Sabit Horasan

Sabit Horasan

Üzgünüz, ama!..

Üzgünüz, ama!..

Üzülsek mi, sevinsek mi?

Torku Konyaspor’un Başakşehir maçında ki vasat futboluna ve en önemlisi de iç sahada ikinci kez berabere kalarak çok önemli 2 puan kaybetmesine üzülmemek elde değil.

Ama, işe birde bardağın dolu tarafından bakacak olursak, gol alanlarında daha etkili olan ve oyunu istediği gibi yönlendiren Başakşehir karşısında alınan 1 puanın çok önemli olduğunu, bu nedenle de sevinmemiz gerektiğini söyleyebiliriz.

 

Oyunun geneline baktığımız zaman, ilk dakikalarda daha etkili olan ve göze hoş gelen paslar ve hareketler yapan, ancak ceza alanı içerisinde, dahası üçüncü bölge olarak nitelendirilen forvet hattında gerekeni yapamayan bir Konyaspor vardı sahada.

 

Özellikle de ikinci yarıda konuk takım oyunu istediği gibi yönlendirdi. Kontrataklarla etkili oldu. Orta alanı Torku Konyaspor oyuncuların da boş alan bırakması sonucu çok iyi kullanan Başakşehir, son dakikada topun çizgiden çevrilmesi sonucu galibiyeti kaçırdı.

 

Torku Konyaspor’da iyi gitmeyen bir şeyler var. Bunu daha önceki haftalarda da söyledik.

 

Takımda bir güvensizlik, bunun sonucu da beceriksizlik var. İsabetli şut atamayan, orta yapamayan, basit top kayıpları yapan, forvet oyuncularını gol alanlarında topla buluşturamayan bir Konyaspor’un gol atması tabi ki, beklenemez.

 

Torku Konyaspor, geçen sezon takım olduğu için ligde kaldı. Ama, bunu bu yıl 6. haftaya kadar göremedik.

 

Oyuncu değişiklikleri ayrı bir fiyasko. Oyunu ileriye taşıyacak, sonucu değiştirecek tecrübeli oyuncular varken, teknik adamların genç Vedat’ı oyuna almalarına bir anlam vermek zor. Yanlış anlaşılmasın, gençlere karşı olduğum için değil. Keşke teknik adamlar risk alsalar da hep gençleri oynatsalar. Ama, o dakika da yapılan değişiklik Vedat değil, Uğur İnceman olmalıydı.

 

Şayet Uğur sakat veya hazır değil veya kötüyse, o zaman kadroda ne işi var?

 

Hleb, geçen yılki performansının yüzde 50’sini verebiliyor. Bunun nedeni hoca mı, yoksa ekonomik nedenlerden mi kaynaklanıyor?

 

Özellikle Djalma ve Marica olmak üzere sakat futbolcular neden iyileşmedi? Yanlış tedavi mi uygulandı, yoksa hata futbolcularda mı?

 

Kamuoyunun aydınlatılması için bu sorular açıklanmalı.

 

Başakşehir’e gelince;

 

Vasat bir kadroya sahip konuk takımın ligin en az gol yiyen takımı olduğunu, kontratak futbolunu çok iyi uyguladığını, üzerine basa basa dile getirdik. Ama görülüyor ki, Konyaspor teknik adamları hiç bir önlem almamış. Veya futbolcular söylenileni yapmadı.

 

Konuk takım, Torku Konyaspor’un ilk yarının başlarındaki ataklarını savuşturduktan sonra oyunu kontrol ederek, defansın arkasına atılan toplar, dolayısıyla üçüncü bölgede daha çabuk ve etkili olarak veya maçın sonlarında da kontrataklarla gol aradı. Orta alanı çok iyi kullandılar. Bunun sonucu da açıkça söyleyecek olursak galibiyeti kaçıran taraf Başakşehir oldu.

 

Başakşehir deyince, kaleci Volkan Babacan’a bir kaç söz söylemek gerek. Milli takıma çağrılan bir kalecinin böylesine centilmenlik dışı hareketler yaparak seyirciyi galeyana getirmesi, ortamı germesi çok yanlış. Milli takımda oynayan futbolcular tüm Türkiye’ye malolmuş oyuncular olarak futbolun birleştirici gücü olmalıdır. Bu hareketleri kendisine yakıştıramadım. Sezon başında verdiğim transfer listesinde kaleci olarak Volkan Babacan’ın ismi de vardı. İyi ki transferi düşünülmemiş. Çünkü,Torku Konyaspor’da böyle centilmenlikten yoksun, rakip takıma saygı duymayan oyunculara yer yok.

 

Evet, yine başa döndük. Torku Konyaspor’un işi bu sezon, geçen yıla oranla daha zor. Bırakın UEFA’ya gitmeyi ligde kalma konusu bile sorgulanabilir. Bu nedenle iç sahada puan kayıpları yapılmamalı. Hatta, deplasmandan da ekstra puanlar çıkartılmalı.

 

Geçen sezon ligde kalındıysa, bu takım olmakla ve iç sahada büyük takımlardan alınan ekstra puanlarla gerçekleştirildi. Hatta, bir çok takımın gerçek performanslarını lige yansıtamamaları Konyaspor’un önünü açtı ve Kartallar ilk sezonda lige tutunmayı başardı. Bu sezon ligde kalınmak isteniyorsa ki, bu gidiş hiçte iyi değil, o zaman daha dikkatli olmakta yarar var.

 

Torku Konyaspor teknik direktörü Mesut Bakkal’ın maç sonrası açıklamaları herkesi şaşırtıyor. Mesut hoca, Başakşehir maçından sonrada “vasatın üzerine çıkamayan futbolcu sayısı çoktu.. İstediğimiz oyuncu grubuyla oynayamadık^şeklinde bir açıklama yaptı.

 

Evet doğru, vasatı aşamayan bir Konyaspor vardı sahada. Takım oyunu yoktu. Ama, bunun sorumlusu sizsiniz. Hocanın, istediğimiz oyuncu grubuyla oynayamadık demesine bir anlam veremedim.

 

Torku Konyaspor’un başarısız olması, dahası iç sahadaki iki maçı berabere bitirmesinde sakat olan Djalma, Marica, Ömer Ali gibi futbolcuların olmaması mı etkili oldu?

 

O zaman sayın hocaya, “transferleri yönetimle birlikte sizler yapmadınız mı?.. Hani alternatifli bir kadro oluşturulmuştu?..diye sormazlar mı?

 

Demek ki; bir iki futbolcu sakat olsa veya ceza alsa Konyaspor puan kayıpları yaşayacak ve sonuçta dibe demir atacak.

 

Alternatifli kadroda oynayan her futbolcu diğerinin yerini doldurur, doldurmalıdır.

 

O zaman transferde de hatalar var. Yaşanılanlar bunu göstermiyor mu?

 

Ligde 6 hafta geride kaldı. Artık tolerans kalmadı. Herkes aklını başına almalı ve üzerine düşen görevi yapmalı.

 

Umut ediyorum ki, Kasımpaşa maçı, bu futbolla biraz zor ama Torku Konyaspor için yeni bir başlangıç olur ve Kartallar alacakları puanla moral ve güven kazanırlar.

 

Tüm Konya’nın beklentisi budur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Sabit Horasan Arşivi