Nazmiye Gülbaş

Nazmiye Gülbaş

Bilge Kral

Bilge Kral

Bosna Hersek'te savaş başlayana değin Türkiye'de pek çok kişinin Boşnakların Müslüman olduğundan dahi haberi yoktu. Ne zaman ki katliamlar başladı, ancak o vakit haberdar olduk din kardeşlerimizden. Bosna savaşında bağımsızlık mücadelesi veren Bosna Lideri Aliyya İzzetbegoviç nam-ı diğer ''Bilge Kral'' zulme karşı direnmeseydi, katliamlar karşısında acizlik gösterse, dirayetli davranmasaydı belki de yine bir çoğumuzun haberi olmayacaktı Müslüman Boşnaklar’dan.

Aliyya İzzetbegoviç emperyalistlere karşı halkını hiç bir zaman yalnız bırakmamıştır. Hayatını Bosna davasına adamış bir sembol şahsiyetti.

Aliyya İzzetbegoviç 1925 yılında Bosanski Samaç Kasabası’nda doğdu. Ailesi İslami bir bilince sahipti. Saraybosna'da Alman Lisesi'nde okudu. Üstün yeteneklere sahip, İslami konulara alakadar olan bir gençti. Henüz 16 yaşında iken Mladi Muslimani (Müslüman Gençler Kulübü) adını verdikleri bir kulüp kurdu. Aktif çalışmaları, üretken fikirlerle Mladi Muslimani bir düşünce kulübü olmaktan çıkarak zamanla aktivite kulübü haline geldi. Zor geçen İkinci Dünya Savaşı sonrası komünist rejimin hedefindekilerden birisi de İzzetbegoviç’ti. Siyasal İslamı savunuyor, ateizm ile mücadele ediyordu. Bundan dolayı 1949 yılında 5 yıl hüküm giydi. Mahkumiyetine rağmen Aliyya İzzetbegoviç cezaevinden çıkınca yılmadan mücadelesine devam etti. Tito'nun 1980'de ölümünün ardından Yugoslavya'da kısmi bir demokratikleşme meydana geldi. İzzetbegoviç'in yazdığı makaleler ''İslami Manifesto'' adıyla 1983 yılında yayınlanınca egemen güçler Aliyya İzzetbegoviç'i Avrupa'nın ortasında 'radikal İslami bir cumhuriyet' kurmak için çalışmakla suçlayarak 14 yıl hapis cezasına çarptırdı. Kitabı okuyanlarda ise bir uyanış meydana gelmekteydi. Müslüman Boşnaklar bilinçlenmeye başladı böylece.

Yargılama sırasında Aliyya İzzetbegoviç'in mahkeme heyetine hitaben yaptığı şu konuşma çok etkileyicidir: ''Yuguslovya'yı seviyorum, ama onun yönetimini değil. Bütün sevgimi özgürlüğe veriyorum ve geriye yetkililer için bir şey kalmıyor. Bu itibarla beyan ederim ki ben bir Müslümanım ve öyle kalacağım. Kendimi dünyadaki İslam davasının bir neferi olarak telakki ediyorum ve son günüme kadar da böyle hissedeceğim. Çünkü İslam benim için güzel ve asil olan her şeyin diğer adı.''

Tarihler 1990'ı gösterdiğinde Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nde bağımsızlık hareketleri başladı. 1 Mart 1992 yılında yapılan referandumda Bosna Hersek halkın % 65'i bağımsızlığı tercih edince Sırplar Müslümanlara savaş açarak katliamlara başladılar.

Bosna'da Müslümanlar bağımsızlık için üstün bir gayret gösterdiler öylece Bosna davasını tüm dünya duydu. Batılı güçler Sırbistan'ı destekledi ve sadece Srebrenitsa kentinde en az 8.372 Müslüman katledildi. Kadınların namusu kirletildi, ''çocukları küçük kurşunlar ile vurdular'', hunharca öldürüldüler. Bir avuç Müslüman din, namus, vatan, bağımsızlık savaşı verdi. Türkiye'de destek verdi bu mücadeleye. O dönemde Merhum Erbakan Hoca para ve silah yardımı gönderdi. Avrupa'nın ortasında Müslüman bir devlet istemeyen Batılılar içeride ve dışarıdaki uzantılarıyla bir sürü yalan, iftira kampanyaları düzenleseler de iki halkın arasına girmediler. Türk halkı sahip çıkmıştı Bosna'ya. Silahtan, paradan yoksun Bosna Halkı o zor şartlara rağmen yılmadı, usanmadı Sırplarla savaştı.  1995 yılında tam Sırplar kaybedeceği sırada ABD tarafından dayatılan Dayton Anlaşması imzalandı ve savaş sona erdi. Böylelikle bağımsız Bosna Hersek'in ilk cumhurbaşkanı Aliyya İzzetbegoviç oldu.

19 Ekim 2003 tarihinde geçirdiği bir kalp krizi sonucu hayatını kaybeden bu güzel insan ''Beni askerlerimin arasına gömün'' diye vasiyet etmişti. Makamın cennet olsun Bilge Kral.

Selam ve dua ile...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Nazmiye Gülbaş Arşivi