Konya'da çiftler mücadele değil pes ediyor!

Evlenen çiftlerin sayısı 2023 yılında 567 bin 11 iken, 2024 yılında 568 bin 395 oldu. Bin nüfus başına düşen evlenme sayısını ifade eden kaba evlenme hızı 2024 yılında binde 6,65 olarak gerçekleşti. Konya’da da boşanma oranları arttı. Dava sayısındaki gözle görülür artış, toplumun temel taşı olan ailenin ne denli tehlike altında olduğunu gösteriyor. Çiftler, evlenmek için büyük borç altına girerken, evliliğinin birkaç yılında borçlarını ödeyebilmenin mücadelesini veriyor. Ekonomik sebeplerin yanı sıra; değerlerin zayıflaması, tahammülün artması da evliliği bitiren unsurlar arasında yer alıyor.

EKONOMİK GÜÇ KADINI FARKLI DÜŞÜNCELERE İTMEMELİ!

Evlilik Danışmanı Uzmanı Zuhal Ehliz, konu ile ilgili Merhaba Gazetesi’ne konuştu.
Haz arayışının çok yüksek olduğu dönemlerden geçildiğini dile getirdi. ‘Ben kıymetliyim, ben özelim, ben önemliyim’ düşüncesinin insanları esir aldığını ifade eden Ehliz, kadınların çalışma hayatına girmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ehliz, “Kadının çalışması güzel bir şey. Ekonomik olarak bir kadının ayaklarının üzerinde durması destekleyeceğimiz bir husus. Fakat kadının iş sahibi olduktan sonra ‘bu sıkıntıları artık çekmek, evliliği sürdürmek zorunda değilsin’ düşüncelerinden etkilenmesi problemleri beraberinde getiriyor.
Kadının ekonomik gelişmişliği, eğitim düzeyi boşanmak için bir sebep değildir. Meseleye böyle bakmamak gerekir” dedi.

TAHAMMÜL GÜCÜMÜZÜN EKSİK OLDUĞU BİR DÖNEM!

Yaşanan olaylara ve sıkıntılara karşı çiftlerin tahammül seviyesinin düştüğüne dikkat çeken Ehliz, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bunların hepsi bir araya gelince insanların evliliğe olan bakış açısı değişiyor. İnsanlar mücadeleci olmak yerine çabuk pes eder bir hale bürünüyor. Bir şeylerden çok çabuk vazgeçer hale geldik. İnsan bireyselleşti. Aile ilişkileri, dostlarımız veya akrabalarımızla olan muhabbetimiz zayıfladı. Bundan sonrasının hep böyle olmasından endişe ediyoruz.”

EVLENİRKEN TEK GÖZÜNÜZ AÇIK OLACAK!

Geçmiş yıllarda 20 olan evlilik yaşının 30’u aştığını söyleyen Aile Danışmanı Uzmanı Zuhal Ehliz, ayrıca şunları kaydetti: “İnsanlar şartlardan dolayı iş hayatına daha geç yaşlarda girmeye başladı. Üniversite okumak, fakülte bitirdikten sonra iş bulabilmek zor olduğu için gençler evliliği öteliyor. Evlilik yaşının yükselmesinin de olumlu-olumsuz yönleri var. Geç evlilik yapanlar kişiliğini tam oturtmuş olabilir. Olumsuz yönleri de var bu durumun. Bilinçli yapılan evliliklerin kısa sürdüğüne daha çok şahit olmaya başladık. Çiftler uyum sorunu yaşıyor. Evliliğin içindeki bazı dinamikler yerine getirilemiyor. Bir çift evlenince tek gözü açık olmalı. Bu ne demek? Yani bazı şeyleri görmezden gelmek lazım. Bazı şeyleri tolere etmek gerek.”

AİLENİN YIKILMASI DEPREM GİBİ BİR OLAY!

Evlilik Danışmanı Uzmanı Zuhal Ehliz, konuşmasını şu cümlelerle noktaladı: “Ailenin yıkılması deprem gibi bir olay. Depreme karşı ne yaparız, binamızı güçlendiririz ya da bakımlı binaları tercih ederiz. Deprem çantamızı hazırlarız. Olası bir olumsuzlukla başa çıkmak için hazırlıklarımızı tamamlarız. Evlilik öncesi danışmanlık hizmeti de bu hazırlığa benzer. Aile veya çiftler sorunların başlangıç noktasında bize geldiğinde güzel sonuçlar alabiliyoruz. Son noktada yani köprüden önceki çıkışta uzmanlara başvuran çiftlere yapacak bir şey kalmıyor. Boşanma aşamasında düzgün yönetilemeyen bir süreç, ailenin zarar görmesine, çocukların psikolojik olarak darbe almasına sebebiyet veriyor.”