Mustafa Balkan

Mustafa Balkan

Yeşil Çağ ve Turan’a Doğru

Yeşil Çağ ve Turan’a Doğru

Gözyaşı Geceleri’nin mimarı, yazar ve yönetmen Haşim Akten’in yeni romanının adı: Yeşil Çağ.

Bilimkurgu bir roman. Yüz seksen sayfa ve üç bölümden oluşuyor. Kitabı okudum ve üzerinde mütalâa da ederek beş sayfaya yakın özetini de çıkardım.

Konya Aydınlar Ocağı’nın Selçuklu Salı Sohbetleri’nde konuşan Haşim Akten’i, gençler için yazdığı ve gençlere önemli mesajların yer aldığı bilimkurgu romanla ilgili sohbette dinledim. O sohbette, romanın ilham kaynağı olan âlim Mehmet Eminoğlu ile ilgili güzel hatıralara da yer verdi.

Yazar Haşim Akten, kitabını “Uzun yıllar dünyanın geleceği ile ilgili bana özel anlattıklarıyla dünyama yeni ufuklar açan, hayallerimi genişleten, uzaya dair kitaplarıyla yarınları işaret eden, son yazdığı “Robotların Savaşı” kitabını bitiremeden Hakk’a yürüyen büyük ilim adamı Mehmet Eminoğlu’na” ithaf ediyor. Kitabında okuyucuyu, bir ütapya (ideal toplum) ortaya koyarak bu toplumu erdemli yöneticilerin yönettiği Turan Ülkesi’ne doğru seyehata çıkaran yazar Akten, bize, insan odaklı ve adına “Yeşil Çağ” dediği bir medeniyet tasavvuru çiziyor.

Hayalinde canlandırdığı Yeşil Çağ medeniyetini gençlerden oluşan erdemli Sevgi Savaşçıları’na kurdurtan yazar, romanın başkahramanı bilge insan Korkut Beg’le birlikte Ütopyadaki Sırlar’ı da şifreler halinde anlatıyor. Turan Ülkesi ile Turan İllerinin güvenliğini sağlayan Turan Merkezi’nin sorumlusu ve dokuz kişiden oluşan ekibiyle Toruk, Yeşil Çağ’da olumsuz hiçbir negatif enerjiye yer olmadığını, Yeşil Çağ’ın temel taşını ise sevgi oluşturduğunu ifade ederek Turan’a ve robotlara yönelik dış saldırılara anında cevap veriyor.

İklim değişikliği tehlikesi atlatılmış, dünyanın her tarafı ağaçlandırılmış, araçlar ile fabrikalar olabildiğince çoğalmış. Yakıt olarak kömür ve petrol ilkel kalmış, güneş ışığı ile enerji toplayan elementler kullanılmaya başlanmış geleceğin Turan Ülkesinin kalbi ise; Türkiye. Turan ülkesini hayatın her sahasında yer alan sibersavar ve asker robotlar koruyor. Yeşil Çağ medeniyetinin ve Turan Ülkesi ile illerinin en tehlikeli düşmanları ise; Kara Korsanlar, yâni Kara Hackerler. Turan Ülkesinin yazılı anayasasının tek maddesi var: “İnsan Hayatını ve Onurunu Korumak.” Yeşil Çağ yasalarında insan öldürmek kesinlikle yasak. İnsan öldürmek demek, Yeşil Çağ’ın sonu demek. Temel felsefe; “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın”. Hayat A’dan Z’ye insan odaklı. Turan Merkezi’nde SIRLAR ODASI bulunduğu gibi her evde arındıkları Sır Odası var. Turan’ın Kızıl Elması: “Bütün insanlığın hayat hakkı ile onurunu yaşatmayı cihanda hâkim kılmak.”

