Ben, hep ben mi?
Paylaşmanın ibadet boyutu ihmal edilerek dijital medyada fotoğraf paylaşma yarışı hızla ilerliyor maalesef. Arkadaşıyla bi çay içimi dertleşmek isteyen insanımızın karşılaştığı bir durum: “Lokantada ben. Tatilde ben. Denizde ben. Kampüste ben. Yüksek duvarlı, dikenli tel örgülerle korumalı malikanemde ben. İşyerimde ben. Dedem hastanede, yanında ben. Sosyal medyada ben. Benim paylaşımlarım en çok beğenilenler arasına girdi. Benim takipçim yüz bini aştı. Ben...” Diye hep kendinden bahseden egoist, sözü karşıdakine vermiştir: “Ben hep kendimden bahsettim. Biraz da sen “benden” bahsetsen.!”
* * *
Sözlükte “büyüklük” anlamına gelen kibir, tevazunun karşıtı olarak “kişinin kendini üstün görmesi ve bu duyguyla başkalarını aşağılayıcı davranışlarda bulunması” demektir. Kendi elinde olmayan cinsiyet, soy, deri rengi gibi özelliğiyle diğerlerinden üstün olduğunu unutan insan aldanmıştır. “Kendi elleriyle!” kazandığı okul, fakülte, makam ve imkanın kendisine emanet olduğunu unutan da aldanmıştır. Ve bu aldanmışlık halinin devamı, kişiyi, bencillik ve kibir bataklığına düşürmüştür.
Hadislere göre kibir: Gerçeği inkâr etmek, hakkı kabul etmemek ve insanları küçümsemek, hor görmektir. (Müslim, “Îmân”, 147; Ebû Dâvûd, “Libâs”, 26; Tirmizî, “Birr”, 61). Kibir insanı zalimler arasına sokar (Tirmizî, “Birr”, 61) Cehennemliklere mahsus başlıca kötü huylardan biridir. (Buhârî, “Edeb”, 61; Müslim, “Cennet”, 47). Kıyamet gününde kendini beğenmiş kimseler Hz. Peygamber’den uzak kalacaklar. (Tirmizî, “Birr”, 71) Böbürlenip çalım satanlar Allah’ın ilgi ve merhametini kaybedeceklerdir. (Buhârî, “Libâs”, 1, 2, 5; Müslim, “Libâs”, 42-48) Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremeyecektir. (Müslim, “Îmân”, 147; Ebû Dâvûd, “Libâs”, 26).
* * *
Yemek fotoğrafı paylaşımının moda olmadığı zamanlarda, sadece bir gözü gören bir adama, büyük bir arazi miras kalmış. Bakımsız durumda olan bu araziyi bahçeye dönüştürmüş adam. Kayısıdan eriğe, incirden zeytine, elmadan kiraza çeşit çeşit meyve ağaçlarının da olduğu bahçe, görenleri hayrete düşürecek güzelliğe ulaşmış. Arazinin kenarlarına çitler, ortasına kulübeler yatırmış adam. Yüksekçe olan bir yerine de ahşaptan bir konak yaptırmış. Bakınca bağ olan bahçeye bakmış ve Alemlerin Rabbi olan Allah’a şükrü unutup şöyle demiş adam:
“Ha şöyle. Bahçe bi adam görsün.”
Gaipten bir ses gelmiş hemen:
“Bire gafil! Bu arazinin üzerinden gelip geçen, bir gözü de kör olan yüzüncü kişi sensin. Kör olmayanları da sen düşün. Kibrin kime?”
* * *
Galakside yüzdürülen Mavi Nokta’nın üzerinde kendisine verilen ömür sermayesini harcamakta olan insan, unutmuştur. Ve topraktan yaratılıp toprağa karışacağını unutan insan, aldanmıştır. Her canlının hem aynı hem de ayrı olduğunu idrak edemeyen insan da aldanmıştır. Bu unutma ve aldanışlarla kibir bağımlısı olmuştur insan. Ve elbette Alemlerin Rabbi olan Allah’a ve O’nun elçisi olan Peygamber Efendimize karşı kibirlenen hep kaybetmiştir. “Bütün melekler secde etmişlerdi, fakat İblis; o, büyüklük taslamış ve inkarcılardan olmuştu. Allah, “Ey İblis! Ellerimle yarattığıma saygı ile eğilmekten seni ne alıkoydu? Büyüklük mü tasladın, yoksa üstünlerden mi oldun?” dedi. İblis, “Ben ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın” dedi. Allah, şöyle dedi: “Öyle ise çık oradan (cennetten), çünkü sen kovuldun.” (Sâd Suresi 73,77)
* * *
Sahip olduklarının emanet olduğunu anlamalı ve emaneti zayi etmemelidir insan. Sadece Allah’a kul olmak derdinde olan insan, kibrin her türlüsünü terk etmelidir. Etrafını kibir kuleleri sarsa da mütevazılığından asla taviz vermemelidir inançlı insan. Tevazuda toprak gibi olan İnançlı insan, vakarını kuşanmalı, İslam’ın izzetini taşımalıdır, toprağı incitmeden. “Rahmân’ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, “selâm!” der (geçer)ler.” (Furkân Suresi 63) İyilik ve güzellik yolcusu olan benim canım kardeşim. Dönüşü olmayan bu hayatın sonunda kazananlardan mı olmak istiyorsun? Toprakla hamur olduktan sonra, yeniden yaratıldığımızda mutlu olanlardan mı olmak istiyorsun? Kibre düşmeden iyilik ve güzellikte sebat edesin. “Küçümseyerek surat asıp insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Çünkü Allah, hiçbir kibirleneni, övüngeni sevmez.”( Lokman Suresi 18) Allah’a emanet olunuz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.