Esat Ergener

Esat Ergener

Zindan Adası

Zindan Adası

“Hassas kalpler için dünya bir cehennemdir.” der Goethe.

Hoş etrafımızda hassas kalpli insanlar kaldı mı, o da meçhul ya…

Öğütmekte üzerimize yok malum.

Değerlerimizi, güzelliklerimizi, kişilerimizi, yapılarımızı, kurumlarımızı, tarihimizi, eserlerimizi…

Resmen bir öğütme makinesi içerisinde yaşıyor ve makinenin çarklarına girmemek adına çırpınıyoruz bir ömür boyu. Birinci sınıf bir ülkede yaşayanların çark kaliteleri daha iyi oluyor sadece. Ya da daha yeni bir makine.

Dünyada elinde olan en önemli varlığı olan canını feda edercesine kaçanların, mülteci veya “homeless” konumuna düşenlerin de tek derdi bu, öğütülürken fazla acı çekmemek.

Ondan dolayı sayısız şükür ediyoruz ya Müslüman olduğumuza. Ya da daha doğru ifade ile, şükretmeliyiz ya. Zira “şükretme” özelliğimizi de öğüttük malum.

Seçim, geçim sıkıntısı, aile ve arkadaşlar, makam & mevki…

Bir zemine oturtmadıktan sonra hepsi insanoğlu için çok çok önemli mevzular. Olmazsa olmaz, birinde yaşanacak olan herhangi bir başarısızlık cana kastetmeye dahi sebep olabiliyor malum. O kadar çok insanı, kişiyi, eşi, dostu, akrabayı, dostu, hayvanı, nebatatı, canlıyı kırıyoruz ki. Ama son günlerde popülaritesi artmasından dolayı siyasetten, ama maddiyattan, ama başka bir sebepten. En nihayetinde ceviz kabuğunu doldurmayacak mevzular her biri.

Aslında Rabbimiz bu noktada da uyarıyor bizi, “İnsanoğlu nankördür, açgözlüdür” diyor. “İki vadi dolusu altın verseniz o üçüncüsünü ister sizden!” diyor.

Yani kimseyi memnun edemezsiniz.

Hoş etmemelisiniz de zaten.

Ya da bu niyetle çalışmamalısınız.

Memnun edeceğiniz iki yer var şu üç günlük dünyada: Rabbimiz, vicdanımız.

Gerisi laf-ü güzaf.

Yaşadığımız zindan adasını daha da kötüye götürmekten başka bir işe yaramaz tüm dert ettiklerimiz.

Soruyorlar arada, “Nasıl bu kadar rahatsın?” diye de. Aslında rahat değilim. Hayatın “bugını” buldum gibi bir nevi. Ya da dertlerin her birinin ceviz kabuğunu doldurmadığını gördüm. Bir de şaşırmamayı öğrendim. En çok şaşıracağım şeylerden biridir şaşırmak misalen.

Öncelikle kimseye güvenmeyeceksin ve memnun etmeye çalışmayacaksın.

Akabinde hata yapmaktan korkmayacaksın. Tek derdin iki yeri mutmain kılmak olacak. Rabbimizin rızasını kazanacağımız işler yaptıktan ve vicdanımızı rahat tuttuktan sonra hepsi boş, emin olun. Seçimmiş, geçimmiş, eş dost akrabaymış, çocukların okulu evin beyaz eşyasını yenilemekmiş. Hepsi geçip gidiyor emin olun. Geçen sene bugün derdinizin ne olduğunu bir düşünün, dediğimi anlayacaksınız. Tekraren 28 Mayıs seçimlerinin ülkemize, İslam ümmetine, Türkistan beldelerine, mazlum ve mağdur coğrafyalara hayırlar getirmesi duasıyla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Esat Ergener Arşivi