Belediyelerdeki makyajcılar ile belediye dışındaki makyaj lobisine zamanında bazı konuların hesabı sorulamadığı için akı kara, karayı da ak gösterme faaliyetleri maalesef 2012 yılında da artan bir şekilde devam edip gitmektedir.
İçinde bulunduğumuz kış şartları ve devam ede gelen bütçe uygulamalarının belediyelerdeki makyaj lobiciliğini bir kere daha ortaya koyduğuna inanıyoruz. Şöyle ki;
Belediye hizmetlerini ve bu hizmetlerde kullanılan malları emsallerinden daha düşük bir maliyetle üretemediğimiz için hemşerilerden toplanan paraların hizmet yerine makyajdan medet umulan yerlere harcandığı görülmektedir.
Hemen her konuda olduğu gibi bir şeyin kararından fazla kullanılmasının kişileri umulan neticeye ulaştıramayacağı gibi, belediyelerin de makyaj malzemelerini fazla fazla kullanmaları sonucunda, ya makyaj yapılmaya çalışılan çehre bozuluyor ya da makyaj yüzden akmaya başlıyor.
Hal böyle olunca bu sene biraz şiddetlice geçeceği gözüken kış mevsimi, son birkaç yılın aksine bu defa makyaj lobicilerini hayli hüsrana uğratacak gibi gözüküyor.
Yağışların başlaması ile birlikte belediye idarecilerinin yazılı ve görsel basına çıkıp şu kadar ekip ve ekipman ile şu kadar eleman ve şu kadar tuz stoku ile kış şartlarına hazırız açıklaması yapmalarına rağmen geçen 2 haftalık sürede belediyeler topu topu 3 kez yağan karın altında kaldıkları görüldü.
Emsal büyüklükteki belediyelerin hizmetleri belediye yöneticilerinin kulaklarına kar suyu olarak kaçsın istememize rağmen, eriyen kar sularının şehir sokaklarını ve alt-üst geçitlerini buz pistine çevirmesi bile bunların hemşerilerinin isteklerine tıkalı kulaklarına kaçmamaktadır.
Bilboardlarda ve basın yayın organlarında açıklanan kış sezonu hizmetlerini nüfus ve bütçe büyüklüğü bakımından eşdeğer kabul edilebilecek belediyelerle bir kıyaslayın da Türkiye’deki belediyeler arasındaki rekabet gücümüz açısından neredeyiz veya nereden nereye gelmişiz sorularını cevapsız bırakmayı yeğleyenler bu şehre ve hemşerilerine ihanet etmiş sayılacaklardır.
Bütçe hazırlık dönemlerinden itibaren bütçelerini şu kadar miktar artırmak veya önceki yıllara göre birkaç misli katlamaktan bahseden belediyeler 2011 yılı bütçesinden hemşerilerine düşen kişi başı harcama miktarını nedense bir türlü açıklamamaktadırlar.
Hâlbuki bütçenin rakamsal büyüklüğü ve gerçekleşme oranı yanında asıl bu miktara bakmak gerekiyor.
Böylece gerçekleşen bütçe rakamlarına göre belediyelerin bütçelerinden hemşerilerine düşen pay oranlarına göre en büyükten en küçüğe doğru sıralandığında belediyelerin küme düşme hattının üstünde mi altında mı yer aldıkları daha kolay görülecektir.
Bu tablonun aynı zamanda son yıllarda piyasa ekonomisi şartlarına göre hizmet verdiklerini ileri sürerek hizmetlerine sürekli ve artan oranlarda zam yapamaya devam ede gelen belediyelerin belediyeler arası rekabet ligindeki durumlarını da göstereceğini göz ardı etmemek gerekmektedir.
Ortak akıl yerine kapalı kapılar ardında sadece gelecek seçimler ne olur, gelecek önem Büyükşehir Belediye Başkanı kim olur endişesi ile hizmetten daha çok yerel anlamda rekabeti ön plana çıkaran idarecilerin gelirlerini abartmak suretiyle bütçelerindeki cari harcamaları bile yatırım harcaması olarak göstererek hazırladıkları bu tip bütçeler hemşerilerinin hizmetlere katılımını sağlamadığı gibi yerel gelişmişlik farklılıkların giderilmesindeki kaynak dağılımında da adaleti sağlayamamaktadır.
Gerekli bilgi ve donanımdan mahrum ve belediyecilikle yakından uzaktan alakası olmayan kerameti kendinden menkul kişilerin yönetimlerde yer bulması sonucunda belediyelerin bütçelerinde yer alan ödeneklerin genelde bu kişiler tarafından kendi adlarına tahsis edilmiş kasada mevcut para olarak görülmesi ve ben harcamayı yaparım parayı bulmak hesap işlerinin görevidir anlayışı ile bütçeyle stratejik plan ilişkisinin kurulamaması da bu aksaklıkların bir başka önemli nedenidir.
Açıklanan bütçe rakamlarında gelir tahmininin fazla, harcama tahmininin düşük gösterilmesi sonucunda oluşacak belediyeler arası küme düşme hattına bir başka yazıda değineceğimizden şimdilik bu kadarı yeterlidir diyerek yazıyı noktalıyoruz.
Yerel seçimlere şunun şurasında 2 yıl kadar bir zaman kaldı.
Geçmiş uygulamalara bakınca, yatırımdan daha çok makyaj için para harcandığı gerçeğini şimdiden hatırlatalım istedik.