Cumhurbaşkanının Hz. Mevlana’nın (ks) 745. Şeb-i Arus törenleri için Konya’mıza yaptığı yarım günlük ziyareti nedeniyle farklı beklentiler içerisine girmiş olan partililer, çevreler ve hatta menfaat grupları diyebileceğimiz oluşumlar umduklarını bulamadıkları gibi Konya tabiriyle tam anlamı ile elleri böğürlerinde kaldıkları görülüyor.

Gerek iktidar partisi gerekse de seçimde ittifak yapacağı muhalefet partisi çevrelerinde Cumhurbaşkanının bu ziyaretinde belediye başkanlığı için aday adayı olanların arasından tercih ettiği adayları açıklayacağını beklemekteydiler.
Esasında daha önceden Büyükşehir Belediye Başkanı adayının ismi açıklanmış olmasına rağmen onun bile değişebileceği beklentisi içinde olanlar bile vardı.
Ama tüm bu beklentiler tam anlamı ile boşa çıktı.
Her ne kadar ilçe belediye başkanları adayları diğer belirlenmeyen illerle birlikte İstanbul’da hafta sonunda Haliç Kongre Merkezi’nde açıklanacağı yönünde açıklamalar yapılıyor olsa da olayların üstü örtüleceğe benzemiyor.
Hatta ilçe belediye başkanı adayları hemen açıklansa bile yukarıda menfaat grupları olarak tarif edilenler arasındaki rant kavgası seçimden sonra hatta gelecek seçimde bile devam edecek gibi görünüyor.
“Kaçan balık büyük olur” şeklindeki söz belki tam da bu günler için söylenebilecek sözdür.
15 yıldır büyükşehir ve ilçe belediyelerinde yönetimde bulunan bir partinin milletvekillerinin, büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarının, il ve ilçe yönetimlerinin bir araya gelip herkesten önce başkan adaylarını belirlemeleri beklenirken aslında bu günkü yaşanan durumun habercisi sayılabilecek emareler önceden görülmüştü.
Ama bu emareleri gören ve gösteren gözler özellikle 15 Temmuz kalkışmasından sonra hemen her partilinin üzerine yapışan ve kendi düşüncesi karşısındaki herkesi FETÖCÜ olarak suçlamaları yüzünden yok sayıldı.
Hemen hemen geçmiş tüm seçimlerin aksine iktidarda olan bir partinin hem belediye başkanları hem de belediye başkanlığına aday adayı olanlar rakip partiden aday adayı olanlara yöneltecekleri suçlama ve karalamaları kendi partilerinden aday adayı olanlar üzerine yönelttiler.
Hele bir de makamını korumak veya daha üst görevlere talip olan başkan adaylarının bazılarının kendilerinin adaylıklarını kesin olarak görme arızası yüzünden aday adaylığı sürecinde yaşanan olumsuzluklar her zamankinden farklı cephelerde ortaya çıktı.
Aday adayları ile onları destekleyen il ve ilçe yöneticileri yanında bir de “hık deyiciler” devreye girince ortalık toz duman oluverdi.
Bu arada falan derneğin, filan cemaatin desteğini aldığını iddia edenler ile baba dostu abilerinin desteği sayesinde Cumhurbaşkanlığı danışmanlarını şehre getirenler yanında verdiği fetvalarla tartışılı hale gelen meşhur Fıkıh Profesörünün desteğini kendisi için senet kabul edenlerin bile ayak oyunlarına giriştiği görüldü.
Bütün bunlar olurken Cumhurbaşkanlığı külliyesinden gelen istifa ortalığı daha da alevlendirmiş olmasına karşın etkisi beklenenden daha kısa sürdü denilebilir.
Ama asıl garip olan şey aday adaylığı için halen görevde olan belediye başkanları dışındaki herkesin istifası gerekirken istifa etmeyenlerin adaylığının söz konusu olmasıydı.
Her ne kadar şimdiden gelecek seçim endişesi taşıyan herkesin suskun olduğu bir anda Genel Başkan Yardımcısının devreye girmesi ile bu sorun aşılmış gibi görülse de bu yaşananlar “Biz bir dava partisiyiz” diyen partiye de partililere de yakışmamıştır.
Birileri her zamanki bir tavırla olan olmuştur veya olanda hayır vardır ifadeleriyle ortalığı her zamanki sütliman(!) hale çevirmek istese de şişe devrilmiş ve cin bir daha şişeye giremeyecek bir şekilde ortaya çıkmıştır.
Adına siyaset mi dersiniz, politika mı dersiniz veya daha ittifak gibi başka bir ortaklık şekli mi derseniz ne derseniz deyin bu yaşananların vatandaştaki karşılığı hiç hoş olmamıştır.
Esasen bunun ilk işaret fişeği de Mevlana Meydanı’ndaki kalabalığın eski kalabalıklar gibi olmayışıdır.
Bütün belediye başkanlıklarını alacağız edasıyla ortalarda dolaşanların ittifak yapacakları partinin açıklamasından sonra bu günlerde gözlerinin içine daha dikkatlice bakın.
Bu güne kadar hiç görmediğiniz şeyleri görebileceksiniz.