Açmam, açamam söyleyemem

 Çünkü derin..derin

Çorbada tuzumuz bulunsun. Edebiyatımızdan aldığımız ilhamla, “AÇILIM’A” biz de küçük bir katkıda bulunuyoruz. Ümit Yaşar Oğuzcan’a sevgi ve saygıyla…             

MİLYON KERE AÇILIM
Ben bir AÇILIM’DIR tutturmuşum
Oh ne iyi
Açılım’lı şerbetler içip
Sarhoş oluyorum ne güzel
Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
Biraz Açılım sürüyorum güzelleşiyor
Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum
Açılım üstüne
Saatim her zaman Açılım’a beş var
Ya da Açılım’ı beş geçiyor
Ne yana baksam gördüğüm o
Gözümü yumsam aklımdan Açılım geçiyor
Bana sorarsanız mevsimlerden Açılım’dayız.
Günlerden Açılım ertesidir
Odur gün gün beni yaşatan
Onun kokusu sarmıştır sokakları
Onun gözleridir şafakta gördüğüm
Akşam kızıllığında onun korları
Başka şeyleri övmeyin yanımda gücenirim
Açılım’ı övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
Bir bardakta sizinle içeriz Açılım’lı İki laf ederiz
Onu siz de seversiniz benim gibi
Ama yağma yok
Açılım’ı size bırakmam
Alın tek kat elbisemi size vereyim
Cebimde bir on dolarım var
Onu da alın gerekirse
Ben Açılım’ı düşünürüm, üşümem
Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar
Parasızlık da bir şey mi
Ölüm bile kötü değil
Açılımsızlık kadar
Ona uğramayan gemiler batsın
Ondan geçmeyen trenler devrilsin
Onu sevmeyen yürek taş kesilsin
Kapansın onu görmeyen gözler
Onu övmeyen diller kurusun
İki kere iki dört elde var Açılım
Bundan böyle dünyada
Aşkın adı Açılım olsun