İNSANIN HACKLENMESİ

“Yeşil Çağ’da hakaret ve iftira suç sayılmıştır. Toplumumuz bu yüzden gerginliklerden uzak ve mutlu yaşamaktadır. Ama hacklenmek başka bir şey. İnsanın hacklenmesi! Bu çok mühim bir mesele.”

İnsan hacklenirse ne olur?

İnsanın varoluş sebebi ortadan kalkabilir. Erdemini yitirip kötü hareketlerde bulunabilir; suç işleyebilir. Bu da toplumun huzurunu kaçırmaya, kaosa sebep olabilir. İnsan doğru sözlüdür. Doğruluk doğasında vardır. Hacklenecek olursa yalan söylemeye başlar. Hırsızlık yapar, küfür eder, kavga eder. Hatta bu hacklenme çok etkili ise insan bile öldürebilir. Eğer insan hacklemeyi başarabilirlerse insanlığın sonu geldi demektir. Yani kötülerin saltanatının başlaması demektir.”

***

Ütopyadaki sırların açıklandığı bu kitap, seyrettiğiniz bilimkurgu filmler ile okuduğunuz bilimkurgu kitaplarından farklı bir anlayışla kaleme alınmış. Ütopya; tasarlanmış mükemmel, ideal bir toplumu ortaya koymaktır. Ütopyalar, bugün gerçekleşmesi imkânsız toplum tasarımlarıdır. Ama olumlu tasarımdır. Akten diyor ki, “Kitaptaki her şey gerçektir. Yani kaynakları gerçektir. Kaynakları âyet ve hadislerdir. Benim de kaynağım Mehmet Eminoğlu’dur.” diyor.

Yazar eserinde hayalinde tasavvur ettiği erdemli bir medeniyet ile geleceğin erdemli toplumun oluşturduğu Turan ülkesini canlandırıyor. Böylesine erdemli erken-kadın genç insanların kurduğu bir medeniyet ve ülke gerçekleştirilebilir mi?

Romanın yazarı Akten, “Benim maksadım edebiyat yapmak değil. Burada yazdığım her şeyin kaynağı sağlam. Boş şeyler yazmadım. Hepsi ama hepsinin bir kaynağı var. Ve bunun mutlaka gerçekleşeceğine inanıyorum. Bir gün mutlaka biz Turan Ülkesinde Yeşil Çağ’a uyanacağız.” diyor.

Yeşil Çağ medeniyetinde çok az savaş var. O savaşlar da Turan Ülkesini koruyan robotlar ile hizmetkâr robotlara yönelik hackerların saldırılarına anında cevap vermek. Bu savaşta insan öldürmek yok. Sadece binalar virüslerle tuz buz ediliyor. Yeşil Çağ medeniyetinde başta yöneticiler olmak üzere toplum bütün dinlere müsamahakâr. Korkut Beg'le günümüz Türkiye’sinden daha ötelere yaptığımız 100 yıl sonrasındaki Türkiye seyahatinde haritaların yerlerinin değiştiğini, iki yüz yıl sonra yeniden şekillenen haritada güç merkezi olarak Türkiye’nin yer aldığı görülüyor. Yeşil Çağ medeniyetinin nüvesini ise; yüz yıl önce iyilikte ittifak eden cesur, imanlı ve iyiliksever genç “Sevgi Savaşçıları” oluşturuyor.

Romanın sonunda Süreyya Yıldızı’ndaki ilimden bahisle, Hz. Peygamber’in arkadaşlarından Ebu Hureyre’den nakille “Ey Ferruhoğulları! Süreyya Yıldızındaki ilme siz ulaşacaksınız” buyruluyor. Yazar Akten, Ferruhoğulları’nın Uzaycı İlim Adamı Mehmet Eminoğlu’nun verdiği biliye göre; “Türkler” olduğu müjdesini veriyor. Roman, Sevgi Savaşçıları’nın yemin sahnesiyle son buluyor.

Gençlerin okuması temennisiyle kitap sipariş hattı: WhatsApp: 0539 222 50 70.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan Arşivi