumuz boş zamanın ve sağlığımızın kıymetini bilmiyoruz. Bir zaman sonra akılımız başımıza geliyor, ancak o zaman da hem vaktimiz olmuyor hem de sağlığımız kalmıyor maalesef.

İnsanoğlu öleceğini bildiği halde hiç ölmeyecek gibi zamanını israf etmekte. Peygamber Efendimiz(sav)'in bilhassa dikkat çektiği zaman niçin bu denli kıymetlidir peki? ''Zaman, iki hareket arasındaki süredir. Hareket ve maddenin nesnel hâli, zamanla belirir. Zamanın olmadığı yerde, nesnellik de yoktur. Bu nedenle zaman, cismin kesinlikle belirleyici faktörüdür. Hareketin hızı, zamanın da hızıdır.''

Dünyada zaman farklı bir sürede işlerken uzayda başka bir sürede işlemektedir. Dünyanın bir yılı güneşin ancak bir anına denk gelebiliyorken, insanın bir günü kimi varlıkların bir ömrüne denk gelmektedir. Esasında insanın kendi kendisine göre bile zaman farklılık arz eder. Mesela çok sevdiğiniz birinin ameliyatı esnasında ameliyathane önünde geçen iki saat süreyle uzun zamandır görmediniz sevdiklerinizle geçirilen iki saat zaman aynı olmamaktadır. Kısacası zaman görecelidir. Fizikçiler Eistein'in ''İzafiyet Teoriosine'' var olan üç mekan boyutuna (genişlik, uzunluk, yükseklik) göre zamanı da ilave ederek dünyada dört boyutu kabul etmektedirler.

Yine Peygamber Efendimiz (sav) bir hadisi şerifte şöyle buyurmuştur:

''Zaman öyle yaklaşır(peş peşe gelir)hızlanır ki, bir sene bir ay, bir ay bir hafta, bir hafta bir gün, bir gün bir saat, bir saat bir ateş kıvılcımı kadar olur.''(Tirmizi, Zühd,24)

Günümüzde tam da bu böyle değil mi?

Daha dün 2020 yılına girmiştik.

Gerçi haddizatında 2020'nin on ayı salgınla geçti. Birçok insan sevdiklerini kaybetti.( sebepleri yaratan da Cenab-ı Allah'tır) Öte yandan 2020 için bazıları biran önce bitmesini istedi. Yıl boyunca pek çok şeyden mahrum kaldık. Sokağa  çıkamadık, evlere hapsolduk. Çocuklar okula, büyükler işine gidemedi. Çok kişi işinden oldu. Getirilen yasaklar ve kısıtlamalar ile hayatımız değişti.Bu tüm dünya için beklenmedik bir durumdu. İnsanlar ömründe birtakım sürprizlerle karşılaşıyor. 2020 herkes için belki de en sürprizli yıllardan idi...ama fakat lakin sürprizi kimin yaptığı muallakta kaldı...

Öyle ya da böyle bir yıl daha geçti ömürden.

Her saniye ömür sermayesinden alıp götürürken, insan ömründen bir yıl gitti diye seviniyor yılbaşı kutluyor. Eşref-i Mahluk olarak yaratılan insan ömrünün muhasebesini yapmak yerine boş yere harcadığı yıl için neden kutlama yapar ki?

Elbette her yeni gün nasıl bir umut ise her yeni yıl (miladi de olsa) bir umuttur. Çünkü zaman, mekan her şey insanın hizmetine verilmiş nimetlerdir. Peygamberimizin buyurduğu gibi ne büyük bir nimet. Allah(cc)'ın rızasını aramak için bize sunulmuş bir rızıktır zaman.

Elest bezminden başlayan, anne karnında süreli hale gelen, dünya gibi bir yalancı güzelliğe kapılarak çoğunu heder ettiğimiz ömrümüz Azrail(as)'in gelişiyle sona eriyor. Bununla birlikte kıyamet akşamına kadar inşaallah kabir istirahatinden (ya da azabından) sonra hesap günü bizi bekliyor.

Aldığımız her nefesin hesabını vereceğimiz o çetin gün için ne hazırladık acaba?

Hazırlıklı geldiğimiz (akıl, irade, Kitap, Peygamber...) dünyadan ne hazırlayarak gideceğiz acaba?

Her anımızı Allah'ın rızasına uygun olarak dolu dolu yaşayabildik mi?

Ölümü hep kendimizden uzak gördük, ne zaman ki korona virüs ortaya çıktı ya da çıkarıldı o zaman yüzleştik ölümle. İşin tuhafı sanki insanlar sadece korona virüs yüzünden ölüyor.

Halbuki bir günde 16 bin küsur insan açlıktan ölmekte. Suya bağlı hastalıktan 900 binin üstünde insan ölmüş. Diğer bulaşıcı hastalıklardan bu yıl 13 milyonun üstünde insan ölmüş. Yine bu yıl 5 yaş altında ölen 8 milyona yakın çocuk ölürken 300 bin küsur anne doğum sırasında ölmüş.

1 milyon 700 bin civarı insan HIV/AIDS virüsünden ölmüş. 8 milyondan fazla insan kanserden ölürken, 5 milyondan fazla insan sigaradan ölmüş. 2.5 milyon insan alkolden ölürken 1.5 milyona yakın insan trafik kazasından ölmüş. 1 milyondan fazla insansa intihar etmiş maalesef.

Şu ana kadar Covid 19'dan 1 milyon 75 bin küsur insan ölmüş.

Görüleceği üzere insan farklı farklı sebeplerle de hayat kaybetmekte. Yaklaşık on aydır insanlar korona virüs yüzünden kabus görmekte. Korkutulmakta...2021 yılı içinse uzmanlar! Bir şeylerin değişeceği umudunu vermiyor.

Nice uykular, çok pardon nice yıllar hepimize...

Selam ve dua ile....

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nazmiye Gülbaş Arşivi