Hükümet, başarısız olan müdürleri görevden alabilmek için sadece İl Milli Eğitim Müdürlükleri’ne kadro tahsis etmiştir. Bunu anlayışla karşılıyoruz. Çünkü yıllardır, göreve atanan bazı müdürler başarısız olduğu halde görevinden alınamıyordu; alınsa bile mahkemeye veriyordu, görevine tekrar dönüyordu. İş başındaki hükümet kanun değişikliği ile bunun önüne geçti. Hayırlı olur inşallah.

 Bizim itiraz etiğimiz husus şudur: Vekilin vekili ile birçok okulun idare edilmesidir. Bir okula vekaletle bir müdür atanmaktadır, atanan müdür birkaç hafta çalıştıktan sonra başka bir göreve atanmaktadır, onun atadığı bir öğretmen ona vekaletle okulu idare etmektedir.

Bundan vazgeçilmeli aksi halde eğitim ve öğretimde onarılması zor yaralar açabilir. Çünkü öğretmen ve öğrenci okulun başsız olduğunu hisseder. Vekilin vekili başarılı olsa da müdürün yerini dolduramaz.

Biz geçen hafta bu konu üzerinde durmuştuk; önemine binaen Milli Eğitim Bakanlığı’nın dikkatini bir daha çekmek için bu haftaki yazımızı da bu konuya ayırdık; okuyucularımın bizi bağışlayacağını ümit ederim.

Bir proje için bir müdürden yararlanılacaksa birkaç ay okul vekaletle idare edilebilir, uzun müddet vekaletle idare edilemez.  Bir şirketin vekilin vekili ile idare edildiğini hiç duydunuz mu?  Vekilin vekili ile idare edilen bir şirket zarar etmez mi, iflas etmez mi? Onun için Milli Eğitim Bakanlığı bu yanlıştan dönmeli, yanlışta ısrar etmek erdemlik değildir. Bakanlığımızın bu konuda sağduyulu davranacağına ve yanlışta ısrar etmeyeceğine yürekten inanıyoruz. 

Açık Lise

Açık liselerde verilen yüz yüze eğitimde sorunlar yaşanmaktadır. Sınıflar çok kalabalık, bazı sınıflarda öğrenci ayakta kalmaktadır. Hem cumartesi ve hem de pazar günü eğitim yapılmaktadır; bu yüzden öğretmen ve öğrenci dinlenmeden hafta başı yapmaktadır. Bu durum fıtrata aykırıdır. Öğretmen ve öğrenci sosyal hayattan ve ailesinden kopmaktadır. Ailesiyle bir gün baş başa kalıp yemek yemekten, sohbet etmekten, eş-dost ziyaretinden, yakınlarının düğününe gitmekten mahrum kalmaktadır.

Merkezi okullarda üst üste cumartesi ve pazar günleri merkezi sınavlar yapıldığından dolayı o hafta yüzyüze eğitime ara verilmekte ve diğer haftalarda cumartesi ve pazar günleri ders işlenmektedir. Bünyesinde açık lise olan merkezî okullarda cumartesi veya pazar günleri merkezî sınavlar yapılsa olmaz mı?

Yüz yüze eğitim ikinci plana atılmamalı, her şey para değildir. Merkezî sınavların okula maddi bir getirisinin yanında eğitim ve öğretimi aksattığını ve öğretmeni ve öğrenciyi yorduğunu da hesaba almak gerekir.

Hem cumartesi ve hem de pazar günleri yüz yüze eğitimin yapılmasının diğer bir sebebi, Açık liselerde eğitim ve öğretimin okullar açılır açılmaz başlamamasıdır. Kayıtlar devam ediyor diye okullar açıldıktan bir – bir buçuk ay sonra eğitim ve öğretime başlanmaktadır.

Söylediklerimizin dikkate alınacağını ve gereğinin yapılacağını ümit ederim. Hoşça kalın.